Demre Noel Baba Festivali başlıyor
Demre Noel Baba Festivali başlıyor
İçeriği Görüntüle

Geçen yıl Antalya’nın 2050 iklim senaryolarının değerlendirildiği çalıştay, bu yıl enerji temasıyla toplandı. Güneş, rüzgar ve dalga gibi bölgesel potansiyeli yüksek yenilenebilir kaynakların geleceği, adil dönüşümden akıllı kent yönetimine kadar pek çok başlık altında tartışıldı. Çalıştay sonunda uygulanabilir politika önerilerinin yer aldığı sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılması hedefleniyor.

Ümit Uysal: “Küresel gelir dağılımı bozukluğu, ısınmayı tetikliyor”

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, “Dünyada eskiye göre beş kat daha fazla sıcak hava dalgası, 1980’lere göre üç kat daha fazla sel felaketi yaşanıyor. Fosil yakıt yatırımları hâlâ yenilenebilir yatırımların beş kat üstünde. Güncel hesaplamalar, Kuzey Kutbu’ndaki yaz buzullarının yüzde 45’inin eridiğini gösteriyor. Dünya, gittiği yöne hızla gitmeye devam ediyor. Bu koşullarda uluslararası toplum, ortaya çıkan mevzuatı ve hukuku canlı tutmaya çalışıyor. 1992’den bu yana ülkelerin konuya ilişkin ölçme–değerlendirme yapması, istatistik yayınlaması ve politika belirlemesi bekleniyor. Ancak 1997 Kyoto Sözleşmesi’nin başarısızlığı, bağlayıcı hedeflerin işe yaramadığını açık biçimde ortaya koydu. Sanayileşmiş ülkeleri bu hedeflere uydurmak çok zor. Paris Anlaşması ise daha esnek; ülkeler kendi hedeflerini beyan ediyor fakat bu taahhütlere uyulmadığında ne olacağı belirsiz. Bir başka önemli konu da karbon sertifikası sistemi. En çok kirliliği üreten ülkeler aynı zamanda en fazla arıtma teknolojisi, filtre, rüzgâr türbini ve güneş paneli satan ülkeler. Karbonunu düşüren işletmeler sertifika alıyor, düşüremeyenler bu sertifikaları satın alarak ‘salım hakkı’ elde ediyor. Bu mekanizmanın yine aynı ülkeler tarafından yönetiliyor olması beni rahatsız ediyor. Karşı olmak için değil; daha adil, daha şeffaf ve herkesin gözü önünde yürüyen bir sistem gerektiğini düşünüyorum. Dünyadaki gelir dağılımı bozulmasının da küresel ısınma ve kirlenmeyle doğrudan ilişkili olduğuna inanıyorum. Vatandaşın inisiyatifi zayıfladığında, özgür basın ve sivil toplum etkisizleştirildiğinde, insanlar düşük ücretlerle yaşamaya zorlandığında, kirliliği üreten büyük şirketler için geniş bir alan açılıyor. 1990’lardan bu yana tek kutuplu dünyaya geçişle birlikte bu bozulma hızlandı. Bu tablo, ülkelerin bağlayıcı sözleşmelere uymamasında ve emisyon artışında önemli bir etken. Türkiye özelinde de konuşacak çok şey var. Geçen yıl su çalıştayı yapmıştık; sonuç bildirgemiz erişilebilir. Ülkemizde ciddi bir susuzluk tehdidi var. Tarım ve orman deseniyle birlikte su düzeninin acilen yeniden kurgulanması gerekiyor. Ayrıca dalga enerjisi ve deniz ulaşımı gibi Türkiye’nin avantajlı olduğu alanlarda hızlı yatırım yapılması şart. Karadeniz’de petrol aramak için ayrılan bütçenin üçte biri kadarını dalga enerjisine ayırabilsek, yılın 12 ayı kesintisiz enerji üretebiliriz” dedi.

M P S 1226

Büşra Özdemir: “Çevre ödülü kazanan ilk belediyeyiz”

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, “Muratpaşa Belediyesi ev sahipliğinde yapılan enerji çalıştayında sizlerle bulunmaktan mutluyum. Güneşi, rüzgarı, dalgaları paylaşmak temasıyla bir araya gelmek, geleceğimizi, umutlarımızı, sorumluluğumuzu konuşmak demek. Akdeniz kıyısında yaşayanlar, doğanın bize ne kadar cömert davrandığını görüyoruz. Ama artık biliyoruz bu güzellikleri korumak, sürdürebilmek için işbirliğine ve bilime ihtiyacımız var. İklim krizinin yarattığı sorunları yakından yaşıyoruz. Enerjiyi, doğayı ve bilgiyi paylaşarak geleceğin dünyasını şekillendirecek güçlü adımlar atmak önemli. Sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planımızı hazırlayarak 2025 karbon nötr hedefimizi belirledik. İklim değişikliği alanında projeler üretmeye devam ediyoruz. Önce kendimizden başladık. Belediye binamızda ve ASAT binamızda nötr karbon hedefine ulaştık. 23 temiz enerji üretim merkezimizle 145 bin hanenin enerjisini denk gelen elektrik üretebiliyoruz. Led aydınlatma, bilgilendirme ve kontrol uygulanma ile enerji tasarrufu uygulamamıza devam ediyoruz. Elektrikli otobüs, elektrikli araç şarj istasyonumuzla çevre dostu araçlara dönüşüme devam ediyoruz. Çevre ödülüne layık görülen belediye olarak enerji yatırımından ulaşımda dönüşüme, afet risk yönetimine kadar kentimizi geleceğe hazırlıyoruz. Hiçbir belediye bu mücadeleyi tek başına sürdüremez. Burada atılacak her adım önemlidir” dedi.

