Geçtiğimiz yaz Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında müfettişlerin yürüttüğü araştırma inceleme faaliyetleri sürdüğü sıralarda, hafriyat esnafına, daha önce tutulan tutanakların belediye encümenine havale edilmesiyle, en çok 300 milyona varan en az 680 bin olan para cezaları kesilmiş, hafriyat esnafı 9 Ekim'de Antalya Büyükşehir Belediye binası önünde kamyonlarıyla düzenledikleri eylemle kesilen bu cezaları protesto etmişti. Bu eylemden bir hafta sonra, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Çevikol Tuncer, kesilen hafriyat cezaları yanında "tahsil edilemeyen" ya da "eksik tahsil edilen" hafriyat bedelleri olduğu konusunda katıldığı bir basın toplantısında gazetecilere bilgi vermişti.

Antalya Biriketçiler Nalburiyeciler İnşaat Malzemecileri Esnaf Odası Başkanı Mustafa Gün, hem Tuncer'in bu açıklamasına yanıt verdi hem de hafriyat yönetiminin Antalyaspor A.Ş'den tekrar Antalya Büyükşehir Belediyesi uhdesine geçmesinden sonra sahadaki işleyişle yönelik olarak esnafın talep ve önerilerini açıkladı.

Eksik hesaplanmış ya da eksik tahsil edilmiş hafriyat bedelleri niye var?

Hafriyatçılar Odası Başkanı Mustafa Gün, Genel Sekreter Cansel Tuncer’in “Hafriyat bedellerinin eksik alındığı ile ilgili bir süreç var ve yasal süreci biz de takip ediyoruz. Sürecin sonunda ortaya çıkacak tabloyu biz de merak ediyoruz.” açıklamasıyla ilgili şöyle konuştu:

"Şöyle söyleyeyim o konuyla ilgili. O konuda hafriyatçılardan değil de müteahhit olan arkadaşlarımız zamanında Antalya Spor A.Ş.'ye ruhsat parası yatırdıkları zaman, örnek vereyim, siz önden 10 bin lira verin, gidin kazınızı yapın deyip makbuzu veriyorlardı. Sonradan biz gelip ölçümünü yapacağız, ona göre geri kalan kısmını alacağız dediklerinde bu süreçte kazı yapıldıktan sonra elden nakit ya da çek alıyorlardı. Bunu resmiyete dökmedikleri için, el altından götürdükleri için şimdi de millete eksik ödeme yaptınız, işte ödeme yapılmamıştır diye, ruhsatsız kazı yaptınız diye müteahhitlere de bu konu üzerinden milyonlarca ödeme çıkartmaya hazırlanıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Gün’e göre, burada mesele “eksik hesaplanmış bedel” değil; geçmiş dönemde kayıt dışı yaratılmış bir delik bulunması.
Gün, hafriyatçılara cezaların müfettiş soruşturmasından sonra kesilmesinin hızlandığını belirterek "Tutanaklar encümene soruşturmadan sonra iletildi ve cezaya dönüştü, çünkü muhasebede veremedikleri hesabı hafriyatçılara ceza keserek kapatma yoluna gittiler.” yorumunu yapıyor.

Yetki Antalyaspor AŞ’den belediyeye geçti: Yeni dönemde hafriyatçılar ne yaşıyor?

Antalya’da hafriyat yönetiminin, Antalyaspor AŞ’ye verilen işletme yetkisinin belediye meclisi tarafından geri alınmasının ardından nasıl bir veçhe kazandığı konusundaysa Gün, tek döküm alanının yetersizliği ile bürokratik bildirim süreçlerinin işleri durdurduğunu belirterek, hem çalışma düzeninin aksamaması hem de kaçak dökümün önlenmesi için sistemde köklü düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

"Tek döküm alanı yetersiz"

"Tek döküm yeri Kepez bölgesinde Mazıdağ tarafında gösteriliyor ve bir de belediyenin resmi olarak Kızıllı gösteriliyor. Mazıdağ yetersiz, Kızıllı da her türlü malzemeyi kabul etmiyor. Almadığı için de sorun yaşıyoruz. Yani belediyenin buna da bir çözüm bulması gerekiyor. Döküm yerleri dediğimiz gibi bir tek Kepez bölgesinde var ve bu Kepez bölgesindeki döküm yeri de yetersiz kalıyor. Biz dediğimiz gibi Kepez'den ayrı Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı, ondan sonrasında Kundu tarafında, oteller bölgesinde özellikle, Altıntaş'ta, Aksu'da bu tür yerlerde döküm sahaları istiyoruz"

Döküm alanları 24 saat açık olsun"

"Bir de bu döküm sahalarına her saatte ulaşamıyorsunuz ve döküm sahalarının da akşamları kapatılmasını istemiyoruz. Akşamları kapatıldıktan sonra esnaf dökecek yer bulamadığı için gece bazı yerlerde işler oluyor, hafriyat alımı oluyor, çarşı işlerinde özellikle. Dökecek yer bulamadıkları zaman da kaçak döküme gidiyor. Bu sefer hafriyat esnafı da bundan zarar görüyor. Ama genelde kaçak döküm yapanlar, bu ufak nakliyeci dediğimiz arkadaşlar var, ufak kamyonetler var ve bunlar genelde kaçak döküm yapıyor. Bu sefer de bizim hafriyatçı arkadaşlarımız bundan zarar görüyor. Direkt hafriyatçı dökmüş diye bizim adımız lekeleniyor. Bizim de niyetimiz bu küçük kamyonetlere de bir çare bulunması. Gerekirse onlara da çip taksınlar, en azından kimin döktüğünü en azından fark ederler. Bu yüzden de bir zarar görmemiş oluruz.”

