İktidar bir ‘‘uyutma’’ hazırlığında. Söz konusu ‘‘uyutma’’ için Hayvan Hakları Yasası’nda değişiklik yapılacak. Açıklamalara göre, AKP Parti Meclisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışıyor. Tasarı ya da teklif olarak kısa zamanda Meclis’e getirilmesi bekleniyor.

Değişikliğin hedefinde sokak köpekleri var. Değişiklik önerisine göre sokak hayvanları (sahipsiz köpekler) toplatılıp sahiplendirilmeye çalışılacak. 30 gün içinde sahiplendirilmeyen hayvanlar ‘‘uyutulacak.‘’ Buradaki ‘‘uyutma’’, zehirli iğne ile öldürmek demek.

Bilimsel araştırmalara göre, köpekler insanlar tarafından ilk evcilleştirilen hayvandır.  Bu açıdan köpekler için ‘‘insana ilk inan hayvan’’ ya da ‘‘insanın kendi türü dışındaki ilk can yoldaşı’’ da denilebilir.

Ancak insan bu. Vicdanı körleşip sağırlaşınca yoldaşlığının nereye kadar süreceği, ne zaman sevip ne zaman döveceği bilinmez.

Bugün sokaklarımız insan vefasızlığının eseri olarak sahipsiz hayvanlarla (kedi, köpek) dolu. İnsanlar bir heves ve özentiyle oyuncakmış gibi hayvan satın alıyor. Sıkılıp ya da bakımında zorlanınca sokağa salıveriyor.

Onlar da denetimsiz olarak sokaklarda üreyip çoğalıyor, özellikle şehirlerimizde ciddi soruna dönüşüyor; zaman zaman ağır yaralanma ve ölümle sonuçlanan olaylara neden olabiliyor.

Kedi, köpek gibi evcil hayvanlara çip takılarak dijital kimlik sistemi getiren, ev hayvanlarını terk edenlere yaptırımlar öngören Hayvanları Koruma Kanunu Temmuz 2021’de yürürlüğe girmişti. Aynı yasa, sokak hayvanlarının da kısırlaştırılarak popülasyonunun azaltılmasını öngörüyor. 

Konuyu baştan sıkı ele alıp yaptıkları yasaları uygulamayan-uygulayamayan yöneticilerimiz, şimdi sokaktan çöp süpürür gibi bu hayvanları toplayıp imha etmek; sorumsuzluklarının yükünü en masum taraf olan hayvanlara yıkmak istiyor.

O yüzden hayvan hakları savunucuları başta olmak üzere toplumun bir kesimi ayakta. Bu insanlar ‘‘Uyutmak öldürmektir. Öldürme yaşat’’ diye bağırıyor, bunun nasıl yapılabileceğini çocuğa anlatır gibi açıklıyor: ‘‘Yeterli ve donanımlı barınaklar kurulmalı, toplanan hayvanlar kısırlaştırılıp aşılanmalı, saldırganlalar iyileştirilmeli, sonra sahiplendirme yapılmalı, hayvan sahipliği sıkı denetim altına alınmalı.’’

Dinleyen kim!

‘‘Uyutma’’ için çalışanlar ‘‘gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım’’ havasında. Tepkilerin pek dikkate alınmıyor görünmesi bende şöyle bir kuşkuya yol açtı.

Ülkede ciddi ekonomik sıkıntı var, toplumun geniş kesimi yoksulluk ağına düşmüş durumda. Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmadığı, soruşturma ve yargılamalara siyasi müdahale iddialarının dillendirildiği hukuk bunalımı yaşanıyor.

‘‘Acaba’’ diyorum, ‘‘Dikkatleri ekonomi ve hukuk krizi gibi sorunlardan başka yöne çekme amacıyla mı ‘uyutma’ düzenlemesine başlandı? ‘Hayvanları uyutacağız’ denilerek, muhalif çıkışlar mı uyutulup susturulacak? Ya da ikisi birden yapılıp bir taşla iki kuş mu vurulacak?’’