M P S 1281

İbrahim Atmaca: “Binalar enerji krizinin sessiz yükü”

Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, konuşmasında özellikle binaların küresel enerji tüketimindeki payına dikkat çekti. Ulaşımda kent içi raylı sistemlerin temel eksen olması gerektiğini belirten Atmaca, binaların ise enerji krizinin görünmeyen en büyük yükü olduğunu vurguladı. Atmaca, “Uluslararası Enerji Ajansı’na göre küresel enerji tüketiminde binalar yüzde 30 pay alıyor. Karbon salımında yüzde 26’lık bir pay söz konusu. Türkiye’de 2023 yılında binalarda kullanılan toplam enerji 39,2 milyon ton eşdeğer petrol seviyesine ulaştı. Bu tablo, enerji verimliliğinin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu gösteriyor” dedi. Türkiye’de 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek bina enerji performansı yönetmeliklerinin önemine işaret eden Atmaca, net sıfır enerjili binaların yalnızca çatıya panel yerleştirmekten ibaret olmadığını önce tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Makine Mühendisleri Odası’nın Antalya Şube binasının örnek bir kamu yapısı olarak net sıfır enerjiye yakın bir model haline getirildiğini belirten Atmaca, “Yoğun bir tasarruf çalışması sonrası çatı GES sistemimizi kurduk ve 103 bin 800 kWh’lik enerji talebimizi burada üretmeye başladık. Amacımız kâr etmek değil, uygulanabilir bir kamu modeli oluşturmak” ifadelerini kullandı. Enerji tüketimindeki kontrolsüzlüğün su güvenliğini bile tehdit ettiğini vurgulayan Atmaca, özellikle otellerdeki soğutma sistemlerinde su kaybının ciddi boyutlara ulaştığını anlattı: “Dört yüz yataklı bir tesiste sadece bir saatte 14 ton suyun buharlaştığını hesapladık. Bunun su ayak izi çalışmalarında bile dikkate alınmadığını gördük. Bu seviyede kontrolsüz enerji tüketimi, su kaynakları için büyük bir tehdit” diye konuştu. Atmaca, çözümün yeni yasalar yerine mevcut mevzuatın eksiksiz uygulanmasından geçtiğini söylerken, çalıştay sonuç bildirgesinin tüm kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.

Levent Kurnaz: “Dünya kritik eşiklerde; sınırı geçtiğimizde geri dönüş yok”

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Levent Kurnaz ise konuşmasında dünyayı tehdit eden 9 kritik ekolojik sınır kavramını anlattı. Bu sınırların aşılmasının, tıpkı İstanbul trafiğinin küçük bir aksama ile tamamen felç olması gibi, ekosistemlerin bir anda çökmesine yol açabileceğini belirtti. Kurnaz, “Bilim insanları, 2000’lerin başında bir araya gelerek dünyanın sınırlarını tanımladı. Bu sınırların ötesine geçtiğimiz an, insanlığın var olması zorlaşacak. Su kullanımı, ozon tabakası, iklim değişikliği, tarımsal gübre kullanımı gibi dokuz başlık var ve bunların çoğunda kritik eşiklere dayanmış durumdayız” dedi. Ekosistemlerin, kritik eşiklerde küçücük bir dış etkiyle tamamen farklı ve geri dönüşü olmayan bir noktaya geçebileceğini vurgulayan Kurnaz, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj krizini örnek gösterdiğini ifade ederek, “Normalden biraz daha fazla yağış bile sistemi bloke etmeye yetti. Bu, kritik sınırların nasıl çalıştığını gösteriyor. Sistem bir kez koptuğunda geri getirmek neredeyse imkânsız” şeklinde konuştu. Kurnaz, bu sınırların bilimsel ölçülerle belirlendiğini, toplumların belirli kaynakları aşırı tüketme lüksünün artık olmadığını söyledi ve suyla ilgili çarpıcı bir örnek paylaştı: “Konya Kapalı Havzası’nda yürüttüğümüz çalışmada, bölgenin uzun vadede kendi kendini yenileyemeyecek kadar fazla su tükettiğini gördük. Yenilenebilir su sınırının üzerindeyiz. Bu sürdürülebilir bir tablo değil” sözlerini kullandı. Kurnaz, enerji dönüşümü ve iklim politikalarının yalnızca teknik değil, aynı zamanda sosyal boyutları olduğunun altını çizdi; adil paylaşım ve toplumsal katılım olmadan dönüşümün mümkün olmadığını vurguladı.

Muhabir: Ece Güneş - Güven Güneş