Uncalı Viyadüğü yapımı, geçtiğimiz hafta bir pideci dükkânının önünde kamulaştırma davası nedeniyle durmasıyla gündeme gelmişti. Viyadük yapımıyla ilgili kamulaştırmada yaşanan tek sorunun pideci dükkanının arazisinden ibaret olmadığı ortaya çıktı. Viyadük inşaatının hemen yanıbaşındaki evde 20 yılı aşkın süredir yaşayan Yavuz ailesinin evi mahkeme bitmeden, tapu hala üzerlerindeyken yıkılmış. Yavuz ailesi şu an evsiz ve kirada yaşıyor.
Bir kavşak sorunu: 2017’de müjde, 2019 için söz verildi, 2025’te yapımı durdu

Uncalı Viyadüğü’nün yapımı2017 yılında gündeme geliyor. Milliyet gazetesinin 23 Ekim 2017 tarihli haberine göre dönemin Karayolları Antalya Bölge Müdürü Arif Çobanoğlu, trafik sıkışıklığı yaşanan Duraliler, Uncalı, Sanayi ve Kepez kavşaklarında imarla ilgili çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanacağını, ardından hemen uygulamaya geçileceğini belirtiyor ve , “2019’da Antalya’da hedefimiz kesintisiz ulaşım” diyor. Söz konusu açıklamada yer alan viyadük projesi, aradan geçen yıllara rağmen 2025 yılı itibarıyla hâlâ tamamlanamadı.
Antalya Havalimanı ile kentin batısını birbirine bağlayan güzergâhtaki Sanayi, Uncalı, Duraliler ve Kepezüstü kavşaklarının yapımı için ihale 19 Kasım 2024’te gerçekleştirilebilirken, Kepezüstü ve Sanayi kavşakları 18 Kasım 2025’te hizmete açıldı. Uncalı Kavşağı’ndaki çalışmalarsa kamulaştırma davası nedeniyle durdu.
Viyadük kamulaştırma süreci mağduriyet mi yaratıyor?
Pideci dükkânı ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasındaki kamulaştırma davası nedeniyle ilerleyemeyen Uncalı Viyadüğü yapımında , tek kamulaştırma sorununun bu işyeriyle sınırlı olmadığı ortaya çıktı.
Toplam 660 metre uzunluğunda iki köprüden oluşan Uncalı Köprülü Kavşağı’nın fore kazık uygulamalarının yapılacağı bölgede Yavuz ailesine evin arkasında büyük bir maddi ve manevi yıkım bırakarak yıkılmasına da neden olduğu ortaya çıktı.
Her şey 2018’de eve gelen iadeli taahhütlü zarfla başladı
Viyadüğün geçeceği alanda yaklaşık 20 yıldır yaşayan aile 25 Nisan 2018 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü’nden iadeli taahhütlü bir zarf aldı. Zarfın içindeki belgede evlerinin bulunduğu arazinin kamulaştırılacağı bildiriliyor ve aile kamulaştırma bedelinin tespiti için toplantıya davet ediliyordu. Yavuz ailesi toplantıda kendilerine teklif edilen bedel üzerinde karayolları ile anlaşamayınca Karayolları kamulaştırmanın sağlanması için dava açtı Olaylar bu noktadan sonra Yavuz ailesinin deyişiyle “zincirleme bir mağduriyet” sürecine dönüştü.
2019'ta belirlenen kamulaştırma bedeli 2024’te verildi!
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılında açtığı dava kapsamında. 260 metrekarelik taşınmazın 210 metrekaresi kamulaştırmaya alındı. 2019 yılında metrekare bedeli 2 bin 148 TL yani toplam arazi için yaklaşık 600 bin TL biri kamulaştırma bedeli belirlendi.
2023 yılındaki duruşmaların sonunda mahkeme, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kamulaştırma bedelinin depo hesaba yatırılmasına hükmetti. Ancak Karayolları verilen sürede bedeli yatırmadı. Bir sonraki davada da Karayolları mahkemenin kamulaştırma bedelini yatırması için tanıdığı 15 gün süreye uymadı. Dosya istinafa taşındı. Yavuz ailesi lehte ebir karar beklerken, Karayolları istinaf sürecinin son gününde, 5 Mart 2024’te 600 bin TL’yi depo hesaba yatırdı.
Ancak 20’ye yakın duruşmanın görüldüğü 7 yıla yaklaşan zaman zarfında bölgede emsal bir arsanın değeri enflasyon nedeniyle çoktan 15 milyon TL bandına ulaşmıştı.

Tapulu evleri yıkıldı, evsiz kalıp kiraya çıktılar
Yavuz ailesinin enflasyon nedeniyle yaşadığı maddi kayıp burada bitmedi. 2025 yılının Ocak ayında Yavuz ailesinin evine 8 bin 500 liralık masrafı kendilerinden talep edilen bir tebligat daha ulaştı. Tebligatta Yavuz ailesinin evi için yıkım kararı alındığı ve 15 gün içinde evi boşaltmaları bildiriliyordu.

Meryem Yavuz ‘Mahkeme henüz sonuçlanmadan, tapu hala üzerimde iken evim yıkıldı. Artık bu bölgenin önünden dahi geçmek, viyadüğü görmek dahi istemiyorum. Eşim bu mahkeme sürerken hayatını kaybetti. Hem üzülüyorum hem de iyi ki evin yıkıldığını görmedi diye teselli buluyorum’ diyor.

25 yıldır yaşadıkları ve sahip oldukları tek evi terk etmek zorunda kalan Yavuz ailesi şimdi kiralık evde yaşıyor.
Meryem Yavuz, ‘Şimdi Varsak’ta 16 bin TL’ye kirada oturuyorum. Hesaba yatırdıkları 600 bin TL’nin üçte biri zaten bir yıllık kiraya gitti” diyor.
Devletin yıktığı tapulu evlerinin vergisini devlete ödemeye devam ediyorlar
Yavuz ailesinin kamulaştırma sürecinde yaşadıkları maddi kayıp burada bitmedi. Aile, tapu mahkemece karayollarına geçmeden evleri yıkıldığı için yıkılan evin emlak ve arsa vergilerini de ödemeye devam ediyor.

Yavuz ailesinin kamulaştırma sürecinde yaşadığı kayıp burada da bitmiyor. Aile evsiz kalmasına, bırakılmasına rağmen, yıkılan evlerinin tapusu sistemde hala üzerlerinde göründüğü için TOKİ sosyal konut projelerine de başvurma şartını da kaybediyor yani uygun taksitler ödeyerek yeni bir ev sahibi olma imkanından da yoksun.
Enflasyon yüzde 40, gecikme faizi yüzde 9
Devletin kamulaştırma bedellerine uyguladığı gecikme faizinin yüzde 9 olduğuna dikkat çeken Meryem Yavuz, yıllık enflasyonun yüzde 40’ın üzerinde seyrettiği bir dönemde 7 yıl için uygulanacak olan bu oranın da gerçek zararı karşılamadığını söylüyor.
Meryem Yavuz, “Viyadüğü yapan şirket parasını güncel bedeller üzerinden alıyor. Onların ödemesi değerleniyor ama bizim kamulaştırma bedelimiz değerlenmiyor” diyor.
TOKİ’nin 2022 yılında 600 bin TL’ye konut sattığını hatırlatan Yavuz, “TOKİ evleri değer kazanıyor, vergiler ve harçlar yeniden değerleme ile artıyor ama bizim evimiz değerlenmedi. Bu çok zorumuza gidiyor” ifadelerini kullanıyor.



