Antalya’nın en eski Türk yerleşimlerinden biri olan Balbey Mahallesi, 1992 yılında SİT alanı ilan edilmesinden bu yana koruma altına değil, ilgisizliğe terk edildi. Kaleiçi’nden sonra geleneksel Türk mimarisinin en yoğun görüldüğü bölgelerden biri olan mahallede yıllardır hiçbir somut adım atılmadı.

Balbey, adını Osmanlı valilerinden Malkoçoğlu Bali Bey’den alıyor. İki katlı cumbalı evleri, dar sokakları, Arnavut kaldırımlarıyla dikkat çeken mahalle, geçmişi Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet’e uzanan bir kültür mirası barındırıyor. Ancak, SİT alanı ilan edildikten sonra bölgeye yönelik tek bir kapsamlı yatırım yapılmadı. Mahalledeki 47 yapı tescillenmiş durumda, fakat çoğu kaderine terk edilmiş.

“Masabaşında korumakla olmuyor”

Balbey Mahallesi Muhtarı Abdullah Uyaroğlu, tescilli yapıların bir kısmının yandığını, çöktüğünü ya da yıkılmak üzere olduğunu belirterek, “Bir gün ev var, ertesi gün yanmış. Projeleri hazır ama uygulama yok. Mahalle kültürü yok oldu, yeşil alanlar birer birer yok oldu. Yetkililer finans sağlayamıyor, vatandaş da restore edemiyor. Evler atıl hale geliyor” dedi.

Yedi seçim, beş başkan geçti, değişen bir şey olmadı

Balbeyli Tayfun Öz ise “1964’ten beri buradayız. Hasan Subaşı'ndan bu yana her gelen başkan söz verdi, kimse tutmadı” diye konuştu. Mahalle sakinleri, sit alanı ilanıyla birlikte mülkiyet sorunlarının da arttığını, parselasyon ve hissedarlık karmaşasının restorasyonu imkânsız hale getirdiğini söylüyor.

Restorasyon yapan pişman: ‘Üç arsa, iki daire sattım’

Tescilli evini restore eden az sayıdaki kişiden biri olan Ali Şahin Bucak, yaşadıklarını “Ruhsat aldım ama çok zorlandım. Üç arsa, iki daire sattım. Şimdi olsa yapmazdım. Değer mi? Şehrin merkezindeyiz ama olmuyor” sözleriyle aktarıyor.

Mahalle hurdacılara ve güvensizliğe teslim

Zamanla tarihi doku bozulurken, mahalle hurdacıların ve geçici işçilerin geçici ikamet alanına dönüştü. Mahallede gece kamyon seslerinden uyunamadığını söyleyen Erol Birlik, “Burası geri dönüşüm merkezi oldu” diyor. Muhtar ise “Uyuşturucu kullanımı konusunda mahalleliyle birlikte mücadele ediyoruz ama yük mahalleye kaldı” ifadesini kullanıyor.

Kök tapu, ruhsat ve yetki talepleri karşılıksız

Mahalleli, kendilerine sadece kök tapularına dönülerek iki katlı ev yapma izni verilmesini talep ediyor. Ancak bürokratik engeller nedeniyle bu da mümkün olmuyor. “Yapamıyorsak, yapabilecek biri alsın yapsın” diyen mahalle sakinleri, projelere dair fikirlerinin alınmadığını ve dayatmayla karşı karşıya olduklarını dile getiriyor.

Yarım kalmış dönüşüm projesi

31 Mart 2024 seçimlerinden yalnızca 15 gün önce, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından mahallenin 22 dönümlük kısmı için yaklaşık 500 milyon liralık bir kentsel dönüşüm projesinin temeli atıldı. Ancak 1 yıl boyunca atıl kalan alanda ihaleye çıkıldığında projenin iki otel ve iki ticari alan içerdiği ortaya çıktı.

Balbey’in geriye kalan 115 bin metrekarelik alanında ise yaklaşık 399 parsel ve 3 bine yaklaşan hissedar bulunuyor. Ancak bu bölgeyle ilgili atılacak adımlar hâlâ netleşmiş değil.

Mahalleli tek bir şey istiyor: 'Birlikte yapalım'

Balbey halkı ne maddi destek ne de mülk sahibi olmak istiyor. Talepleri ortak: “Bize kök tapumuz üzerinden ev yapma hakkı verilsin. Ruhsat ve proje desteği sağlansın. Fikrimiz alınsın. Mahalle bizimle birlikte planlansın.”

Bir otelde beş patron: Taşeron cenderesinde turizm işçisi
Bir otelde beş patron: Taşeron cenderesinde turizm işçisi
İçeriği Görüntüle

Editör: Ece Güneş