Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, bugün saat 13.21’de meydana gelen Aksu–Topallı merkezli 4.9 büyüklüğündeki depreme ilişkin değerlendirmede bulundu. Kandilli Rasathanesi verilerine göre 95 kilometre derinlikte gerçekleşen depremin bindirme (ters) fay karakterine sahip olduğunu belirten Karancı, bunun Doğu Akdeniz tektoniğiyle uyumlu olduğunu söyledi.
Derin odak ve Doğu Akdeniz tektoniği
Karancı, depremin yüzeydeki herhangi bir yerel kırıkla ilişkili olmadığını, bölgenin altında işleyen büyük tektonik süreç içinde oluştuğunu ifade etti. Antalya’nın hemen güneyinde yer alan Kıbrıs–Helen dalma-batma zonunun Doğu Akdeniz’in en önemli tektonik sistemlerinden biri olduğunu vurgulayan Karancı, Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası’nın altına daldığını ve 95 km derinliğin bu mekanizmayla uyumlu olduğunu söyledi.
Antalya’da deprem tehlikesi çok bileşenli
Karancı, kamuoyundaki “Antalya deprem bölgesi değil” yönündeki algının bilimsel olmadığını belirtti. Kentin yalnızca derin odaklı depremlerden değil, batı ve kuzeybatıdaki Fethiye–Burdur Fay Zonu gibi aktif faylardan da etkilendiğini kaydetti. Antalya’nın deprem tehlikesinin tek kaynaklı değil; çok parametreli, bölgesel ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Bilim temelli imar ve sahada jeoloji mühendisi zorunluluğu
Karancı, deprem tehlikesinin afete dönüşmesinin ihmal ve yanlış planlama sonucu olduğunu belirtti. “Zemin bir yapının kaderidir” diyen Karancı, zemin etütlerini değerlendirecek ve imar kararlarını bilim temelli şekillendirecek jeoloji mühendislerinin sahada etkin görev alması gerektiğini vurguladı. Bölgesel jeolojik–jeoteknik özelliklerin, sıvılaşma, yeraltı suyu, taşkın ve heyelan risklerinin bilimsel değerlendirme olmadan görmezden gelinemeyeceğini söyledi.




