"25 Mayıs’ı 2008 yılından beri ‘‘Etik Günü’, ’ içinde bulunduğu haftayı da ‘‘Etik Haftası’’ olarak kutluyormuşuz. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nca başlatılan kutlamanın amacı ‘‘Kamuda etik farkındalığı artırmak, toplumda etik kültürünün yerleşmesini sağlamak’’mış." Etik, kamuda kutlanır; ihlalleri yapanlarsa kapsam dışıdır. Ne mutlu etikmiş gibi yapanlara!" Mustafa Kazım Aydın yazdı
25 Mayıs’ı 2008 yılından beri ‘‘Etik Günü’, ’ içinde bulunduğu haftayı da ‘‘Etik Haftası’’ olarak kutluyormuşuz. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nca başlatılan kutlamanın amacı ‘‘Kamuda etik farkındalığı artırmak, toplumda etik kültürünün yerleşmesini sağlamak’’mış.
Bu yılın Etik Günü ve Etik Haftası etkinliği olarak, Kurul ile İçişleri Bakanlığı arasında “Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İş Birliği Protokolü” imzalanmış.
Haberi görünce, ‘‘Nereden Buldun Yasası’’nı askıya alan AKP iktidarının ilk yıllarında, dostlar alışverişte görsün hesabıyla böyle bir kurulun kurulduğunu anımsadım. Nedir ne değildir diye bakındım.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun resmi internet sitesinde şu bilgiler yer alıyor:
‘‘25/5/2004 tarihli ve 5176 sayılı Kanunla kurulan Kamu Görevlileri Etik Kurulu;
• Kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerini yönetmeliklerle belirlemek ve uygulamayı gözetmek,
• Etik davranış ilkelerinin ihlâl edildiği iddiasıyla re’sen veya yapılacak başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak sonucu ilgili makamlara bildirmek,
• Kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak veya yaptırmak ve bu konuda yapılacak çalışmalara destek olmak,
• 3628 sayılı Kanuna göre verilen mal bildirimlerini gerektiğinde incelemek,
• Kamu görevlileri için hediye alma yasağının kapsamını belirlemek ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemekle, görevli ve yetkilidir.
11 kişiden oluşan Kurulun üyeleri, biri Başkan olmak üzere Cumhurbaşkanı tarafından seçilmekte ve atanmaktadır. Kurul ilk toplantısını 29/9/2004 tarihinde gerçekleştirerek faaliyete geçmiştir.
Kapsam: Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeli kuruluşlar, mahalli idareler ve bunların birlikleri, kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan; yönetim ve denetim kurulu ile kurul, üst kurul başkan ve üyeleri dahil tüm personel 5176 sayılı Kanun kapsamındadır.
Ancak, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ile üniversiteler bu Kanun kapsamı dışındadır.’’
Ancak diye başlayan cümledeki istisna makamlar ile kurul üyelerinin cumhurbaşkanı tarafından atandığı dikkatinizi çekmiştir.
‘‘Tüm etiksizliklerin anası’’ olarak ‘‘kapitalizm ve Batı’’ gösterilir ya. Kapitalizmin kalesi ve bize göre en Batı olan ABD’de bu işler nasıl oluyormuş diye merak ettim.
ABD Temsilciler Meclisi Etik Komitesi ile Senato Standartlar ve Davranış Seçme Komitesi bu konuda önemli iki örnek. Söz konusu komiteler Senato’da 1965’te, Temsilciler Meclisi’nde 1967’de kurulmuş. ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nde komitelerin üyelerinin çoğunluğu ve komite başkanı Meclis'i kontrol eden partiden seçildiği halde, Etik Komitesi’ne her partiden eşit sayıda üye seçiliyor. Görevi de özetle şöyle:
- Üyeler için hangi davranışların etik olarak kabul edileceğini düzenleyen kuralları belirler (hediyeler, seyahat, kampanya faaliyetleri, personel muamelesi, çıkar çatışmaları vb. kurallar).
- Üyelerin bu standartları ihlal edip etmediğine ilişkin soruşturmalar yürütür. Soruşturma sonucunda herhangi bir işlem yapılması gerekiyorsa, tüm Meclise önerilerde bulunur (örneğin, kınama, Meclis'ten ihraç).
- Üyelere, etik suçluluk konusundaki belirsizliği önlemek amacıyla, harekete geçmeden önce tavsiyelerde bulunur.
Adamlar etiksizliğin güç alıp beslenebileceği kaynakları baştan kesiyor, haliyle kimse ‘‘benim etiksizim iyi etiksizdir’’ diyemiyor. Göstermelik işlerle de vakit öldürülmüyor