Çarkoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ikinci kez seçimleri kazanarak yerini sağlamlaştırdığını ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hazır bir aday göründüğünü belirterek, önümüzdeki seçimlerinde aday olması halinde partisi arkasında olmasa bile yoluna devam edebileceğini çünkü sistemin buna izin verdiğini öne sürdü. Çarkoğlu Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’u örnek gösterek, “Kendi başına siyaset yapıyor, parti Macron’un arkasından geldi, öyle bir gücünüz varsa parti çok da önemli değil diye düşünüyorum” yorumunu yaptı.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimine girip kaybetmesi kariyeri için büyük yanlış olur

Çarkoğlu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçmilerinde adaylığı konusunda ise “Siyaset şu an Bizans oyununa dönüştü. Erdoğan’ın kariyerindeki başarılarını görüp, cumhurbaşkanı olmadığı takdirde etkinliğinin olmadığı bir Türkiye’yi düşünmekte zorlanıyorum. Erdoğan buna çözüm getirebilir, çıkacağım İmamoğlu’nun karşısına benden genç. Seçime girip kaybetmek kariyeri için büyük yanlış olur. Kaybedeceğini anlarsa seçime girmez.  Erdoğan seçime girmese de hakkında soruşturmalar açılabilir ama orada anlaşmalar olabilir” dedi.

Ak Partililer sandığa gitmedi diyene inanmayın

Türkiye'nin doğum istatistikleri açıklandı... Doğum hızı 1965'ten beri en düşük seviyede Türkiye'nin doğum istatistikleri açıklandı... Doğum hızı 1965'ten beri en düşük seviyede

 

Çarkoğlu, seçimlerde Ak Partili seçmen sandığa gitmediği için CHP başarı sağlayabildi yorumlarına katılmadığını belirterekYerel seçimler genelde iktidara mesaj verdiği için iktidarın oyu düşer ve yerel seçimlerde her zaman katılım düşer. İkinci derece seçim olarak görülür. Yüzde 77 civarında bir katılım oldu, kimin sandığa gitmediğini kimse bilmiyor, iddia edenlere kulak asmayın. Kanser için zambak suyu ile tedavi veren doktorlara nasıl inanmıyorsak, bilinmeyen şeyleri biliyor edasıyla anlatanlara inanmamak gerek. Ak Parti, CHP oranı katılım oranı düşük olduğu yerde mi fazla, yüksek olduğu yerde mi fazla? Katılımın yüksek olduğu yerde her iki partinin oyu da artıyor. Bunun dışında hiçbir şey bilmiyoruz” dedi.  

Yeniden Refah Partisi’nin etkisi büyük

Yerel seçimlerde Yeniden Refah Partisi’nin etkisinin büyüklüğünün görüldüğüne işaret eden Çarkoğlu,  “İlçelerde belediye başkanlığı seçim sonuçlarında kullanılan oy sayılarına baktık. Basit bir analizle Yeniden Refah Partisi ve Ak Parti birleşmiş olsa kaç yerde seçim kazanırdı görüyorsunuz. 354 ilçede seçim kazanıyor. Eğer Ak Parti ile Yeniden Refah oylarını düşünürsek 447’ye çıkıyor, yani 93 yerde daha seçim kazanıyor. Hangi partilerden gidiyor, Ak Parti ile Refah’ı düşünürsek, CHP’den 27 ilçe alıyorlar, MHP’den 15 yer, DEM’den 9 iyi partiden 4 yer alıyorlar. 39 yeniden refahın kendi yeri var. 93 yer yapıyor toplam. Bu basit hesap çok şey anlatıyor. Bunu Halk partililerin ciddiye alması gerekiyor. Büyük dönüşüm oldu fikri doğru değil, önemli bir gelişme var ama muhafazakâr taban hala canlı.

CHP’nin yerel yönetimde fark yaratması gerekiyor

 

CHP’de yerel seçimlerde elde edilen kazanımların arttırılarak gelecek seçimlere taşınabilmesi için, CHP’nin yolsuzluğa bulaşmayıp, temiz kalmakla yetinmeyip yerel yönetimlerde fark yaratması gerektiğini aksi takdirde “temiz ama hiçbir şey yapmayan parti” imajına sabitlenip kaybedeceğini öne sürdü. CHP’nin kapsayıcı, çok boyutlu, renkli bir vizyon geliştirmesi gerekiyor diyen Çarkoğlu, “Renklilik ile kastım, herkesi içine alan bir vizyon olması lazım. Kürtleri dışarıda bıraktığınızda uzun dönemli bir vizyon olmayacaktır. Ak Parti’nin başarısının en önemli nedenlerinden biri Güneydoğudaki oyların hala en az yüzde ellisini alıyor olmasıdır” dedi.  CHP’nin sadece AK Parti’nin ekonomik alandaki başarısızlığı üzerinden siyaset yapmaması gerektiğini savunan Çarkoğlu, “CHP’nin dış politikasını bilmiyoruz, başka alanlarda vizyoner politikalar üretip duyurmalı” dedi.

İyi Parti yanlış yere tezgah açıyor

İyi Parti’nin siyaset sahnesinde hala ümitvar konumu olduğunu ileri süren Çarkoğlu, “Parti küçüldü ama hala ümitvar bir durumda. Ülkücü gelenek üzerinden MHP ile rekabet ederek, yeni bir parti olarak ben daha ülkücüyüm diyerek oy alma ihtimali azdır. Esas potansiyel merkez cenahtaki seçmendir. Ak Parti’den şikayetçi olan önemli bir kitle var orada. Bu kitle iyi partiye meyledebilir. İyi parti kadrosu bu insanların oylarını istemiyor, ülkücü tabandan oy istiyor.  Orada en az iki parti var. 3 partinin olduğu yere, partiyi dükkân olarak düşünürseniz kötü yere dükkan açtınız, kadro da bunu görmüyor.

Editör: Ece Güneş