Türkiye turizminde resmi veriler ile sahadaki gerçekler arasındaki uçurum büyüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı istatistiklerinde “butik otel” kategorisi görünse de, sayılar gerçeği yansıtmıyor. İstanbul’da sadece birkaç, Antalya’da ise iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar “belgeli butik otel” bulunuyor. Oysa sahada yüzlerce işletme kendisini butik otel olarak tanıtıyor. Bu durum, turizm politikalarının ve mevzuatın gerçekleri görmezden geldiğini ortaya koyuyor.

İstatistiklerde var ama kağıt üzerinde

Resmi kayıtlara göre butik otel sayısı yok denecek kadar az. Ancak turizm sektöründe faaliyet gösterenler, özellikle büyük şehirlerde ve sahil bölgelerinde yüzlerce işletmenin “butik” kimliğiyle çalıştığını biliyor. İşletmeci kendini butik otel olarak pazarlarken, bakanlığın listesinde çoğu zaman 2★ ya da 3★ otel kategorisinde yer alıyor. Bu kopukluk, turizmin en önemli dinamiklerinden birinin istatistiklere yansımamasına yol açıyor.

Görünmezliğin nedeni ne?

Akdeniz Bilişim Zirvesi Antalya’da başladı
Akdeniz Bilişim Zirvesi Antalya’da başladı
İçeriği Görüntüle

Turizm yazarı Nizamettin Şen’e göre bu çarpıklığın üç temel nedeni var. İlk olarak, mevzuat oldukça dar tutulmuş durumda. Belediyeden belgeli tesisler resmi olarak “butik otel” kategorisine giremiyor. İkinci olarak, devletin yıllardır büyük ölçekli yatırımları destekleyen politikaları, küçük ve özgün işletmeleri gölgede bırakıyor. Üçüncü olarak ise pazarlama dili ile resmi kayıtlar arasındaki kopukluk, sektörün gerçek potansiyelinin görünmez hale gelmesine neden oluyor.

Avrupa kırsal turizmi markalaştırıyor

Avrupa ülkeleri, butik ve kırsal otelleri turizmin güçlü bir ayağı haline getirmiş durumda. İspanya’da köy otelleri, İtalya’da agriturismo tesisleri ve Fransa’da şato otelleri devletin tanımladığı resmi kategoriler sayesinde markalaşabiliyor. Bu sistem, hem kırsal bölgelerde turizmi destekliyor hem de çeşitlilik yaratarak ülke imajına katkı sağlıyor. Türkiye’de ise kırsal turizm potansiyeli hâlâ resmi kayıtlara bile girmiş değil.

Özgün tesisler var, strateji yok

Türkiye aslında dünyaca bilinen örnekler çıkarabiliyor. Nevşehir’deki Müze Otel, küresel ölçekte marka haline geldi. İstanbul, Antakya ve Antalya’da da benzer özgün konseptlere sahip tesisler bulunuyor. Ancak bu başarılar bireysel girişimlerin ürünü; arkasında bütüncül ve sistematik bir strateji yok. Bu nedenle güçlü örnekler bile ülkenin turizm politikasını dönüştürmeye yetmiyor.

Beş yıldızlı resort anlayışı çıkmazda

Yıllardır turizm yatırımlarının odağı dev resort oteller oldu. Ancak günümüz turistinin beklentisi farklılaşıyor: kişisel deneyim, küçük ölçekli işletmeler, yerel dokunuş ve özgünlük. Türkiye’nin resmi verilerinde yer almayan butik oteller, aslında bu talebe en iyi yanıtı veren işletmeler. Buna rağmen sistem, onları yok sayarak beş yıldızlı arz fazlasını büyütmeye devam ediyor.

“Türkiye kendi geleceğini yok sayıyor

N“Türkiye'nin aturizm stratejisini gözden geçirmesi gerektiğini ve beş yıldızlı arz fazlasının sürdürülebilir turizmi tehdit ettiği uyarısını yapan Şen, "Çeşitliliği kayıt altına almak, butik ve kırsal otelleri tanımlamak, desteklemek ve görünür kılmak şart. Aksi halde ülke, kendi geleceğini istatistiklerde yok saymayı sürdürecek.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Muhabir: Ece Güneş