Antalya Kent Konseyi Kültür Sanat Grubu, “Antalya Altın Portakal Film Festivali: Geçmiş • Bugün • Gelecek” başlıklı kapsamlı raporunda festivalin tarihsel dönüşümünü, mevcut yönetim sorunlarını ve geleceğe yönelik önerilerini paylaştı. Raporda, Altın Portakal’ın “Antalya halkının festivali” olma özelliğini yitirdiği, yönetim yapısının şeffaflık ve katılımcılık ilkeleriyle yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Kültürel belleğin taşıyıcısı
Kültür Sanat Grubu, 1964’ten bu yana Türkiye’nin en köklü sinema etkinliği olan Altın Portakal’ın yalnızca bir ödül töreni değil, aynı zamanda ulusal sinemanın gelişimini destekleyen ve Antalya’nın kültürel kimliğini güçlendiren bir kurum olduğunu vurguladı. Ancak, son yıllarda yaşanan yönetimsel değişimlerin, festivalin halkla kurduğu bağı zayıflattığı ifade edildi.
AKSAV döneminden ANSET’e: Zayıflayan yerel bağ
Rapor, 1995–2014 yılları arasındaki AKSAV döneminin “Altın Portakal’ın altın yılları” olarak anıldığını belirtiyor. Bu süreçte festivalin, açık hava gösterimleri, halk jürileri ve mahalle etkinlikleriyle şehirle bütünleştiği hatırlatıldı.
Ancak 2014 sonrası dönemde festivalin yönetiminin belediye iştiraki ANSET A.Ş. üzerinden yürütülmesi, kararların İstanbul merkezli ekiplerce alınması ve yerel sanat çevrelerinin süreç dışında kalması, “Antalya ruhunun festivalden uzaklaştığı” eleştirilerini doğurdu
.2023 İptali ve Sansür Tartışması
Raporda 2023 yılında “Kanun Hükmü” adlı belgesel nedeniyle festivalin iptal edilmesinin, ifade özgürlüğü ve kültürel bağımsızlık açısından ciddi bir kırılma yarattığı belirtildi.
Festivalin “değerlendirme kriterlerinin net, kamuya açık ve bağımsız” biçimde tanımlanması gerektiği vurgulandı. Bu olayın uluslararası alanda da Antalya’nın kültür markasına zarar verdiği ifade edildi
Jüri yapısında şeffaflık talebi
Rapor, jüri üyelerinin belirlenme sürecinin kapalı yürütüldüğünü, kadınların ve farklı disiplinlerden temsilcilerin yeterince yer almadığını tespit ediyor.
Kültür Sanat Grubu, açık çağrı sistemiyle jüri oluşturulmasını, değerlendirme kriterlerinin kamuoyuyla paylaşılmasını ve belgesel–kısa film gibi türlere özel jüri modelleri geliştirilmesini öneriyor.
Yeşil dönüşüm önerileri
Altın Portakal’ın uluslararası arenada yeniden saygınlık kazanabilmesi için “Yeşil Festival” dönüşümünün şart olduğu belirtilen raporda, Cannes Film Festivali örnek gösterildi.
Öneriler arasında; elektrikli servis araçları, sıfır atık politikaları, çevre temalı film kategorisi ve karbon ayak izi raporlaması gibi sürdürülebilirlik adımları yer alıyor
Festivalin halkla buluşması
Raporda ayrıca festivalin mahallelere ve halka yayılması, açık hava sinemaları, çevrimiçi gösterim platformları, engelli bireyler için erişilebilirlik çözümleri ve belediye destekli “Bağımsız Sinema Okulu” kurulması önerildi.
Kent Konseyi, “Altın Portakal’ın Antalya halkıyla bütünleşmeden gerçek anlamda uluslararası bir marka olamayacağını” vurguladı
.“Altın Portakal Yeniden Doğabilir”
Sonuç bölümünde, Altın Portakal’ın Antalya’nın kültürel kimliğinin bir parçası olduğu belirtilerek, festivalin sürekli üreten, çoğulcu ve bağımsız bir yapıya kavuşması gerektiği ifade edildi.
Kent Konseyi, festivalin geleceğini “halkın, sinemacıların ve yerel kurumların katılımıyla yeniden şekillendirmek” için iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.




