Korkuteli’nin Yazır Mahallesi’nde çiftçiler, don zararıyla sarsılan meyve bahçelerini şimdi de sulama sıkıntısıyla ayakta tutmaya çalışıyor. Devlet Su İşleri’ne (DSİ) bağlı sulama hizmetlerinin aksaması nedeniyle başta karyağdı armudu, kayısı ve şeftali bahçeleri susuz kaldı. Binlerce dönüm arazide ürün riske girdi.
Antalya'nın Korkuteli ilçesine bağlı Yazır, Bayat ve Küçükköy mahallelerinde çiftçiler zor günler geçiriyor. DSİ Korkuteli Sulama Birliği tarafından Korkuteli Barajı’ndan sağlanan sulama suyunu taşıyan boru hattı, basınç verildiği anda tekrar tekrar patlıyor. Bu nedenle, sulama sık sık kesiliyor, çiftçi ise ürününü sulayamadan bekliyor.
Özellikle Yazır Mahallesi, Korkuteli’nin önemli meyve üretim merkezlerinden biri. Karyağdı armudu, kayısı ve şeftali gibi ürünlerin yetiştirildiği bölgede, geçen aylarda yaşanan don olaylarıyla zaten büyük kayıplar yaşanmıştı. Şimdi ise meyveye duran ağaçların sulanamaması, ikinci bir darbeyi vurdu.
“Donla zaten ürünümüz azdı, şimdi su da yok. Kalanı da kuruyacak diye korkuyoruz,” diyen çiftçiler, DSİ’ye tepkili.
35 Bin Dönüm Arazi Riskte
Sadece Yazır değil, Bayat ve Küçükköy başta olmak üzere bölgedeki 35 bin dönümden fazla tarım arazisi bu krizden etkileniyor. Su verildiğinde cam boruların patlaması, hem zamandan hem de sudan kayba yol açıyor. İlaçlama için kullanılan fiberglas boruların da sık sık patlaması, üretimi durma noktasına getiriyor.
Çiftçi Ne İstiyor?
Üreticiler, mevcut sulama altyapısının artık sürdürülemez olduğunu belirtiyor. Her gün yeniden patlayan boruların onarımı için ekiplerin saatlerce çalıştığını, ancak bunun geçici çözüm sunduğunu dile getiriyor. Çiftçiler, DSİ’den daha dayanıklı ve modern bir altyapı yatırımı bekliyor.
“Boru patlıyor, su kesiliyor. Her gün aynı kabus. Ürünümüz susuzluktan dökülüyor,” sözleriyle isyan eden bir üretici, çaresizlik içinde destek çağrısı yapıyor.
Yetkililere Çağrı Var
Çiftçiler ve yerel üretici birlikleri, hem Antalya İl Tarım Müdürlüğüne hem de DSİ Genel Müdürlüğü'ne acil müdahale çağrısında bulundu. Bahçelerdeki ürünün kurtarılması için suya erişimin kesintisiz sağlanması gerektiğini vurgulayan üreticiler, sorun çözülmezse ekonomik kayıpların daha da büyüyeceğini ifade ediyor.
