Sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmaları önlemek amacıyla hazırlanan Hal Kanunu taslağı, yılbaşında Meclis’e sunulacak. Taslakla zincir marketlerin ürünlerinin en az yüzde 20’sini doğrudan üreticiden alması zorunlu olacak, hal dışında satış yapan tüccarlara yetki belgesi şartı getirilecek ve vergi kaçıranların belgeleri askıya alınacak. Hal içinde komisyoncu satışları yasaklanırken, üretici örgütlerine hallerde yüzde 25 yer ayrılacak ve hal kurmak isteyen örgütlere devletten ücretsiz arsa temin edilebilecek.
"Türkiye 'Hal' takıntısını aşmak zorunda"
Hal yasası taslağı ile görüşlerine başvurduğumuz tarım yazarı Ergin Kahveci sözlerine "Hal konusuna ihtiyaç var mı?" sorusuyla değerlendirmesine başlıyor ve " Türkiye artık bu takıntıyı aşmak zorunda. Türkiye 180 hal üzerinden 55 tonluk sebze mevye üretimini ne kontrol edebilir ne arz talebi dengeleyebilir ne de düzenleyici piyasa kurabilir. Hal konusu fazla abartılıyor. Takıntı haline getirildi. Tüm çözüm orada gibi. Bu hal konusunun nostaljik hale getirildiğini, hale ihtiyaç olmadığını, halin bu konuyu çözemeyeceğini uzun yıllardır söylüyorum. Dünyada böyle içinde üreticinin yer almadığı bir hal sistemi üzerinden çözümlerin yürüdüğü bir düzen yok." yorumunu yapıyor.
"Hal dışı tüccarlar artıyor, sistem baskı altında"
Ergin'e göre sistemi bozan 2012'deki perakende yasası. Ergin " 'Hal dışı tüccar' kavramı getirildi. Şu anda şikayet edilen üzerinde toparlandığı konu oldu. sayısı 6 bin olan hal dışı tüccar sayısı bugün 20 bin. hal içi tüccar sayısı azaldı. Hem halin içindeki komisyoncular hem de tüccarlar kendilerini bir şekli ile arka kapı ile hal dışı tüccar olarak konumlandırmadıysa bu işten şikayetçiler. Serbest piyasa koşullarında böyle bir sistemin çalışabilme şansı yok. kar maksimizasyonu ile kurulmuş ekonomi politik düzende sisteme asayiş ve kanuni müdahaleleri sistem kabullenmiyorsa, ekonomik anlamda ciddi bir katkı sağlamıyorsa çözüm üretilecektir. Ne oldu, hal dışı tüccar kavramı içine hal içindeki şirketler başka türlü girdiler. Benim şirketim var diyelim, halde tüccarım, hal dışında da Özlivane'yi kurdum, oldum hal dışı tüccar. Bu artık kilitlendi." değerlendirmesinde bulunuyor.
Tarımda planlama ve düzenleme kurulları üretim ve fiyatlamada kritik
Hal sistem içinde ikinci üçüncü elden sonra başladığını savunan Kahveci, Çiftçi tedarikçi, hal dışı tüccar yoksa, hal içi tüccar ya da komisyoncu, buradan pazara, markete, tüketicinin alışveriş yaptığı noktalara. Hal en az ikinci hatta dördüncü yere kadar giden nokta. Demek ki sizin çözümünüz burada değil zaten. Çözümünüz tarlada. Arz ve talebi düzenlemediğinizi takdirde ister hal ister başka model olsun, sizin gıda üzerinde kontrolünüz ekonomik ve teknik anlamda imkansız. Bir ürününüz, diyelim, turunçgiller, üretim fazlanız varsa, üretim fazlanızı kontrol edecek bir ortamı açmayıp hal üzerinden çözüm bulurum diyorsanız boşuna düşünüyorsunuz. Sizin tarla ve ürün arasında düzenleyici kuruma ihtiyacınız var, ne üretilecek, ne kadar üretilecek, kim alacak, kim satacak. Biz rekolte bilgilerimizi Amerika'dan alıyoruz" diyor.
"Üreticiyi sistemin içine alacak modeller"
Türkiye’ye özgü hal sistemi dünyada benzeri olmayan bir yapı olarak öne çıktığı tespitinde bulunan Kahveci "Avrupa ülkelerinde üretici birlikleri ve kooperatifler aracılığıyla satış yapılırken, ABD’de benzer şekilde üretici örgütleri satış ve fiyat yönetiminde aktif rol alıyor. Kahveci, Türkiye’de yaş sebze ve meyvede müzayede sisteminin ve üretici birliklerinin etkin hâle getirilmesinin, fiyat ve arz yönetimi için kritik olduğunu belirtiyor. Kahveci’ye göre müzayede sistemi, üretici ve tüccarı organize ederek fiyatların şeffaf ve istikrarlı belirlenmesini sağlayabilir. Üreticilerin ürünlerini belirlenen günlerde müzayedede satışa sunmaları öneriliyor. Böylece üretici, fiyatları piyasa baskısına kapılmadan belirleyebilir. Üretici birlikleri ve kooperatiflerin de bu sisteme dahil edilmesi, fiyat dalgalanmalarını azaltacak ve üreticinin pazarlık gücünü artırabilir.
Taslaktaki üretici birlikleri ile ilgili öneriler
Ergin taslakta üretici birliklerine hallerde yüzde 25 yer verilmesi ve kendi hallerini kurmaları halinde arsa desteği ile ilgili önerileri ile ilgiliyse şu değerlendirmeyi yapıyor: "Taslağa bakınca üretici birliklerine hal kurma yetkisi bu işin bam teli gibi görünüyor. Hal kurma yetkisi belediyeler üzerinden yürüyor. üretici birliklerine yüzde 25 halde yer verilmesi ile yüzde yüz hal kurma yetkisi verilmesi arasında nasıl bir bağlantı var. Üretici birlikleri hal dışı tüccarla mı, komisyoncu ile mi, hal tüccarı ile mi rekabete girecek. Satabilecekse bile satacak mı? Türkiye'de bu etik ahlaklılık var mı? Hangi birlik bunu yapacak? Türkiye'de bu gücü olan birlik var mı? Yoksa sığır etinde olduğu gibi birlik başkanlarının efradlarına alan mı açılacak. Kısacası bu hal konusu çürümüş bir konu. Artık derlenecek , reform yapılacak konu yok. Düzenlenebilirliği kalmadı. Sürdürülebilirlik kalmadı artık"




