Mustafa Balbay’a 17. Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü
Mustafa Balbay’a 17. Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de çocukların işgücüne daha erken dahil edilmesini hedefleyen mesleki eğitim politikaları yeniden tartışmaların odağı oldu. MESEM’lerde yaşanan iş cinayetlerinin ardından tepkiler büyürken, sendika ve veli örgütleri sistemi eleştirenlerin baskı altına alınmasına dikkat çekti.

Son olarak 15 yaşındaki bir MESEM öğrencisinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti, çocukların zorunlu eğitim çağında çalışma hayatına itilmesinin yarattığı tehlikeyi bir kez daha ortaya çıkardı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, ortaokul çağındaki çocukların bile iş gücü piyasasına daha erken çekilmesi için yürütülen çalışmaları övünçle açıklaması, kamuoyundaki tepkileri artırdı. Patron örgütlerinin temsilcileriyle düzenlenen zirvede yapılan değerlendirmeler ise çocuk emeğinin piyasaya entegrasyonunun hızlandırılacağı mesajını verdi. Tepkilerini dile getiren gençlerin tutuklanması ve eğitimcilerin gözaltına alınması ise yeni bir hukuksuzluk tartışması başlattı.

“Çocuk emeği sömürüsü normalleştiriliyor”

Tülin Koç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, sermaye sınıfı ve AKP iktidarının ortak politikalarıyla çocuk emeği sömürüsünün normalleştirildiği bir ülkeye dönüştürülürken, 15 yaşındaki bir MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) öğrencisi daha iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Bu acı kayıp, çocuk emeğinin sistematik olarak sömürüldüğü açık bir çocuk istismarıdır, çocuklarımızın yaşam haklarının ihlalidir. Yaşanan süreç mesleki eğitim politikalarının geldiği vahim noktayı bir kez daha gözler önüne sermiştir”

“MEB, patron taleplerini karşılamaya devam edeceklerini açıkça söyledi”

Koç, Bakan Tekin’in söylemlerinin tepki çektiğini belirterek şöyle dedi:“Aynı gün, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin İstanbul’da düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde patron örgütlerinin temsilcileriyle bir araya gelmiş, ortaokul seviyesindeki çocukların da iş gücü piyasasına daha erken dahil edilmesi için yürütülen çalışmaları kamuoyuna sunmuştur. Tekin, 1 milyon 956 bin öğrencinin mesleki eğitimde olduğunu vurgulayarak, zorunlu eğitim çağındaki öğrencilerin yaklaşık %40’ının bu sistemde yer aldığını övünçle açıklamıştır. Zirvenin açılış konuşmasında, işyerlerinde çalıştırılan çocukların yaşamlarını yitirmesi nedeniyle gelen eleştirilerden rahatsızlığını dile getiren Tekin, tüm eleştirilere rağmen patronların taleplerini karşılamaya devam edeceklerini açıkça ifade etmiş, bu politikaları çocukların ‘âli menfaatleri’ doğrultusunda yürüttüklerini iddia etmiştir”

Whatsapp Image 2025 12 04 At 10.29.31

“Sermaye örgütleri bu sistemi destekliyor”

“Türkiye’de yoğun eleştirilere maruz kalan bu modelin ‘uluslararası ortamlarda’ ilgiyle karşılandığını söyleyerek kamuoyunun tepkisini görmezden gelmiştir. Zirveye Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe gibi sermaye temsilcileri de katılmış, çocuk emeğinin sömürüsüne dayalı bu sistemin sürdürülmesi yönündeki iradeye destek vermiştir”

“Gençleri tutuklamak hukuksuzluktur: Serbest bırakılsınlar!”

Koç, tepkilerin bastırılmasına yönelik uygulamaları şu sözlerle eleştirdi:
“Bu karanlık tabloya karşı ses çıkaran 17 Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi gençten 16’sı ifadeleri dahi alınmadan tutuklanmış, 4 Özel Öğretmenler Sendikası üyesi öğretmen ise ters kelepçeyle gözaltına alınmıştır. Çocuk emeğinin sömürüsüne karşı çıkan, yaşam hakkını savunan gençlerin ve eğitim emekçilerinin maruz kaldığı bu hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Derhal tutuklanan ve gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır! Çocuklarımızın yaşamı, patronların kâr hırsından değerlidir. MESEM’ler kapatılsın, çocuk işçiliğe son verilsin!” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Güven Güneş