Antalya Kaleiçi’nin tarihi Mermerli Plajı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan Antalya Valiliği’ne kiralanmasından, Valilik tarafından burada yapılan restorasyon projesindeki onay almayan işlemlere, restorasyon projesinde yer alan malzemenin miktarından maliyetine, tüm işletmenin yeniden kullanıma kazandırılması için yapılan harcamanın maliyeti ile ilgili yapılan açıklamalardaki tutarsızlıklara, restorasyonun Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmamasına rağmen, Mermerli Plajı’nın Valilik bünyesindeki Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı uhdesinde kurulan şirket AYDAŞ’a oradan da alt kiralama ile başka bir şirkete 15 milyon TL’ye kiralanması, bayram haftasında sessiz sedasız ve ani açılış yapılmasına ve giriş ücreti olarak gelenlerden 1000 talep edilmesine, bu ücretin tepkiler sonucu 500 TL’ye düşürülmesine ve son olarak da tadilat gerekçesiyle hemen kapatılmasına kadar art arda çorap söküğü gibi gelen hayret verici gelişmeler yerel basının yanında, ulusal ve hatta yurtdışı basının da gündeminde yer aldı.
Basın dördüncü kuvvet olarak denetim görevini yerine getirip konuyu gündeme taşırken Antalya’dan seçilen 17 milletvekili halkın kendilerine verdiği denetleme yetkisini hakkıyla yerine getirebildi mi, konuyla ilgili nasıl bir tutum sergilediler?
Antalya Vekilleri Mermerli Plajı skandalına ilgisizliği şaşırtıcı değil çünkü…
Mermerli Plajı skandalını haberleştiren Yusuf Yavuz durumu “Antalya’da 17 milletvekili var ve hiçbirinin sesi çıkmadı. Bir Belediye Meclis üyesi dahi konuşmadı. Balıkesir CHP milletvekilinin bir önerge verdiğini biliyoruz. Mesafenin öneminin olmadığını konuya duyarlılığın öne çıktığını görüyoruz. Antalya’daki milletvekillerinin ise konuyla ilgili herhangi bir yorumu, değerlendirmesi, sorusu olduğunu görmedik Bu duruma şaşırmadım. Antalya’da meslek odaları, muhalefeti, iktidarı ile bir yapı oluşmuş. Bir takım dernekler üzerinden yürüyor. Bir sorun oluşur ve bunu dile getirildiğinde uca kime dokunur hesaplarının yapıldığını anlıyoruz uzaktan izlediğimizde. Vali’nin açıklamalarını bile boşa düşürecek, daha açık konuşmak gerekirse, Vali’yi bile yalancı durumuna düşüren bir skandallar zincirinin ortaya çıktığını görüyoruz. Ne Valilik’ten tatmin edici bir açıklama duyuyoruz ne de konuya vekillerinin ilgisini göremedik. Haberleri mi olmadı diye düşünsek bile Ulusal ve hatta yurtdışı basın bile konuyu gündemine almışken, dünya mirasına aday gösterilen Kaleiçi ile ilgili böyle bir konuyu vekillerin gündeme almamasını haberlerinin olmaması ile açıklayamayız naif bir değerlendirme yapsak bile.”




