CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Antalya İl Örgütü ile birlikte bugün Konyaaltı Çakırlar’daki TOKİ proje alanında açıklama yaptı. Projenin ÇED alanının 56 bin 300 metrekare olduğunu ve bölgede 18 bini aşkın nüfusun yaşayacağının öngörüldüğünü belirten Kamacı, “Çakırlar’da 206 blokta 4 bin 574 konut, 61 dükkân, cami ve okullar inşa edilmesi bekleniyor. Yani tam burada, dere yatağında bir mahalle kurulmak isteniyor” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 12 12 At 15.52.38

Toplanma amaçlarının herkesin ortak geleceğini ilgilendiren bir konuda ses yükseltmek olduğunu söyleyen Kamacı, “Konu barınma hakkıdır, ki barınma hakkı anayasal bir haktır. Ve konu, gözünü ranta dikmiş, doymak bilmeyen bir anlayışın Antalya’nın göbeğinde bir dere yatağına toplu konut yapma ısrarıdır” dedi. Konuta karşı olmadıklarını, aksine her vatandaşın güvenli bir konuta erişiminin CHP’nin temel amaçlarından biri olduğunu belirten Kamacı, “Özellikle büyükşehirlerde ve Antalya’mızda konut yetersizliği söz konusu. En uygun kiralar bile 20–30 bin TL bandında. Eğer yetkililer vatandaşın konut ihtiyacını karşılamak isterlerse destekçileri oluruz. Lakin toplu konut yapılacak alan burası değil; burası dere yatağıdır. Bu inşaat, bu zeminde kolay kolay bitmez. Hadi bir şekilde bitti diyelim… Daha dün Konyaaltı merkezli 4.3 şiddetinde deprem oldu. Bu zeminde konut olmaz; beton tabut olur” diye konuştu.

Whatsapp Image 2025 12 12 At 15.52.36

“Bilim ‘uygun değil’ diyor ama ısrar sürüyor: ÇED raporu gerçeği örtmüyor”

Kamacı, AK Parti iktidarının son 23 yılda defalarca büyük konut kampanyaları açıkladığını ancak büyük çoğunluğunun gerçekleşmediğini belirterek, verilen milyonluk konut vaatlerinin karşılıksız kaldığını söyledi. Geçmiş yıllardaki TOKİ vaatlerini tek tek hatırlatan Kamacı, “Söz var, reklam var, tabela var… konut yok. Depremzedeler hâlâ konteynerlerde. Gençler borçla hayata başlıyor. Milyonlar kira yükü altında eziliyor” dedi. Çakırlar’daki TOKİ projesinin ise bilimsel raporlara rağmen ısrarla devam ettirildiğini söyleyen Kamacı, Alanya Tepe Mahallesi’ndeki 452 konutluk TOKİ projesinin olumsuz kurum görüşleri nedeniyle geçtiğimiz hafta iptal edildiğini hatırlattı: “Orada yanlıştan dönüldü; fakat burada hâlâ ısrar devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 12 12 At 15.52.37-1

Mimarlar Odası: "Zemin uygunsuzdur, taşkın riski yüksektir"

Kamacı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1997’de İstanbul’daki bir sel baskını sonrası yaptığı “Dere yataklarına evler yapılmış. Bunun sorumlusu buna izin verenlerdir” sözlerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “28 yıl sonra Antalya Çakırlar’dan sesleniyoruz: Bu alan nedir? Bu alan dere yatağıdır. Bu alan taşkın bölgesidir. Bu alan alüvyon zemindir. Bu alan eski kum ve çakıl ocağıdır. AFAD’ın İl Afet Risk Azaltma Planı bu bölgeyi açıkça ‘sel riski yüksek alan’ olarak tanımlıyor. ASAT’ın kurum raporu ‘konuta uygun değildir’ diyor. Jeoloji Mühendisleri Odası: ‘Bu yoğunlukta yapı bilimsel değildir, kamu güvenliği için risklidir.’ Mimarlar Odası: ‘Zemin uygunsuzdur, taşkın riski yüksektir.’ Ama ÇED raporunda ne yazıyor? ‘Sel riski yoktur.’ Bu, bilime aykırıdır. Bu, resmî risk raporlarına aykırıdır. Bu, halkın güvenliğine aykırıdır” diye konuştu. TOKİ’nin geçmişte Bursa Mustafakemalpaşa Lalaşahin projesinde yaşanan bitmeyen inşaatlar, su baskınları ve zemin kayması nedeniyle yıkılan binaları hatırlatan Kamacı, Manavgat Devlet Hastanesi’nde de benzer bir “beceriksizlik” gördüklerini belirtti: “Bitiş tarihi 2025 Aralık dendi; hâlâ temelden çıkılamadı. Bu zihniyet halkın parasını heba ediyor. Neden? Sebebini yeni Manavgat Devlet Hastanesi çevresinde inşaat öncesi alınan arsalardan görebilir miyiz? Daha önce ormanları, sit alanlarını, doğal alanları ranta kurban eden zihniyetin ürünü olduğunu varsayabilir miyiz?”

Whatsapp Image 2025 12 12 At 15.52.38 (1)

“CHP iktidarında dere yataklarına bina yok: Barınma temel insan hakkı olacak”

Kamacı, CHP’nin iktidar programında barınmanın bir ayrıcalık değil, temel insan hakkı olduğunun altını çizerek, planlanan konut politikalarını şöyle sıraladı: “Sağlıklı, güvenli, altyapısı tamamlanmış konuta erişimi devlet görevi yapacağız. Kent rantını belli odaklara değil, halka aktaracağız. Uzun vadeli ve ödenebilir finansman sağlayacağız. Dar ve orta gelirli yurttaşın özkaynak ve faiz yükünü devlet üstlenecek. TOKİ’yi piyasacı yapıdan çıkarıp yeniden sosyal devlet kurumu yapacağız. Her projede yüzde 30–40 sosyal konut payını zorunlu kılacağız. Ve en önemlisi: Dere yataklarına bina yapmayacağız” ifadelerine yer verdi. Açıklamasının sonunda Antalyalıları doğaya, bilime ve ortak geleceğe sahip çıkmaya çağıran Kamacı, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: “Kentleşme bizim için doğayı ezmek değildir; doğayla birlikte nefes alan yaşam alanları kurmaktır. Biz hem Antalya’da hem Türkiye’de adil kentlerin, güvenli evlerin, doğayla barışık bir geleceğin sözünü veriyoruz. Biz sadece bir projeye değil; bilimi yok sayan, raporları yok sayan, doğayı yok sayan bir zihniyete itiraz ediyoruz. Antalya bizim ortak yuvamızdır ve biz yuvamızı savunacağız. Bugün burada kurduğumuz her cümle, yarın daha güçlü bir Türkiye’nin adımıdır. Antalya susmadı, Antalya teslim olmadı, Antalya geleceğine sahip çıktı. Boyun eğmek yok, teslim olmak yok. Cumhuriyetimizi, doğamızı, vatanımızı birlikte koruyacağız. Beraber başaracağız” sözleriyle tamamladı.

Sokak lezzetleri ve pazar ürünleri sağlığı tehdit ediyor
Sokak lezzetleri ve pazar ürünleri sağlığı tehdit ediyor
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Ece Güneş- Güven Güneş