İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Metni İHD adına avukat Ebedin Altınkaynak okudu. Açıklamada, insan onuru, barış hakkı ve demokrasi vurgusu öne çıktı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 77’nci yılı vesilesiyle yapılan açıklamada, bildirgenin dayandığı insan onuru kavramının, barışın ve adaletin temelini oluşturduğu ifade edildi. İHD, kurulduğu günden beri insan onuruna yakışır bir yaşam için mücadele yürüttüğünü belirterek özellikle Kürt meselesinin bir insan hakları ve demokrasi meselesi olduğuna dikkat çekti. Çatışmalı dönemde yaşanan ağır hak ihlallerine, zorla kaybetmelere ve cezasızlık kültürüne işaret edilen açıklamada, kalıcı barış için hakikatin ortaya çıkarılması, siyasal tutukluların serbest bırakılması ve barış yasasının gecikmeden çıkarılması gerektiği vurgulandı.
“Bildirgenin özü insan onurudur”
İHD tarafından okunan açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 577 dile çevrildiği ve insan onuru kavramının evrensel bir pusula niteliği taşıdığı ifade edildi. Dernek, insan onurunun ancak demokratik ve barışçıl bir ortamda korunabileceğini belirtti.
“Kürt meselesi bir insan hakları sorunudur”
Açıklamada, Kürt meselesinin güvenlikçi politikalarla çözülemediği, yüz yılı aşan hak arayışının kolektif hakların anayasal güvence altına alınması talebinden ibaret olduğu vurgulandı. Geçmişte yaşanan zorla kaybetmeler, köy boşaltmalar ve işkence vakalarının ülkeye ağır bedeller ödettiği belirtildi.

“Barış süreci umut veriyor”
İHD, 1 Ekim 2024’te başlayan müzakere sürecinin barış umutlarını artırdığını ifade ederek, örgütün silah bırakması, doğrudan görüşmeler ve diğer kritik başlıklarda önemli aşamalar kaydedildiğini hatırlattı. Silahsızlanma, hasta mahpuslar ve siyasi mahpusları kapsayan bir barış yasasının sürecin başarısı için zorunlu olduğu kaydedildi.
“Hakikatle yüzleşmeden kalıcı barış olmaz”
Dernek, 40 yıllık çatışmalı dönemde yaşanan ağır ihlallerin açığa çıkarılmasının, hem adalet hem de barış için hayati olduğunu söyledi. Cezasızlık politikasının sürdüğünü belirten İHD, hakikat komisyonu benzeri mekanizmaların işletilmesini talep etti.
“Kadınlar barış mücadelesinin öznesidir”
Kadınların savaş ve çatışma ortamında en fazla hak ihlaline uğradığı belirtilerek, her gün en az üç kadının katledildiği hatırlatıldı. İHD, kadınların insan hakları mücadelesindeki rolünün belirleyici olduğunun altını çizdi.
“Siyasete ve muhalefete yönelik baskılar son bulmalı”
Açıklamada, kayyım uygulamalarının, siyasal operasyonların ve ifade özgürlüğünü hedefleyen yargısal baskıların demokrasiye zarar verdiği vurgulandı. İHD, AYM ve AİHM kararlarına rağmen tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın derhal tahliyesini talep etti.




