Demre-Kaş-Kalkan arasinda yapılacak 74 km'lik duble yol için verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararına karşı açılan davada, bilirkişi heyeti güzergâh üzerinde keşif yaptı. Keşif sırasında birçok doğal sit alanı, antik kent, tarım alanı ve su kaynağının proje nedeniyle tehdit altında olduğu ortaya kondu.

Yerel halk ve STK’lar keşifte hazır bulundu
Keşif, 19 Haziran Çarşamba günü saat 11.30’da Beymelek’teki birinci derece doğal sit alanında başladı. Bölge halkı, kamulaştırılacak alanlardaki köylüler, su kooperatifi temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları bilirkişi heyetine eşlik etti.

Keşifte arkeolog, biyolog, lnşaat, çevre mühendisi, şehir plancısı gibi toplamda 11.uzman, üniversite hocası yer aldı. Hemen her alandan şimdiye kadar gördüğümüz en geniş bilirkişi katılımı oldu. Kaş Çevre Kültür ve Koruma erneği Başkanı Murat Akoy, keşfe ilişkin yaptığı açıklamada, güzergâh boyunca yaşanan çevresel ve kültürel tahribat riskine dikkat çekti. Akoy, “Beymelek’teki örtü altı seracılıkla başlayan keşifte, İsius Kalesi, Köşkerler’deki yeraltı su kaynakları, Lyka su kemeri, Suru Antik Kenti, Kuanei Antik Alanı ve Kaş Çukurbağ’daki tarım alanları incelendi,” dedi.

Su kaynakları ve tarım alanları risk altında
Yol güzergâhı, bölgenin tarımsal üretiminde kritik öneme sahip yeraltı su kaynaklarının üzerinden geçiyor. Akoy, bazı kuyuların tam üzerinden geçecek viyadük ayaklarının yerinin değiştirilmesini talep ettiklerini belirtti. “Demre’nin içme suyunun yanlış sondajlar nedeniyle tuzlandığını, ekim takvimlerinin bozulduğunu anlattık. ÇED raporlarındaki ‘sorunsuz taşınır’ ifadeleri gerçeği yansıtmıyor,” dedi.

Arkeolojik miras zarar görüyor
Antik Lyka su kemeri hattının tünelle patlatıldığını, etrafında mezarlıklar bulunduğunu söyleyen Akoy, Suru Antik Kenti’nin de yol genişletme alanı içine girdiğini belirtti. Kuanei Antik Kenti’ne moloz döküldüğü, Kaş Çukurbağ’daki tarım alanlarının ise endemik Lyka orkidesinin yayılım bölgesi olduğu ifade edildi.

Kaputaş’tan viyadükle geçilecek
Keşif sırasında, 1. derece doğal sit alanı olan Kaputaş Plajı’nın üzerinden yüksek ayaklı bir viyadükle geçilmesinin planlandığı da gözlemlendi. Bir tarafı 80 metre, diğer tarafı 110 metre yüksekliğinde olacak bu viyadüğün plajın doğal yapısını bozacağı belirtildi.

“Daha az maliyetli alternatifler mümkün”
Murat Akoy, mevcut yolların iyileştirilmesi ile çok daha az maliyetli ve çevreci çözümler üretilebileceğini vurguladı. “Bu coğrafyada böyle büyük bir yol projesi akıl dışı. Batı Antalya Havalimanı ile entegre düşünülen bu proje, tüm bölgeyi yapılaşmaya açacaktır. Ne Kaş’ın bu altyapısı yeterlidir ne de ülkenin ekonomisi bu yükü taşıyabilir,” dedi.

Rapor beklentisi yüksek
Keşfe katılan akademisyen bilirkişilerin hazırlayacağı rapor, projenin geleceği açısından belirleyici olacak. Bölge halkı ve çevreciler, ÇED muafiyet kararının iptal edilerek projenin durdurulmasını talep ediyor.

Ne olmuştu?

