6 milyon memur statüsündeki kamu emekçi ve emeklisini doğrudan, en az 12 milyon yurttaşı dolaylı olarak etkileyen ve 2026-2027 yıllarında kamuda yapılacak zam oranını belirleyecek olan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde iktidarın verdiği utanç teklifinin karşısında emekçiler ses yükseltecek.

9 kamu emekçisi konfederasyonu ve 1 bağımsız sendika, bugün 81 ilde iş bırakarak meydanlarda, başkent Ankara’da ise Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde olacak.

Yurt genelinde bir günlüğüne hayatı durduracak olan kamu emekçileri, “Yaşamı var eden biziz; açlığa, sefalete mahkûm olamayacağız” diyecek. Ayrıca kamuda çalışan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyesi mühendis, mimar ve şehir planlamacıları da iş durdurma eylemine destek verecek.

Masada kimler var?

Kurulan pazarlık masasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı doğrudan işveren pozisyonunda görüşmelere katılıyor. Masada işçiyi temsilen ise 2 kamu emekçisi konfederasyonu var. Kamudaki 11 hizmet kolunun 10’u Memur-Sen tarafından temsil edilirken 1 hizmet kolunu (kültür sanat) temsilen Türkiye Kamu Sen masaya oturuyor. Memur-Sen, aynı zamanda, en fazla üyeye sahip konfederasyon olarak görüşmelerde heyet başkanlığı yapıyor. Öte yandan her hizmet kolunda en fazla üyeye sahip sendikanın bir temsilcisi ile en fazla üyesi olan üç konfederasyonun birer temsilcisinin de masaya dâhil oluyor.

İktidarın 28 Temmuz’da kurulan pazarlık masasına sunduğu iki teklif şu şekilde:

12 Ağustos:

2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6 zam

2027’nin her iki 6 aylık dönemi için yüzde 4’er oranda zam

15 Ağustos:

2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6 zam ve taban aylığa bin lira ek artış

2027’nin her iki 6 aylık dönemi için yüzde 4’er oranda zam

Hangi konfederasyonlar iş bırakıyor?


Bugün 9 konfederasyon ve bağımsız 1 sendika 81 ilde iş durdurarak kent merkezlerinde, meydanlarda alanlarda eylemler örgütleyecek. 9 konfederasyonun 7’si KESK öncülüğünde bir araya gelerek ortak iş durdurma eylemi gerçekleştirip bundan sonraki süreçte de beraber faaliyet yürüteceklerini ilan ederken pazarlık masasına işçiyi temsil etme iddiasıyla oturan 2 kamu işçisi konfederasyonu Memur-Sen ve Türkiye Kamu Sen kendi eylemlerini örgütleyecek. Yurt genelinde iş durduracak konfederasyonlar ve üye sayıları şu şekilde:

KESK: 166 bin 266

Memur-Sen: 1 milyon 78 bin 831

Türkiye Kamu-Sen: 560 bin 60

Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş): 189 bin 332

Devlet Memurları Konfederasyonu (DMK): 106 bin 508

Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu (ÇALIŞAN-SEN): 6 bin 139

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK): 4bin 524

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAK-SEN): 2 bin 5

YURT Sendikaları Konfederasyonu (YURT-SEN): bin 589

Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN): 512

Eylemler ne zaman?


KESK’in öncülüğünde bir araya gelen 7 kamu emekçisi konfederasyonu, bugün 11.00’de Çalışma Bakanlığı önünde bir araya gelecek. KESK Ankara Şubeler Platformu, 10.30’da Milli Kütüphane önünden Bakanlığa yürüyecek. Diğer illerde ise kent meydanlarında kitlesel eylemler düzenlenecek.

Memur-Sen ise saat 14.00’te başkentte bulunan Memur-Sen Genel Merkezi önünden Anadolu Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirecek. 14.30’da Anadolu Meydanı’nda gerçekleştirilecek mitingin ardından ise Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne yürünecek. Türkiye Kamu Sen de 81 ilde alanlarda olacak.

Talepler neler?


Çalışma Bakanı Işıkhan tarafından açıklanan iktidarın utanç teklifleri karşısında Memur-Sen’in kamu emekçilerini temsilen masaya koyduğu talepler şu şekilde:

2026’nın 6’şar aylık dönemleri için taban aylığa 10 bin lira ek zam, refah payı için ilk 6 ayda yüzde 25, ikinci 6 ayda yüzde 20 zam. Toplamda 2026 için yüzde 88 artış.

2027’de 6’şar aylık dönemleri taban aylığa 7 bin 500 lira ek zam, ilk 6 ayda yüzde 20, ikinci 6 ayda yüzde 15 zam. Toplamda 2027’de yüzde 46 artış.

KESK’in ise ilan ettiği talepler şu şekilde:

1) Grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hak

2) Güvenceli iş, güvenli gelecek

3) Emekli olunabilir bir ücret sistemi

4) Mülakatın kaldırılması

5) Vergide adaletin sağlanması

6) 4688 Sayılı Yasanın yeniden düzenlenmesi

7) 1. dereceye gelmiş tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge

8) Tüm kamu emekçileri için en az 85 bin lira olan yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret


10 milyondan fazla yurttaşı ilgilendiren süreç daha en başından hukuksuzlukla başladı. 4688 sayılı Kanun’un 31. maddesine göre ağustos ayının ilk günü gerçekleştirilmesi gereken ilk toplantı, Çalışma Bakanı Işıkhan’ın yurtdışı gezisi gerekçe gösterilerek 28 Temmuz’da gerçekleştirildi. Yine kanun gereği gerçekleştirilmeden en az bir hafta önce konfederasyonlara yer bildirimi yapılması gerektiği halde 28 Temmuz’da gerçekleştirilecek toplantı hiçbir işçi temsilcisine bildirilmedi. Toplantının 1 Ağustos’tan 28 Temmuz’a çekildiği bilgisi yalnızca bir gün önce, 27 Temmuz’da ilan edildi. Bakanlık, korsan toplantıyı kılıfına uydurmak için ise “8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri Hazırlık Toplantısı” ismini kullandı. Böylece toplantı kurallara uygunmuş gibi lanse edildi.


Masaya getirdiği tekliflerle kamu emekçileriyle alay eden iktidar, 6 milyon yurttaşın yalnızca maaşından değil, bütçedeki payından da kıstı. 2015-2025 arası 10 yılda memur sayısı yüzde 30 artarken memurların bütçe içindeki payı 3,3 puan azaldı. 2015’te 3 milyon 77 bin memura bütçenin yüzde 24,7’sini ayıran iktidar 2025’te 4 milyon 11 bin memura bütçenin yüzde 21,4'ünü vermeyi planlıyor. 10 yılda yaklaşık 1 milyon yeni memur istihdam eden iktidar, bir yandan da memurların payını düşürüyor.

Grev hakkı güvenceye alınmalı


4688 sayılı Kanunun 18. maddesinde yer alan “Kamu görevlilerinin, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemeyeceği” ifadesi, kamu emekçilerinin grev hakkını ellerinden alıyor. Danıştay 12. Dairesi’nin 2005’te bu maddenin “Sendikanın aldığı karar uyarınca işe gelmeyen memura disiplin cezası verilmesinin, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu”na hükmetse de bu ibare hâlâ yürürlükte. Konfederasyonların en yakıcı talebi, kanunun yeniden düzenlenerek memur statüsündeki kamu emekçilerinin de grev hakkının güvence altına alınması.

Kaynak: Birgün Gazetesi Emek Servisi