"Hafriyat alım ve döküm arasındaki bürokrasi ve maliyetler azaltılsın"

Gün'e göre Antalya'nın hafriyatı İstanbul, Ankara hafriyatından farklı olarak geri dönüşüm oranı yüksek olan kum, toprak ve taştan oluşuyor. Dolayısıyla bir inşaattan çıkarılan hafriyat başka bir inşaat için malzeme olabiliyor. Hafriyatçılar bir inşaattan aldıkları hafriyatı arada başka yere döküm yapıp sonra oradan tekrar alıp başka bir inşaata dökme akışının duraksız, kesintisiz devam etmesini ve bu aradaki bürokrasi ve maliyetin kısaltılmasını talep ediyor.

Gün, bu talebi şu sözlerle ifade ediyor: "Döküm yerleri dışında belediye başka yere dökülmesini istemiyor. Bir yerde bir inşaata dolgu malzemesi lazım olduğu zaman da belediyeyi arayıp bilgi vermemizi istiyorlar. Ve biz bu bilgiyi verdiğimiz zaman da işimiz durduruluyor. Adamın evrak hazırlamaya gitmesi nedeniyle iş duruyor. Mesela her ilçeye bir döküm sahası ve bu döküm sahasında malzemenin dökülmesi ve ihtiyaç olduğu zaman da biz belediyeye bildirelim ama belediyeye biz bir ada parseli söyleyelim. Biz döktükten sonra gitsin müteahhitten veya işyeri sahibinden bunun ödemesini alsın. Biz bunu bildirmediğimiz zaman bize gerekeni söylesin, cezasını versin ama bizim işimizi durdurmasın. Belediyenin önerdiği Arvento takip cihazı araçlarda var zaten. Belediye oradan bizim nereden malzeme aldığımızı nereye döktüğümüzü takip edebiliyor. Yani siz bir yerden malzeme çıkartıp onu dolgu malzemesi olarak başka bir yere döktüğünüz zaman belediye bunu görebiliyor. Kazı yaptığımız temellerde zaten belediye bunun için müteahhitlerden kazı ücreti alıyor. Döktüğümüz yerlere gelince de zaten dediğimiz gibi biz bunun bilgisini onlara verdiğimiz zaman zaten gene döküm yaptığımız yerden ücretini alabilir. Dolayısıyla bir yerden aldığımız hafriyatı belediyenin döküm yerine götürüp sonra oradan tekrar alıp diğer müteahhite götürmek işi uzatıyor. Örnek veriyorum toprak olan alanlarda, seralarda yer yükseltmek için sel baskınına karşı dolgu malzemesi olarak sarı taşlı hafriyat dediğimiz malzemeyi götürüp orada yükseltmeden kullanıp sonra tekrar üzerine toprağı serip serayı da yükseğe çıkarıp kurtarılabiliyor. Kimi yerlerde yol yapımında, mesela Altıntaş tarafında geçtiğimiz senelerde oralarda topraklı alan çok olduğu için, çamur balçık olduğu için bu tür alanlarda da sarı hafriyat dolgu malzemesini onlarda da kullanabiliyoruz"

Antalya'da hafriyat yönetiminde neler oldu?

Antalya'da 26 Ağustos 2024'te eski Hafriyat Odası Başkanı Özgür Bucaklı'nın Antalya'da hafriyat gelirleri üzerinden yolsuzluk yapıldığı iddiasını ortaya koyduğu basın açıklamasından sonra Antalya'daki hafriyat yönetimi konusu neredeyse gündemden düşmedi.

24 Aralık'ta kentin hafriyat yönetimi Muhittin Böcek başkanlığındaki Büyükşehir Meclisi kararı ile tekrar büyükşehir belediyesi uhdesine alındı.

Yaklaşık 6 buçuk ay sonra 5 Temmuz'da Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek'in gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından hafriyat yönetimi konusunda geçmişte oda başkanı Özgür Bucaklı'nın gündeme getirdiği iddialar bu kez Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mercek altına alınıp belediyede ilgili birimlere gönderilen müfettişlerce araştırıldı.

30 Eylül'deki Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk iddialarıyla ilgili düzenlenen 6. dalga operasyonda 16 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, Antalyaspor Kulübü'ne ait hafriyat gelirini başka hesaplara aktarmakla suçlandı. Antalyaspor'un kurduğu şirketin sahipleri Bahattin Özkesemen ve Orhan Ecik, Sabahattin kaya, Şaban Aktaş, Akın Kütük ve Fırat Ecik 3 Ekim'de tutuklandı,

9 Ekim'de Antalya hafriyat esnafı, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kendilerine kesilen cezaları protesto etmek için Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde kamyonlarıyla eylem düzenledi.

2017-2025 yılları arasında Antalyaspor’a devredilen hafriyat alanları üzerinden ilk etapta 200 milyon TL, toplamda ise 1 ila 3 milyar TL arasında kamu zararının oluştuğu öne sürülüyor.

Bakanlık: Veli izniyle gece 10'a kadar çocuk işçi çalıştırılabilir
Bakanlık: Veli izniyle gece 10'a kadar çocuk işçi çalıştırılabilir
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Ece Güneş- Güven Güneş