Proje 2017 yılında gündeme gelmiş, Antalya Valiliği, Kaş- Kalkan Bölünmüş Yol Projesi için Çevre Etki Değerlendirmesi yapılmasına gerek yoktur kararı vererek, projenin yapımına hız kazandıracak bir adım atmıştı. Başta Kaş Çevre ve Kültür Derneği olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarsa çevre etki değerlendirmesinin gerekli olduğunu savunarak, bu karara karşı dava açmıştı.

Başkan Kotan: Bu spor tesisi artık halkın
Başkan Kotan: Bu spor tesisi artık halkın
İçeriği Görüntüle

Dava gerekçesinde mevcut yol/yollar varken ve iyileştirmesi mümkünken, hayata geçirilmesi planlanan bölünmüş otoyol projesinin başta Likya Medeniyeti’ne ait olmak üzere 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına doğrudan ya da dolaylı olarak, Beymelek Lagünü ve Kaputaş 1. Derece Doğal Sit Alanlarının, Kaş - Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesinin, Istlada/Hoyran antik kentinin içinden geçerek, dünya çapında tanınan Myra antik kenti ve Sura, Kyaneai antik kentlerinin sınırlarından ise teğet geçerek bölgedeki en değerli doğal ve kültür varlıklarına, kıymetli tarım arazilerine, bölgenin ekolojisine zarar vereceği öne sürülmüştü.

Halk ÇED toplantısında 'istemiyoruz' demişti

2019 yılında Antalya İdare Mahkemesi’nin bilirkişi raporuna da dayanarak, dava gerekçesini haklı bulması üzerine Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü Finike- Demre hattını Kaş Kalkan hattı ile birleştirerek 1 Temmuz 2021’de ÇED bilgilendirme toplantısı yapma kararı almıştı. Toplantıya katılan halk, projeyi istemediğini tutanaklara geçirmişti.

Yolu birkaç kilometre ve birkaç dakika kısaltmak için

Proje ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, mevcut Kaş-Kalkan yolunun 28 dakikada geçildiğini, yeni yolun girişinin ise merkeze 12km olan Ağullu Mahallesinden olacağı için 31 dakika süreceğini ve yerel halkın %73’ünün bu şartlarda mevcut yolu kullanmaya devam edeceği rapor edilmişti.

ÇED Raporunda, bölünmüş otoyol projesiyle, yol güzergahında 118 hektar tarım alanı 57 hektar orman alanı , 44 hektar zeytinlik alan ve 95 hektar makilik vejetasyon alanı olmak üzere toplam 321 hektar alan tahrip olacağı, 66bin’in üzerinde adet ağaç kesileceği yer alıyor. Bu nedenle bölünmüş otoyolun Demre’de örtüaltı tarım, Finike’de coğrafi işaretli Finike Portakalı üretiminin yapıldığı kıymetli tarım arazilerinden geçerek bölgedeki çiftçimizi ekonomik kayba uğratması öngörülüyor.

Projenin maliyeti ile vaat ettiği fayda arasında ilişki

Uzmanlar projenin 2021 yılı verisiyle 2 milyar TL maliyeti olduğunu hesaplarken, rakamın enflasyon nedeniyle güncelliğini yitirdiğini, yapılacak köprü, viyadük, tünel ve kamulaştırma giderleri maliyetin içinde olmadığına işaret ediyor. Kaş- Demre arasında üç şeritli yol varken ve mevcut yollar iyileştirilebilecekken, coğrafyanın koşullarını olağanüstü zorlayarak bu kadar maliyetli bir yatırımın yapılması kamu yararı taşımadığı değerlendirmesinde bulunuyor.

Yine de ÇED olumlu kararı verildi

Halkın itirazına, uzman görüşlerine, bilirkişi raporlarında işaret edilen zararlara rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, projenin Çevre Etki Değerlendirmesini yaptı ve herhangi bir sakınca görmeyerek, olumlu kararı verdi.

Kaş Çevre ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyol, Kaş, Demre, Finike halkının bir bütün olarak bu projenin karşısında olduğunu belirterek, karara karşı dava açacaklarını ve projenin hayata geçirilmesini önlemek için mücadele edeceklerini açıkladı.

Muhabir: Ece Güneş