Antalya Barosu, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği ve Antalya Kültürel Miras Derneği, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım sürecinde görev alan kamu görevlilerinin hukuka aykırı işlem yaptığı iddiasıyla Antalya Valiliği’ne başvurdu. Başvuruda, müze yıkımında görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, kamu zararına yol açma ve çevrenin kasten kirletilmesi suçlamaları yer aldı.

16 Temmuz 2025’te kapatılan ve 12–15 Eylül tarihleri arasında yıkılan Antalya Arkeoloji Müzesi’ne ilişkin basın açıklaması Antalya Barosu’nda yapıldı. Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, yıkım sürecinin başından itibaren hukuka aykırılıklar içerdiğini savundu.
Bozaner, müzenin depreme dayanıksız olduğu iddiasına dayanak gösterilen deprem performans analiz raporunun, kapatma kararından sonra hazırlandığını belirterek, “İdari işlem tesis edildikten sonra gerekçe oluşturulmuştur” dedi. Açılan davalar ve yürütmeyi durdurma talepleri sonuçlanmadan yıkıma başlanmasının da hukuka aykırı olduğunu ifade etti.

Yıkımın, 15 Mayıs–15 Ekim tarihleri arasındaki inşaat yasağı döneminde gerçekleştirildiğini belirten Bozaner, asbest raporları alınmadan ve kamuoyu bilgilendirilmeden yapılan yıkımın toplum sağlığı açısından da risk oluşturduğunu dile getirdi.
Kimler hakkında soruşturma istendi?
Antalya Valiliği’ne yapılan başvuruda; Antalya Müze Müdürü, Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü, Dönemin Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü hakkında soruşturma izni verilmesi talep edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilmek üzere yapılan başvuruda ise; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü dahil olmak üzere üst düzey yöneticilerin sorumluluğuna dikkat çekildi.
Antalya Barosu avukatlarından Tunca. Koç, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın deprem performans analizi yapılmadan sürece onay verdiğini, Müzeler Genel Müdürü Birol İnciçiköz’ün ise ihale sürecini yanlış bir yönetmelik üzerinden yürüttüğünü belirtti.Antalya Müze Müdürü Mustafa Dilber, Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürü Veysel Akın ve dönemin İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu’nun da sorumluluk taşıdığını ifade eden Koç, “Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, çevrenin kasten kirletilmesi ve kamu zararına yol açma söz konusudur” dedi.
177 Milyon TL'lik kamu zararı iddiası
Antalya Barosu avukatlarından Tuncay Koç, yıkımın ihale sürecinde mevzuatın yanlış uygulandığını, “restorasyon” adı altında fiilen yıkım gerçekleştirildiğini savundu. Koç, 2001–2002 yıllarında yapılan ve sağlam olduğu belirtilen 4 bin 500 metrekarelik ek binanın da geçerli raporlar olmadan yıkıldığını, bu bölümün kamuya maliyetinin yaklaşık 177 milyon lira olduğunu açıkladı.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği adına konuşan Prof. Dr. Hilmi Uysal ise sürecin akademi, kültürel miras ve şehir tarihi açısından önemine dikkat çekerek, konunun takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Basın açıklaması, sorumlular hakkında hukuki sürecin sürdürüleceği vurgusuyla sona erdi.





