Antalya Kent Konseyi’nin 200’ün üzerinde paydaşla hazırladığı 21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları kapsamında düzenlenen “Sosyal Medyada Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı oturum, Antalya Kent Konseyi toplantı salonunda gerçekleştirildi. Güler Yılmaz Birol’un yönettiği oturumda akademisyenler, dijital çağda kadına yönelik şiddetin yeni biçimlerini ve hukuki boyutlarını ele aldı.
Açılış konuşmasını yapan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, teknolojinin bilinçsiz kullanıldığında kadınların güvenliğini tehdit eden bir araca dönüşebildiğini belirtti. Kurt, “Teknoloji hayatımızı kolaylaştıran güçlü bir araç olmakla birlikte, yanlış ellerde bireylerin onuruna, mahremiyetine ve güvenliğine zarar veren bir silaha dönüşebilmektedir. Özellikle kadınların izni olmadan fotoğraflarının paylaşılması, çevrimiçi taciz ve takip ciddi bir sorundur” dedi.
Oturumda Prof. Dr. Seda Bayraktar, dijitalleşme ile birlikte ısrarlı takip davranışlarının “daha görünmez, hızlı ve sürekli bir nitelik kazandığını” vurguladı. Mağdurlarda stres ve güven kaybı görüldüğünü, psikolojik destekle hukuki korumanın birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Tuba Birinci Uzun, sosyal medyanın kişisel verilerin en çok ihlal edildiği alan haline geldiğini belirterek, “Paylaşılan verilerden kişinin konumu, alışkanlıkları ve yaşam tarzı çıkarılabiliyor. Kadınlar bu ihlallerden orantısız biçimde etkileniyor” dedi.
Dr. Nurullah Kantarcı, ısrarlı takip eylemlerinin TCK 123/A kapsamında suç sayıldığını hatırlattı: “Bir kişiye rızası olmadan sürekli mesaj göndermek veya sosyal medya üzerinden temas kurmak dahi suçtur.”
Dr. Sevda Bora Çınar ise sosyal medya şirketlerinin kadına yönelik dijital şiddet karşısında hukuki ve etik sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Platformlar sadece teknoloji sağlayıcısı değil, toplumsal davranışları şekillendiren güçlerdir” dedi.
Antalya Kent Konseyi, dijital şiddetle mücadeleye yönelik farkındalık çalışmalarının devam edeceğini açıkladı.




