Gazeteci, belgeselci ve çevre savunucusu Hakan Tosun için Attalos Meydanı’nda bir araya gelen gazeteciler ve demokratik kitle örgütleri, “Hakan Tosun için adalet!” çağrısında bulundu. Açıklamada, Tosun’un ölümünün üzerindeki sis perdesinin aralanması ve saldırının tüm yönleriyle aydınlatılması istendi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde yapılan basın açıklamasında, çevre mücadelelerini yıllardır belgeleyen Tosun’un “Türkiye’nin taşı, toprağı, ağacı, suyu ve tüm canlıları için emek vermiş bir gazeteci” olduğu vurgulandı.

Katılımcılar, “Hakan Tosun’a ne oldu?” sorusunu yüksek sesle yinelerken, saldırıya ilişkin çelişkili detayların kamuoyuyla paylaşılmamasını eleştirdi.

“27 saat kimliği tespit edilemedi”

Açıklamada, 10 Ekim Cuma akşamı İstanbul Esenyurt’ta evine giderken saldırıya uğrayan Tosun’un kimliğinin 27 saat boyunca tespit edilememesi ve eşyalarının kaybolmasıyla ilgili soru işaretlerine dikkat çekildi.
“Saldırıdan 15 dakika sonra polis ve ambulans olay yerine ulaşıyor. Ancak Tosun’un komada olduğu neden 27 saat sonra ailesine bildiriliyor?” ifadeleriyle süreçteki ihmaller zincirine vurgu yapıldı.

Tosun’un üzerindeki telefon, cüzdan, kimlik ve kamerasının bulunmadığı, olay yerindeki güvenlik kamerası görüntülerinin ise toplanmadığı belirtildi.“Basına neden kurgulanmış görüntüler servis edildi, görüntüleri elinde tutan kişiler neden gözaltına alınmadı?” soruları dile getirildi.

“Bu saldırı planlı bir cinayet mi?”

“Vitrine hayır: Siyasette eşit temsil için hukuk ve irade şart!”
“Vitrine hayır: Siyasette eşit temsil için hukuk ve irade şart!”
İçeriği Görüntüle

Açıklamada, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün saldırıya ilişkin 18 yaşındaki Abdurrahman Murat ve 24 yaşındaki Adnan Şahin’in tutuklandığını duyurduğu hatırlatılarak, “Kim bu kişiler, neden saldırdılar, kimden talimat aldılar?” soruları yöneltildi.
Soruşturma sürecinde yaşanan gecikmelerin, saldırının planlı bir cinayet olabileceği kuşkusunu güçlendirdiği ifade edildi.

Gazeteci Hakan Tosun’un ölümünü haberleştiren Halk TV muhabiri Umut Taştan’ın da tehdit edildiği hatırlatılarak, “Gazetecinin öldürülmesini haber yapan gazeteci tehdit ediliyor, bu ülke için daha ne kadar karanlık bir tablo olabilir?” denildi.

“Bu ülkede doğruların peşinde koşanlar güvende değil”

ÇGD ve Emek ve Demokrasi Güçleri adına yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:“Tıpkı maden şirketlerine karşı mücadele verirken 2017’de katledilen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu gibi, çevre mücadelesine ömrünü adayan Hakan Tosun’u da vahşi bir cinayet sonucu kaybettik.
Bu cinayetin ortaya koyduğu gerçek şudur: Türkiye’de doğruların peşinde koşan hiçbir gazeteci, hiçbir yaşam savunucusu güvende değildir. Bu cinayet ve bugüne kadar üzeri örtülmüş tüm faili meçhul cinayetler aydınlatılmadan kimse güvende değildir.”

Açıklama, “Hakan Tosun için adalet!” ve “Gazetecilere dokunma!” sloganlarıyla sona erdi.

Muhabir: Ece Güneş