Türkiye’de vize almak giderek zorlaşıyor. Başvuru sayılarındaki artış nedeniyle elçilikler ve konsolosluklarda uzun kuyruklar oluşunca işlemler aracı şirketlere devredildi. Ancak sorun çözülmek yerine büyüdü; randevular karaborsaya düştü, fiyatlar 3 bin dolara kadar çıktı. Yabancı şirketlerin hâkimiyetindeki sistem, kişisel verilerin güvenliği konusunda da ciddi endişelere yol açıyor.

Randevular karaborsada

Vize başvurusunda bulunmak isteyenler, bugün randevu alabilmek için binlerce doları gözden çıkarmak zorunda kalıyor. “Müşteri garantili” hizmet sunan aracı şirketler üzerinden randevu karaborsası hızla büyüyor. Özellikle 2025 sezonunda kapı vizeli turlara artan ilgi, vize trafiğini daha da yoğunlaştırıyor.

Yabancı şirketler hâkim oldu

T24 yazarı Barçın Yinanç’ın haberine göre, Türkiye’de en geniş portföye sahip Hindistan merkezli VFS Global, bir Türk şirketiyle ortak çalışsa da 2021’de ABD merkezli yatırım şirketi Blackstone tarafından satın alındı. Öte yandan Hindistan merkezli BLS, IDATA adlı Türk şirketini satın aldı. Kosmos (Yunanistan vizeleri) ve As Vize (Macaristan, Portekiz, Slovenya) halen Türk şirketleri olarak faaliyet gösterse de Schengen vizelerinde Türk firmalarının sistem dışına itildiği konuşuluyor. Bu durum yerli şirketlerin sorunlara hızlı ve yerel çözüm üretebilme kapasitesini azaltıyor.

Avrupa’dan kısmi önlemler

Bazı Avrupa ülkeleri, randevu karaborsasını engellemek amacıyla aracı kurumlara “başvuru sahibine en geç iki-üç gün içinde randevu tarihi bildirilmesi” şartını getirdi. Ancak süreç büyük ölçüde yabancı şirketler üzerinden yürütüldüğü için Türkiye’deki başvuru sahiplerinin kişisel verilerinin güvenliği hâlâ tartışma konusu.

Sorunun kaynağındaki tekelleşme

TÜRSAB Danışmanı turizmci Hamit Kuk, Avrupa Komisyonu’nun 15 Temmuz’da yürürlüğe koyduğu Schengen vize sürecine yönelik kolaylaştırma kararını olumlu bulduklarını belirtirken randevu sistemindeki sıkıntıların hâlâ büyük mağduriyet yaratmaya devam ettiğini söyledi. Kuk, sürecin tekelleşme ve fahiş fiyat sorunu doğurduğunu vurguladı:

“Schengen vizesinde en büyük sorun, randevuların az sayıda aracı kuruluş üzerinden yürütülmesi ve bu kuruluşların tekelleşmesidir. Bu nedenle randevular karaborsaya düşüyor ve vatandaşlarımız 3 bin dolara kadar fiyatlarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum hem bireysel başvuru sahiplerini hem de turizm sektörünü ciddi şekilde mağdur ediyor.”

Kuk ayrıca, TÜRSAB üyesi seyahat acentelerinin vize süreçlerinde mutlaka yer alması gerektiğini belirtti:

“TÜRSAB üyesi acenteler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yetkili mercilerin denetimine tabi olup, ilgili ülke temsilciliklerinin yetki verdiği vize hizmetini sunan en güvenilir kuruluşlardır. Acenteler, başvuruları prosedürlere uygun hazırladıkları için vatandaşlarımız için tercih sebebidir. Dolandırıcılık ve sahtecilik olaylarının önlenmesinde de önemli rol oynayabilirler.”

Muhabir: Ece Güneş