Şimdi kazananlar da kaybedenler de bunun nedenlerini anlamaya çalışıyor.
Neredeyse tüm büyük büyükşehir belediyelerini oralardaki ilçe belediyelerini ve meclis üyeliklerini silip süpüren CHP’de sevincin yanı sıra aslında bir şaşkınlık da var. Düşünün tarihinde ilk kez seçim alınan belediyeler oldu. Örneğin Antalya’da 19 ilçenin 17’si tamamen kendi yönetimlerine geçmiş. Bunun gibi çokça örnek var.
Devletin tüm olanaklarıyla seçimlere katılan, bakanlarını sahalara süren, arkasına en az 25 televizyon kanalının desteğini alan, trolleriyle sosyal medyayı şekillendiren AKP”de de şaşkınlık var. Bu da “biz niye kaybettik” şaşkınlığı.
Öteki partiler de ise durum açık mağlubiyet. İyi Parti yerlerde, MHP küçüldü, CHP desteğiyle parlamentoya milletvekilleri sokan Deva ve Gelecek gibi partilerinin de fos olduklarını ortaya çıktı.
Bu tablonun genel siyasete yansıyacak mutlaka sonuçları olur. Belki şöyle demek daha doğru: Siyaset erken genel seçim, kabine değişikliği, parti yönetimlerinde revizyon gibi hiç de sürpriz olmayacak kararlara gebe gibi duruyor.
Bendeniz ise halkımızın iktidarın verdiği sıcak mesajları yeterince kavrayamadığı bu nedenle CHP’ye yöneldiğini düşünüyorum.
Diyorlar ki boş tencere, yoksulluk, gelir adaletsizliği, gariban emekliler iktidara ders verdi. Oysa seçmen kardeşlerimiz ülkenin ağır bir obeziteye kaydığını kavrayamadı. Bunu gören ve çok iyi anlayan iktidar parayı kıstı, milleti gıda alamayacak duruma getirdi, hatta “size günde bir öğün yeter” gibi çok iddialı ve cesur adım atarak dünyanın da başına bela olan obeziteyi engellemek istedi. Böylece daha çevik ve atak bir toplum yaratılacaktı 21. Yüzyılda. Ama iktidara teşekkür etmek yerine ne yaptı bu kesimler, oylarını CHP’ye boca etti. Ama sonunda yavaş yavaş kilo alınınca bu iktidarın kıymetini er geç anlayacak o muhalif kesimler.
Tütün ve alkol sağlığa zararlı, bilmeyen yok. İktidarı ellerinde tutanlar bunun önemini çok iyi bildikleri için halkı korumak adına ne yaptılar, kısmen yasaklar getirdiler ama en önemlisi pasa zam yaptılar. Halkımız bunu da yanlış anladı, kendi sağlıkları için atılmış önemli bir adım olduğunu kavrayamadı. Ha, bu yolla iktidar ahaliye başka bir kıyak daha yaptı sessiz sedasız. Tütün ve alkol üretimini evlere kadar soktu. Yani biri taşla iki kuş. Hem sağlığı korumak hem de ev ekonomisini canlandırmak. Düşünün her ev Seydişehir Alüminyum Tesisi gibi çalışıyor. Herkes üretiyor, ürettiğini tüketiyor, devlete yük olmuyor. Sırf bunun için bile AKP’ye oy vermesi gerekenler gidip ne yaptılar CHP’yi şaha kaldırdılar. Yanlış yaptıklarını yine er geç anlayacaklar, ama iş işten inşallah geçmemiş olur.
Çarşı Pazar yanıyor, millet file dolduramıyor, marul olmuş kırk, domates olmuş 50, meyveler hakeza öyle. Halk atık toplamaya kadar düştü. Bunun nedenini maalesef CHP’ye oy verenler yine bir türlü kavrayamadı. Çünkü asıl neden sebzeleri evde yetiştirmeye yönelik bir gizli ajandaydı. Saksılar da domates, biber, patlıcan. Ne olacaktı, ev ekonomisi canlanacak, kendi yetiştirdiği için sebze fiyatları dışarıda düşecek, hatta yüzüne bile bakan olmayacaktı. Bence CHP’ye oy vermekle büyük hata yapıldı.
Genç beyinlere almayacak soyut kavramları anlatmak üzere okullara dinci takımlarını gönderdiler, belediyelere devletten almakta oldukları payları zorlaştırdılar, gak diyene guk diyene “niye gak, guk” dedin diye sırf merak ettikleri için sorular sormaya başladılar, seyahatlerde trafik kazalarında ölümler olmasın, bu nedenle millet daha az otomobil kullansın diye akaryakıta zam üstüne zam yağdırdılar, değerli ve kıymetli araziler üzerine gözlerini diktiler… Yazsan Heredot’un tarih kitabı olur. Ama bunlar da yanlış anlaşıldı. Hepsi halkımızın iyiliği içindi. Fakat onlar bunları da ters anlayıp yine CHP’ye koştular.
Bazen bir şeyin değerini kaybettiğiniz zaman anlarsınız.
AKP aslında neden kazanamadığını eninde sonunda anlayacak, ne diyorlar: Durmak yok, yola devam!