Erişilebilirlikte Yenilikçi Çözümler Derneği, görme engellilerin kent yaşamında karşılaştığı engelleri belgelemek için sahaya indi. Antalya'nın merkezinde yapılan çalışmaya Dernek Başkanı Oğuz Özdemir ve Genel Sekreteri Mert Yakıştır katıldı. Deneyim süresince yaşananlar hem kamerayla kayda alındı hem de bireylerin kendi sözleriyle aktarıldı.
Yollarda karşıdan karşıya geçmek cesaret işi
İlk engel, dernek binasından çıkar çıkmaz karşılarına çıktı.
“Yol çok büyük, ortasında kalabiliyoruz. Işık çok uzak, kaldırım da yoktu önceden,” sonradan Muratpaşa Belediyesi yaptı, kasist de olsa iyi olurdu" diyerek başlıyorlar anlatmaya.
Yoldan karşıya geçebildikten sonra otobüs durağını bulmak da bir başka mücadeleye dönüşüyor:
Özdemir ve Yakıştır “Durak var ama görme engelli için hiçbir belirti yok. Bank koymasalar durağı anlayamayız.” diyor.
Otobüslerde sesli durak bildirimi yok
Otobüse bindik, Termessos Bulvarı'ndan Yener Ulusoy Bulvarı'na gideceğiz. Otobüse bindiğimizde şanslıyız çünkü engelliler için ayrılan koltuklar boş. Özdemir ve Yakıştır böylece rahat yolculuk yapabiliyorlar. Ancak şimdi başka bir problem var. Hangi durakta ineceklerini bilemiyorlar. Çünkü otobüste sesli durak bildirim sistemi yok. Çevrelerine soruyorlar, neredeyiz, kaç durak kaldı? diye sormak zorundalar.

Özdemir “ Ne özel, ne resmi plakalı otobüslerde sesli durak bildirim sistemi yok. İneceğimiz durağı bilmemiz için vatandaştan yardım almamız gerekiyor. Üçüncü parti uygulamalarla yolumuzu buluyoruz,” diyor,
Özdemir ve yakıştır Yener Ulusoy'da köprü durağında otobüsten iniyorlar. İniş sırasında otobüsün kapısının açıldığı yerin tam önünde bir scooter var. Özdemir skuter çarparak küçük bir kaza yaşıyor.
Otobüsten inip yürümeye başladığımız andan itibaren Antalya’nın merkezi noktalarında bile kılavuz çizgilerin kopukluğu göze çarpıyor. Yener Ulusoy'dan tramvay durağına kadar yürüyoruz. Ne üst geçitlerde ne kaldırımda herhangi bir kılavuz çizgiye rastlamak şöyle dursun, bir de kaldırımda dükkanların teşhir ürünleri ile işgali olunca değil görme engelli, herhangi bir vatandaşın bile yürümekte zorlandığını gözlüyoruz.
Kılavuz çizgileri yer yer var yer yer yok
Tramvay durağının olduğu bölgeye ulaştığımızda karşıdan karşıya geçerken görme engelliler için karşıya geçilmesi gerektiğini belirten bir çizgi yok. Özdemir ve Yakıştır'ın yine talihin yardımı ile karşıya geçebildiklerini gözlüyoruz.
Bu noktadan itibaren Özdemir kılavuz çizgilerini hissediyor ve soruyor: “Gerimizdeki beş metre ötede neden çizgi yok? Aynı kaldırım devam etmiyor. Sanki başka bir kente geçmişiz gibi.”
Trafik ışıklarındaki sesli bildirimin sesi duyumuyor

Özdemir ve Yakıştır ile Meydan'a geldik. Trafik ışıkları, görme engelliler için hayat kurtarıcı, özellikle sesli sinyal sistemi olanlar. Ancak Antalya’da bu sistemlere sahip çok az trafik ışığı var ve bu ışıklar çalışsa bile sesi duyulmayacak kadar kısılmış durumda. Çünkü vatandaşlar trafik ışıklarının seslerinden rahatsız oluşlar. , karşıdan karşıya geçmek için düğmeye basıyoruz. Yakıştır kulağını trafik ışığının direğine yapıştırıyor, sesli yanıt sistemini duymak için. Yol çok gürültülü. Sonunda Özdemir'e sesleniyor : 'Şimdi geçebilirsin, yeşil yandı'. Ve böylece beraber bastonlarını kaldırarak karşıya geçiyorlar.
Antalya merkezindeki bu kısacık yolculuk deneyimi, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda anayasal bir eşitlik meselesi olarak da karşımıza çıkıyor.
Erişilebilirliğin sağlanmaması yasalara aykırı
Özdemir "Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilimizdeki tüm yerel yönetimler ve karar alıcılar engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak erişilebilirlik gereklerini uygulamayarak Anayasamızın ve yayımlanmış ilgili tüm kanun ve yönetmeliklerin hükümlerini hiçe sayıyor. Yapılan bu ihlal ve ihmaller BM Engelli Hakları Sözleşmesinin 9. maddesinde belirtilen erişilebilirlik gereklerine, anayasamızın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun 5. maddesinin 2. fıkrasında zikredilen makul düzenleme gerekliliğine, 5378 sayılı Engelli Hakları Hakkında Kanununun 7. ve geçici 2. maddesi hükümlerine ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 1 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe giren Kaldırım Kuralları ve Tasarımı Yönetmeliğinin hükümlerine aykırı. Böylelikle ilimizde bulunan karar alıcılar ve yerel yönetimler, engelli bireylerin erişilebilirlik hakkını sabote ederek onların hayata katılımını kısıtlıyor" diyor.
Dernek yetkilileri ve katılımcılar, bu çalışmanın Antalya’daki yerel yönetimlere ve kamu kuruluşlarına açık bir çağrı olduğunu söylüyor: “Erişilebilirlik bir lütuf değil, anayasal bir zorunluluktur.”
EYÇÖZ hakkında
8 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleştirdiği Genel Kurul toplantısının ardından çalışmalarına başlayan Engelsiz Yaşam ve Çözüm Derneği (EYÇÖZ), özellikle görme engelli bireyler başta olmak üzere tüm engelli grupların karşılaştığı erişilebilirlik sorunlarına kalıcı çözümler üretmek amacıyla Antalya’da faaliyetlerini sürdürüyor.
Antalya merkezli dernek, engelli bireylerin sosyal hayata tam ve eşit katılımını engelleyen erişim problemlerinin çözümü için kamuoyunu bilinçlendirmeyi, karar alıcılara çözüm önerileri sunmayı ve bu doğrultuda yerel yönetimlerle iş birliği yapmayı hedefliyor.
EYÇÖZ, hak temelli bir yaklaşımla, kentte yaşayan engelli bireylerin karşılaştığı en temel sorunun erişilebilirlik olduğunu vurgularken, sorunun çözümünde yalnızca kamu kurumlarının değil, tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekiyor.
Antalya’da erişilebilirlik alanında faaliyet gösteren ilk ve tek dernek olma niteliğini taşıyan EYÇÖZ, bugüne kadar ilgili kurumlarla resmi yazışmalar gerçekleştirdi, yer aldığı toplantılarda çözüm önerilerini sundu ve görüşmeler sırasında taleplerini sözlü olarak dile getirdi.





