Antalya’nın Saklıkent bölgesinden doğan Tekirpınar suyu hem Ceysu firmasının üretim kaynağı hem de Doyran ve çevresindeki köylerin içme suyu hattını besliyor. Köylüler, 2001 yılında yapılan sözleşmeyle saniyede 5 litre olarak belirlenen paylarının yıllar içinde fiilen ellerinden alındığını, suyun büyük bölümünün Ceysu’ya aktarıldığını içme suyu ihtiyacının elektrikle çalışan sondaj sistemiyle karşıladığını, sık yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle de mağduriyetin arttığını söylüyor.


Ceysu’nun Tekirpınar kaynağından şişelediği doğal kaynak suyu, markanın büyümesiyle birlikte dünya pazarlarına da açıldı. Firmanın günlük üretim kapasitesi 1 milyon şişeye ulaşırken aynı kaynaktan pay alan Doyran ve çevre köylerinde halk, suya erişimde ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiriyor. Mahalle muhtarı Şahali Kıvrak, “Sözleşmede üç hat vardı; biri Ceysu’ya, biri köye, biri yedek. Şimdi hepsi Ceysu’nun kontrolünde,” diyerek adalet ve denetim talebini dile getirirken köylüler ise kendi sularının ticari kazanca dönüşürken, sondaj suyuna mahkum bırakıldıklarını öne sürüyor.

“Zincir marketler 20 metre arayla açılıyor, esnafı bitiriyor”
“Zincir marketler 20 metre arayla açılıyor, esnafı bitiriyor”
İçeriği Görüntüle

Ceysu sözleşmeyi ihlal mi ediyor?

Kaynak suyunun yıllar içinde köylünün elinden alındığını söyleyen Doyran Dağ Mahallesi Muhtarı Şahali Kıvrak, “Buradan çıkan su konusunda 2001 yılında dönemin Doyran Belediyesi ile Ceysu firması arasında bir su anlaşma ihale yapılmış. O zamanki belediye başkanımız ve meclis üyelerimizin kararıyla Ceysu firmasına 2040 yılına kadar geçerli bir sözleşme verilmiş. Biz bu sözleşmeye uzun uğraşlar sonucu belediye meclis üyeleri aracılığı ile ulaştık.

Bazı şartlar koşulmuş su verilirken şartnamede üç boru üzerinden getirileceği belirtilmiş; bir tanesi Ceysu firmasına, bir tanesi Doyran ve Gökçam mahallelerine, bir tanesi de herhangi bir arıza ya da su ihtiyaç durumunda yedek olarak ayrılmış. Bu sürecin devamında biz bu suyu kullandık. Ardından yeni yasayla belediyemiz kaldırıldı ve Büyükşehir ve ASAT’a bağlandık. Tekirpınar’dan gelen kaynak suyumuz mahallemize geliyordu; biz bu suyu içiyorduk ve hakkımıza düşeni kullanıyorduk. İlerleyen süreçlerde, bu borularda sözleşme dışına çıkılmış ve kimsenin bilgisi olmadan Ceysu, kendi tanımlı boru hakkından fazlasını kullanmış. Bu nedenle Tekirpınar’dan gelen kaynak suyu köyün deposuna verilmeyince tamamen sondaj suyuna mahkûm hale geldik.” Diyor.

“Hakkımız olan su verilse elektrik maliyeti de olmaz”

Kıvrak, “Sözleşmedeki bir hattımızdaki hakkımız ve yedek hattan yüzde elli hakkımızdan alacağımız su bize yeter. Bizim hakkımız saniyede 5 litre yedek borudan da yüzde 50 hakkımız var; yani saniyede 7,5 litre imkânından söz ediyoruz. Köyümüzde ayrıca Kızılcıklı ve Çaltılı adlı iki kaynak suyumuz var; onlar da aktif kullanılabilir ama henüz devreye alınmadı. Tüm bunlara rağmen bugün Doyran Mahallesi’nde köylüye ayrılan depoda bir eve yetecek su yok. Nereden biliyoruz, depomuz yeni yapıldı ama hala sondaj suyu içiyoruz. Sondajı kapatalım, depodaki suyu devreye sokalım, elektrik maliyeti de olmaz” diyor

Muhtar Kıvrak, 2001 yılından sonra Ceysu’nun büyümeye giderek satışlarını arttırdığına, dünyaya açıldığına dikkat çekerek, artan su ihtiyacını sözleşme dışına çıkarak karşıladığını öne sürdü.

Doyranlılar’dan hem siyasilere hem ASAT’a çağrı

Doyran’da yaklaşık 2 bin seçmen, yaklaşık 3 bin 500 nüfus yaşadığına işaret eden Muhtar Kıvark, Sözleşmedeki hakkımız bize verilmiş. Biz adalet istiyoruz. Sözleşmenin gereği yerine getirilsin. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı ve Konyaaltı ilçe yönetimiyle de görüşme talebimiz var; samimiyetle, hakkımızın verilmesini istiyoruz”


Kaynak hattının tamamen Ceysu’nun kontrolüne geçtiğini söyleyen Ahmet Karabulut da benzer bir tablo çizerek, “Tekirpınar’dan köyümüze gelen üç hattımız vardı. Şu anda bu üç hat da tamamen Ceysu’nun kontrolündedir. Köyümüz su sıkıntısı çekiyor. Sondaj suyuna geçildi ve elektrik kesintisi anında musluklarda su kesiliyor. Söylendiği gibi bir hat bize verildi ama su yeterli gelmiyor. Talebimiz: Bu konuyla devletimiz ve ASAT ilgilensin” diye konuştu.

