Akdeniz Üniversitesi Psikiyatri Gündüz Hastanesi, 2007 yılından bu yana şizofreni ve psikotik bozukluk tanısı konulan hastalara sadece ilaç tedavisi değil, aynı zamanda çok yönlü bir rehabilitasyon programı da sunuyor. “Topraktan topluma” sloganıyla yürütülen programda hastalar, müzik, resim, aşçılık, tarım ve takı tasarımı gibi atölyelerde üretim yaparak hem becerilerini geliştiriyor hem de topluma yeniden kazandırılıyor.
“İzolasyon değil, üretken yaşam"
AÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Buket Cinemre, toplum temelli tedavi anlayışının önemine vurgu yaptı:
“1950’li yıllardan bu yana ruhsal hastalıkların tedavisinde yaklaşım değişti. Artık hastaların toplumdan izole edilmeden, üretken ve tatmin oldukları bir yaşam biçimi sürdürmesi hedefleniyor. Gündüz hastanemizde hastalar gün boyu terapi ve etkinliklere katılıyor, akşam evlerine dönüyorlar.”
Serada üretiyor, mutfakta paylaşıyorlar"
Doç. Dr. Cinemre, hastaların serada domates, salatalık, biber, patlıcan ve çilek yetiştirdiğini anlattı:
“Bu ürünleri aşçılık kurslarımızda hastalarla birlikte yemeğe dönüştürüyoruz. Üretim ve paylaşım süreci hem dayanışmayı hem de iyileşmeyi güçlendiriyor.”
Atölyelerde yapılan takı ve el işi ürünlerin kermeslerde satışa sunulduğunu belirten Cinemre, “Sembolik kazançlar bile hastalar için çok kıymetli. Ürettiklerinin karşılığını görmek özgüvenlerini artırıyor” dedi.
“Etiketlenmeden yaşamayı öğreniyorlar"
Toplumsal önyargıların hastaların iyileşme sürecinde büyük bir engel oluşturduğunu vurgulayan Doç. Dr. Cinemre, “Psikiyatriste gitmek hâlâ tabu gibi görülüyor. Oysa burada hastalar yalnız olmadıklarını ve üretken olduklarını fark ediyor. Bu farkındalık onların hayata daha cesur bakmasını sağlıyor” dedi.
Merkezin 700 kayıtlı hastası bulunduğunu, her gün ortalama 50-60 kişinin hizmet aldığını ifade eden Cinemre, “Bazıları burada geçici kalıyor, bazıları mezun olup iş hayatına katılıyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk” diye konuştu.
Geri Dönüşümle Çevre Ödülü
Psikiyatri hemşiresi Şeyma Kaplan Ekinci, Konyaaltı Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle geri dönüşüm projeleri yürüttüklerini anlattı:“Atık yemeklerden kompost, atık kağıtlardan tuvaller, tül parçalarından çantalar yapıyoruz. Bu çalışmalarla Akdeniz Çevre Ödülleri’ni kazandık. Atölyelere aileleri de dahil ediyoruz, böylece destekleyici bir ortam oluşuyor.”

“İkinci Yuvamız Oldu”
Hasta yakını Nesibe Gülsüm, “Kızım başlarda kimseyle görüşmek istemiyordu. Buraya geldikten sonra kendini mutlu hissetmeye başladı. Burası bizim ikinci yuvamız oldu” dedi.

Bir diğer hasta yakını Fatma Tunç ise, görme engelli oğlunun 3 yılda yaşadığı değişimi şöyle anlattı:
“Oğlum artık boncuk diziyor, takı yapıyor, gülüyor. Buradaki ortam bizim için bir şifa yeri.




