Mustafa Kazım Aydın, belediye ve sendika arasında anlaşma ile sonuçlanan grevi yazdı.

İzmir’de DİSK’e (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) bağlı Genel-İş sendikasının başlattığı grevde anlaşmayla varıldı. İşçiler, belediyenin teklifine ‘‘evet’’ dedi, grev bitti. Ancak bu grev toplumbilim (sosyoloji), endüstriyel ilişkiler (çalışma ekonomisi), toplum psikolojisi ve siyaset sosyolojisi başta olmak üzere pek çok açıdan masaya yatırılması gereken bir olay.

Devrim, devrimcilik, emek, üretim, dayanışma, paylaşım, dahası sendika yöneticilerinin dillerinden düşürmedikleri ‘‘üretimden gelen güç’’ kavramlarının açısından da incelenmesi önemli.

Özellikle de adında ‘‘devrimci’’ sıfatı bulunan bir sendikanın talepleri, o sendika temsilcilerinin açıklamaları dikkate alındığında bu inceleme daha da önem kazanıyor.

Nasıl bir devrimci sendikadır ki…

‘‘İşe 15 gün devam eden işçi için aylık ücretin yüzde 15’i nispetinde ‘işe devam primi’, ayrıca yıl içinde sağlık raporu almayan işçilere 46 yevmiye tutarında teşvik primi, çalışanların normal çalışma saatlerinde işe devam etmeleri için ve hastalanarak istirahat etmeleri gerektiğinde sağlık raporu almamaları için teşvik primi’’ isteniyor.

Nasıl bir devrimci sendikadır ki…

Temsilcisi; istekleri kabul edilmezse, taşeron uygulamasıyla emek piyasasını ve emekçileri perişan etmiş, ideolojisi emek karşıtlığı olan bir partiye oy vereceklerini söyleyebiliyor. (İzmir’de Cemil Tugay 1 milyon 282 bin oy almış. Hamza Dağ 977 bin oy almış. İşçilerin aileleri ile birlikte 500 bin oyu var. Hesabı iyi yapın. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın sözleri)

Nasıl bir devrimci sendikadır ki…

Bir başka temsilcisi, halkın katılımıyla çöp toplayan belediye başkanı ve yanındakilere, pervasızlığın en üst perdesinden ‘‘Ne olduğunu bilmediğimiz zibidilerle gelmiş bizim çöpümüzü topluyor, Allah var, iyi temizlik yapıyor. Bir çöp görürsem arayacağım, başkanım gel temizle diyeceğim” diyebiliyor. (Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül’ün sözleri.)

Nasıl bir devrimci sendikadır ki…

Bir temsilcisinin 58 akrabası belediye iştiraklerine yerleşiyor-yerleştiriliyor, kimseden çıt yok. (OdaTv'den Gamze İşler’in haberi)

Bazı gruplar ve yorumcular, sendikanın akıldışı isteklerini görmezden gelip anlaşmazlık ücret eşitsizliğinden kaynaklanıyormuş gibi bir hava estirse de özellikle ‘‘işe devam teşvik primi’’ unutulmayacaktır.

Önemli olan, bu isteklerin kabul edilip edilmemesi değil, adında ‘‘devrimci’’ sıfatı bulunan bir sendika tarafından pazarlık masasına getirilmiş olmasıdır.

İstekler, ilişkiler, ifadeler olabildiğince gerici bir zihniyetin; emek, üretim ve sınıf bilincinden yoksunluğun yansıması. Söz konusu grev bu yönüyle de ele alınmalı, en azından kavramların temiz ve dolu kalması sağlanmalı…

Kutlu, mutlu bayramlar dileğiyle…

[email protected]