Türkiye’de doğa koruma ve çevre hukukunu tamamen alt üst edecek yeni torba yasa Meclis’e sunuldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın "yatırım süreçlerini hızlandıracak reform" olarak sunduğu düzenleme, çevre ve hukuk çevrelerinde büyük tepki topladı.

Teklif, maden ve enerji yatırımlarındaki izin süreçlerini hızlandırmayı vaat ederken; aslında doğa, tarım ve kamu denetimini büyük ölçüde devre dışı bırakacak maddeler içeriyor.

İzin Süreçleri ‘Formaliteye’ Dönüştürülüyor

Yeni yasa ile maden ve enerji projelerinde bugüne kadar uygulanan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi), orman, mera, zeytinlik ve tarım arazilerindeki izin süreçleri radikal biçimde sadeleştirilecek. Hükümet yetkilileri 48 aya kadar uzayan izin sürelerinin 18 aya indirileceğini savunurken; çevre hukukçuları ve aktivistler "hızlı izin" mekanizmasının fiilen çevresel denetimsizliğe kapı açtığını belirtiyor.

Robot cankurtaranlar iş başında
Robot cankurtaranlar iş başında
İçeriği Görüntüle

Halkın katılımı, itiraz hakkı, bilimsel değerlendirme gibi süreçlerin hız bahanesiyle budanması, projelerin neredeyse otomatik onay almasının yolunu açacak.

Orman, Tarım ve Zeytinlikler Maden Sahasına Dönüşebilir

Torba yasada yer alan kritik düzenlemelerden biri de korunan alanların maden rezervi ilan edilmesini kolaylaştıran maddeler oldu. Buna göre; ormanlar, tarım arazileri, zeytinlikler, meralar ve hatta sit alanları maden şirketleri için ruhsatlandırılabilecek.Zeytinliklerin taşınması ve yok edilmesinin önü daha önce açılmıştı, şimdi bu yasal zemin tamamen pekiştiriliyor.

Nükleer Taşeronlaşma: Sorumluluk Taşıyıcının Üzerine Yıkılacak


Teklife eklenen bir diğer dikkat çekici madde, nükleer enerji yatırımlarına ilişkin. Buna göre; nükleer santrallerde oluşabilecek felaketlerin sorumluluğu artık doğrudan işletici şirketlerin değil, taşeron taşıyıcıların üzerine devredilebilecek.
Uzmanlar bu düzenlemeyi "nükleer felaket riskinde sorumluluğun taşeron firmalara yıkılması" olarak yorumluyor.

Dövizle Alım Garantisinde Dönüş: TL'den Dolar'a Geçiş

Yenilenebilir enerji yatırımlarında üretim alım garantilerinde yeniden ABD doları bazlı ödeme sistemine dönülmesi planlanıyor. Uzun süredir Türk Lirası üzerinden yapılan alım garantileri böylece yeniden döviz cinsinden sabitlenmiş olacak.Ekonomistler bu düzenlemenin, kamunun döviz yükünü artıracağı uyarısında bulunuyor.

Kamusal Denetim Sıfırlanıyor

Yasa teklifinde en çok eleştirilen noktalardan biri de ruhsat ve izin süreçlerinin doğrudan Enerji ve Tabii Kaynaklar Üst Kurulu'na bağlanması. Kurul, orman izinlerinden kültürel varlık koruma kararlarına kadar birçok kritik alanda tek yetkili olacak. Üstelik kurul kararlarının yargı denetimine açık olup olmayacağı da tartışmalı.

Çevrecilerden Sert Tepki: Ekokırım Yasası

Çevre örgütleri ve meslek odaları, bu yasa ile Türkiye'nin doğasının sınırsız bir şekilde madencilik ve enerji yatırımlarına açılacağını, ekosistem yıkımının resmileşeceğini vurguluyor. Kazdağları, Munzur, Akbelen, İkizdere, Fatsa gibi bölgelerde yaşanan çevre mücadelelerinde yıllardır direnen halk, bu düzenlemenin yeni talan dalgaları yaratmasından kaygılı.

Muhabir: Ece Güneş