Yangın, balıkçıların verdiği bilgiye göre yıldırım düşmesiyle başladı ancak olayın büyümesinin asıl nedeni olarak barınaktaki yapısal ve yönetsel aksaklıklar gösterildi. Barınakta görevli personelin gece kontrolü yapmaması, itfaiyenin alana zamanında girememesi ve teknelerin müdahaleyi engelleyecek biçimde karaya alınması balıkçılar tarafından uzun süredir dile getirilen sorunlardı. Barınağın marinaya çevrilmek istendiğine dair iddialar, büyük yolcu gemileri ve lüks yatların barınakta yer almasıyla birleşince, balıkçılar kamu alanının ticari çıkarlar uğruna dönüştürüldüğü görüşünü savunuyor.
Yangında teknesi tamamen yanan Halil Bulanık, itfaiyeye ilk ihbarı yapan kişi olduğunu söyleyerek barınaktaki ihmalleri tek tek anlattı. Yangını arkadaşlarının haber vermesiyle öğrendiğini, barınakta görevli personeli aradığında “evdeyim” yanıtı aldığını söyleyen Bulanık, kendi ihbarından önce hiçbir kurumun yangından haberdar olmadığını belirtti. İtfaiyenin kendisinden yaklaşık 15 dakika sonra geldiğini ancak kayık çekme alanına konulan tekneler yüzünden içeri giremediğini ifade etti. Barınaktaki yangın hortumlarının çalışmadığını, ana kapının kilitli olduğu için itfaiyenin zaman kaybettiğini belirten Bulanık, “Kameralar açık olsaydı belki yüz tekne sahibi yangını fark ederdi, engellenebilirdi” dedi. Kendi teknesinin değer kaybının 1 milyon lirayı aştığını vurgulayan balıkçı, kayyım yönetiminin kararları nedeniyle yaşandığını söylediği bu ihmaller zinciri için dava açacağını açıkladı.

“İtfaiyeyi ilk ben aradım, kimsenin haberi yoktu”
Antalya Balıkçı Barınağı’nda dün gece saat 23.30 sularında yıldırım düşmesi sonucu başlayan yangında üç balıkçı teknesi tamamen yandı. Ancak balıkçılara göre yangının büyümesi doğal bir sebepten değil barınaktaki uzun süredir devam eden ihmal ve yönetim sorunlarından kaynaklandı. Hidrantların çalışmaması, teknelerin itfaiye müdahalesini engelleyecek şekilde karaya alınması ve barınakta görevli personelin olay anında kontrol yapmaması eleştirilerin odağına yerleşti. Ayrıca iskele bölgesini gören güvenlik kameralarının kayyım yönetimi tarafından kapatılması nedeniyle, alevler ancak gecenin ilerleyen saatlerinde fark edildi. Yangında teknesi yanarak kullanılamaz hale gelen balıkçı Halil Bulanık, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Usta arkadaşlarım aradı, ‘Teknen yanıyor’ diye. Limandaki görevlileri aradım, biri ‘Evdeyim abi’ dedi. ‘Limana haber et’ dedim. Oradan itfaiyeyi aradım. Ben barınağa geçerken itfaiye daha yeni çıkıyordu. Yani benden önce ihbar verilmemiş” dedi. Barınağa kendisinden 15 dakika sonra gelen itfaiyenin müdahalesinin ise teknelerin konulduğu alan nedeniyle geciktiğini belirten Bulanık şöyle devam etti: “İtfaiye giremedi. Kayık çekme alanını kapatmışlar. Hortumlara ulaşmak için 10 dakika uğraşıldı. Ana giriş kapısı kilitliydi. Böyle bir yerde kapı kilitli olur mu?” diye tepki gösterdi.

“Kameraları kapattılar, biz kayıklarımızı izleyemiyoruz”
Bulanık, barınaktaki kameraların daha önce tüm tekne sahipleri tarafından izlenebildiğini ancak kayyım yönetimi döneminde erişimin kesildiğini söyleyerek, “Bu kameradan herkes kayığını izliyordu. Yönetim değişti, ‘Yasak’ dediler. Sadece kayyım efendiler izleyebilirmiş. Eğer o kameralar açık olsaydı yüz kişi yangını görürdü” dedi. Yangın sırasında yangın tüplerine bile ulaşılamadığını söyleyen Barınak balıkçılardan, “Tüpü kaldıramamışlar, denize düşürmüşler. Bu kadar büyük bir limana iki görevli bırakmışlar. Bu sorumsuzluk çok büyük” dedi.
“Tekne yandı, zararım 1 milyon lirayı aştı; dava açacağım”
Teknesinin tamamen yandığını ve zararının 1 milyon liranın üzerinde olduğunu belirten Halil Bulanık, ihmaller zinciri nedeniyle kayyım yönetimine dava açacağını söyledi.

Balıkçılar: “Barınak marinaya çevrilmek isteniyor”
Barınaktaki sorunların yalnızca yangınla sınırlı olmadığını söyleyen balıkçıların ortak iddiası ise barınağın amacı dışında kullanıldığı yönünde. Bölgeye büyük yolcu gemileri, lüks özel yatlar ve ticari teknelerin alınmasının, barınağın balıkçılara değil, ticari yat sahiplerine tahsis edildiği yorumlarına neden olduğu belirtiliyor. Balıkçılar, düşük bütçeli amatör denizcilerin ve küçük balıkçı teknelerinin çeşitli bahanelerle barınaktan uzaklaştırıldığını, alanın marinaya çevrilmesi için zemin hazırlandığını savunuyor. “Barınağı marinaya çevirmek için kimlere söz verildi?” sorusu, balıkçıların en sık dile getirdiği başlıklardan biri.
Kayyım yönetimi tartışması büyüyor
Balıkçılar, kayyım yönetiminin hukuksuz şekilde barınakta bulunduğunu, önceki yönetimin tüm suçlamalardan beraat etmesine rağmen görev devrinin yapılmadığını iddia ediyor. Mahkeme kararlarının uygulanmadığını, sürenin dolmasına rağmen kayyımun görevini uzatmaya çalıştığını ifade eden balıkçılar, “Tarım Bakanlığı neden bu kadar ısrarcı? Barınağı almak için neden bu mücadele veriliyor?” diyerek tepki gösteriyor.




