Törende konuşan Erdoğan, "Her bir vatandaşımızın kamu hizmetlerinden eşit, adil ve etkin bir şekilde yararlanması bizim en temel önceliğimizdir. Bu anlamda görevini ve yetkisini kötüye kullanan, milletin talep ve beklentilerine cevap veremeyen, çözümün değil sorunun bir parçası olan, devletin saygınlığına, itibarına, kerim devlet kimliğimize halel getiren, kamunun mallarını ve kaynaklarını israf eden, hele hele beytülmale el uzatan kimsenin gözünün yaşına bakmadık bundan sonra da bakmayız" dedi.
Bu sert uyarıların hemen ardından gelen son resmi rakamlara göre, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın sadece bir günlük harcaması 1,5 milyon TL’yi aşıyor. Sarayın bu yüksek harcama kalemleri, kamunun kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Erdoğan’ın “kamunun mallarını israf edenlere göz yummayız” sözleriyle sarayın dev bütçesi arasındaki bu tezat, kamuoyunda dikkat çekmeye devam ediyor.
"Mevki, konum, ünvan bu makamlar gelip geçicidir"
Ehliyet, liyakat, adalet ve huzurun özellikle devlet işlerinde birbirini besleyen kardeş kavramlar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Burada verilen en küçük bir tavizin kar topu misali gittikçe büyüyerek hangi zorluklara, hangi yıkımlara yol açtığı yine tarih sayfalarında mevcuttur. Mevki konumu, ünvanı ne olursa olsun devlet hizmetinde bulunan her bir kardeşime şunu hatırlatmak isterim; bu makamların her biri gelip geçicidir. Bu görevler, bu yetkiler, bize milletin emanetidir. Asıl olan halka samimiyetle hizmet ederek, hakkın rızasını kazanmak, milletimizin hayır duasına mazhar olabilmektir. Kamunun yararı, diğer her şeyin üzerindedir. Her bir vatandaşımızın kamu hizmetlerinden eşit, adil ve etkin bir şekilde yararlanması bizim en temel önceliğimizdir. Bu anlamda görevini ve yetkisini kötüye kullanan, milletin talep ve beklentilerine cevap veremeyen, çözümün değil sorunun bir parçası olan, devletin saygınlığına, itibarına, kerim devlet kimliğimize halel getiren, kamunun mallarını ve kaynaklarını israf eden hele hele beytülmale el uzatan kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bundan sonra da bakmayız. Koltuğundan güç devşirerek hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşa zulmeden hiç kimseye müsamaha göstermeyiz. Devlet demek düzen, nizam, intizam demektir. Devlet demek, vatandaşına hizmet eden mekanizma demektir. Devlette de toplumda da nizamı yasalarla beraber vicdan sağlar. Dolayısıyla bir eylem veya işlemin yasalara uygun olması onun her zaman etik ve meşru olduğu anlamına gelmez. Kimsenin mevzuattaki boşluklardan faydalanarak 'ben yaptım oldu' diyerek milletimizin tek bir ferdinin bile hak ve hukukunu çiğnemesine müsaade etmeyiz" dedi.