Vatandaşlarımızla birlikte bin 500 imza toplayarak talephlerini içeren dilekçelerini ASAT’a ilettiklerini belirten Muhtar Kıvrak, “Bize bir komisyon kurulacağı söylendi ASAT komisyon incelemesi sonucu Ceysu’nun sözleşme dışına çıktığını tespit ettiğini bize bildirdi. Ancak bununla ilgili bir işlem olmadı.”dedi.

Boşa akan suya tepki

Diğer yandan kaynak suyunun köylüye verilmediği gibi ormana boşa akıtıldığını savunan Doyranlı vatandaş Ahmet Akman ise “Burada halk sondaj suyu kullanırken ,yaklaşık bir bir buçuk aydır, ormana akıtılan bir su var. ASAT Müdürlüğü’nü bizzat aradım. Sorun düzeltildi denildi fakat su daha yukarıdan tahliyeye verilerek ormana salındı. O su boşa gidiyor. Talebimiz açık: Ormana akan su vatandaşın hakkı. Ormana akan su kesilsin, vatandaş kullansın. İçme sularını temin eden kurum olan ASAT bu duruma müdahil olsun. Başka bir şey istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Doyran’da su yolunu bulacak mı? Gözler ASAT raporunda

ASAT, Doyranlı vatandaşların Ceysu firması hakkında dile getirdikleri şüphe ve iddialarla ilgiliyse hem muhtarların hem de tesis işletmecisinin iddialarının teknik ve hukuki açıdan incelendiğini belirterek, “Önceliğimiz insani tüketimdir. Halkın su hakkı ticari bir işletmeden önce gelir. Ancak elimizde geçerli bir sözleşme var; her adımı hukuka uygun atmak zorundayız. Muhtarların, tesisin kaynaktan “fazla su çektiği” yönündeki şikâyetleri üzerine ASAT, işletmede bulunan elektronik debimetrenin yenilenmesini talep ederek belli periyotlarda borudan geçen suyu ölçmeye başladı. Şu ana kadar yapılan ölçümlerde tesisin sözleşmede belirtilen miktarın üzerine çıkmadığı görüldü” bilgisini veriyor.

Muhtarların, “kuraklık nedeniyle su azalınca sözleşme gereği saniyede 5 litre su akıyorsa tamamı yine firmaya mı gider?” sorusuna ASAT ‘ticari su kullanımındansa insani ihtiyaç önceliğimizdir” yaklaşımını izleyeceklerini belirtirken, konuyla ilgili bir kurulan komisyonun teknik ve hukuki incelemelerinin sonucu hazırlanacak rapor yaklaşık 1 ay içinde ortaya çıktığında çözüm için atılacak adımların netleşeceği değerlendirmesini yapıyor.

ASAT’ın Doyran’daki mevcut deponun beslenmesi için alternatif kaynakları da incelediği öğrenildi

Sayıştay raporuna yansıdı

Sayıştay’ın 2024 Denetim Raporu’na göre, Doyran Mahallesi’ndeki kaynak suyunu şişeleyip satan özel firma (Ceysu) yıllardır belediyeye “kaynak suyu harcı” ödemiyor. Konyaaltı Belediyesi’nin bu alandaki denetim ve gelir toplama görevini yerine getirmediği tespit edildi.

Sayıştay, söz konusu suyun Ceysu markası altında ticari olarak satışa sunulduğuna dikkat çekerek, belediyenin “şişelenen suların kaynaktan alınıp alınmadığını denetlemediğini” ve “özel işaretleme hizmeti” vermediğini vurguladı.

Sayıştay denetçileri, belediyenin konuyla ilgili hukuki ve idari işlemlere başladığını, ancak sürecin henüz tamamlanmadığını belirtti. Bu durum, 2023 raporunda da tespit edilmiş ve 2024 yılı denetiminde “kısmen yerine getirildi” notuyla tekrar gündeme alınmıştı

Sayıştay, tespiti 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 63–66. maddelerine dayandırdı. Kanuna göre belediyeler:Kaynak sularının hangi kaynaktan alındığını denetlemek, Şişelenen kaplara özel işaret koymak, Bu hizmet karşılığında kaynak suları harcı tahsil etmek zorunda.

Ancak Sayıştay’a göre Konyaaltı Belediyesi’nin bu yükümlülükleri yerine getirmemesi, hem denetim eksikliğine hem de gelir kaybına yol açtı.

CEYSU sessizliğini koruyor

Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz CEYSU yetkilileri ise hukuka aykırı işlem yapmadıkları belirterek kamu kurumlarının hukuka aykırı bir durum oluşması halinde yaptırım uygulanabileceğini belirtmekle yetindi

Sayıştay’ın rapor ettiği belediyenin ihmal ettiğini öne sürdüğü harç konusunda ise Türkiye’de belediyeler ile özel kaynak suyu şişeleme firmaları arasında “özel işaretleme – etiket onayı – bandrol bedeli” doğrudan dava konusudur ve bu davaların önemli bir bölümü Yargıtay’dadır değerlendirmesi yapıldı.

Maxresdefault-2

Muhabir: Ece Güneş- Güven Güneş