Yetkililere göre, alternatif güzergâhlar nedeniyle uçuş mesafeleri yüzde 10’a kadar artabiliyor. Travelbook’un haberine göre çok sayıda havayolu, halihazırda güney koridorunu —Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman üzerinden Pakistan’a uzanan hattı— kullanıyor. Öte yandan, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkmenistan üzerinden geçen kuzey rotasında da ciddi yoğunluk yaşanıyor.
Doğu Akdeniz’de gecikmeler yaşanıyor
Almanya merkezli Fvw’nin aktardığına göre, hem güney hem de kuzey koridorlarının aşırı kullanımı, Doğu Akdeniz destinasyonlarına giden uçuşlarda gecikmelere neden oluyor. Türkiye, Yunanistan ve Mısır gibi ülkelerde transit sürelerin uzaması beklenirken, bağlantılı uçuşların aksama ihtimali de artıyor.
Lufthansa, Air France-KLM ve Wizz Air gibi Avrupa merkezli havayolları, Doğu Asya’ya daha uzun rotalar üzerinden uçmaya başladı. Financial Times’ın bildirdiğine göre, İran ve Irak hava sahasını yoğun şekilde kullanan Emirates ve Qatar Airways gibi Orta Doğu havayolları da bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor.
Yolcular ek maliyet ve sorunlarla karşılaşıyor
Artan jeopolitik riskler yalnızca rotaları değil, havayolu ekonomisini de dönüştürdü. Jet yakıtı fiyatları yükselirken, daha uzun rotalar daha fazla yakıt tüketimi ve daha fazla mürettebat planlaması gerektiriyor. Yorgunluk kaynaklı gecikmeler de planlamaları zorlaştırıyor.
Bu maliyetler doğrudan bilet fiyatlarına yansıyor. Aynı zamanda tur operatörleri için bağlantılı uçuşların kaçırılması, bagaj kayıpları, yeniden rezervasyon ve konaklama giderleri ciddi sorunlara yol açıyor. Bazı yolcular, planlanmamış duraklamalar nedeniyle vize sorunlarıyla da karşı karşıya kalabiliyor.
Uçuş planı yapacak yolcuların, rotaları ve aktarmaları dikkatle kontrol etmesi, bağlantı sürelerini daha geniş tutması öneriliyor.