Antalya Balıkçı Barınağı’nın kötü yönetildiği iddialarına temel oluşturan ve barınağa geçtiğimiz Kasım ayında kayyum atanmasına sebep olan, müfettişlerin denetim sonucu barınağı yöneten Yeni Liman Balıkçı Kooperatifi yönetiminde belirlediği 4 eksik ile ilgili Kayyum yönetime geldiği 8 aydan bugüne herhangi bir olumlu gelişme kaydetmedi. Bu arada kooperatif yönetimi davaya konu alan şu dört suçlamadan 21 Mayıs'ta beraat etti.
- 645 bin TL’lik Yeni Liman Su Ürünleri’nin muhasebeleştirilmemiş alacağının bulunması (İdareden talep edilen belgelerin idare tarafından teslim edilmemesi sebebiyle idarenin kusurundan kaynaklandığı için beraat)
- Yeşil Antalya Kooperatif bünyesindeki balıkçı olmayan üyelerin üyelikten çıkarılmaması (Diğer kooperatifin konusu olduğu için beraat etti)
- Yüzde 10 irat payının ödenmemesi. (Bu konuda kooperatif tahakkuk olmadığı için ödeme yapılmadığını ayrıca irat payının da kaldırıldığını ortaya koyan belgeler sundu ve beraat etti)
- Barınaktaki iki kooperatifin, Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi ile Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifinin gelirlerinin, muhasebelerinin ortaklaştırılmaması (Kooperatif hesap ortaklaştırması konusunda ilgili resmi kurumlara talep yazılarına cevap alamadıkları savunmasıyla beraat etti)
Kayyumun daha iyi yönetme iddiası yoksa kendisi neden var?
Bu şu anlama geliyor, Balıkçı barınağı kayyumdan tekrar kooperatif yönetimine devredildiğinde, barınak yönetiminde değişen hiçbir şey olmamış olacak. İki kooperatifin hesapları yine ayrı olacak, mahkeme konu edilen irat ödemesi ile ilgili tahakkuk ortaya çıkartılmamış, 645 bin liralık alacak muhasebeleştirilmemiş ve Yeşil Antalya Kooperatifi bünyesindeki balıkçı olmayan üyelerin üyelikleri devam edegelmiş olacak.
Diğer taraftan bu kooperatif barınağı nasıl bıraktıysa öyle bulacak anlamına da gelmiyor ne yazık ki.
Barınaktakiler kayyum öncesini arar oldu
Çünkü bu zaman zarfında barınağa herhangi bir altyapı yatırımı yapılmadı. Barınağın lokali kapatıldı, personel sayısında azaltılmaya gidildi. Balık satış noktaları konusunda yapılan girişimler devam ettirilmedi. Kayyumun anlaştığı vinç hizmetinin pahalılığı ve sigortasız hizmet vermesi tekne sahiplerinde mennuniyetsizlik yarattı.. Güvensiz ortam ve artan hırsızlık olaylarının da can sıkıcı hale geldiği barınakta konuşulanlar arasında. Barınak gelir giderlerinden, barınağa yeni gelen tekneden barınaktan gönderilen tekneden kooperatif üyelerinin bilgisi yok çünkü Kayyum, yönetimi boyunca kooperatif üyeleri, denetmenleri tarafından denetlenmedi. Bu konularda da herhangi bir açıklama, kamuoyuna bildirim yapmadı. Bilgi talep edildiğinde de paylaşmadı.
Kayyumdan küçük teknelere ‘siz şöyle bir çekilseniz’ mesajı
Tüm bunların üzerine bir de Salı günü kayyum yönetimi tarafından 7 metreden küçük tekne sahiplerine barınağının denizlerinde size yer yok, anlamına gelen şu mesaj gönderildi:
Sayın Tekne Sahiplerinin Dikkatine, Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 04.06.2025 tarihli ve E-12879449-140.99-19591387 sayılı yazısı doğrultusunda, balıkçı barınağımızdaki tekne bağlama alanlarının daha verimli kullanılabilmesi amacıyla yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu kapsamda, 7 metre altındaki teknelerin römork yardımıyla karaya çıkarılarak kara park sahasında muhafaza edilmesi planlanmaktadır. Söz konusu uygulama sayesinde, mevcut deniz bağlama kapasitesi artırılarak daha fazla teknenin hizmet alması sağlanacaktır. Bu doğrultuda, Haziran 2025 ayı sonunda sözleşme süresi sona erecek olan 7 metre altı teknelerin, karaya çıkarılması gerekmektedir. Karaya çıkarılan bu tekneler için, başka amaçla barınma ücreti (kışlama) tarifesi yerine, Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün ilgili yazısı doğrultusunda deniz bağlama sözleşmesi tarifesi üzerinden ücretlendirme yapılacaktır. Karaya çıkarılmayan ve belirtilen ölçüde olan tekneler için ise, ne yazık ki 1 Temmuz 2025 itibarıyla deniz bağlama sözleşmesi yenilemesi yapılamayacaktır. Göstereceğiniz anlayış ve iş birliği için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla, Antalya Balıkçı Barınağı Yönetimi
Karaya çekilecek tekneler neye göre seçildi?
Balıkçı Barınağı’nda boyu 7 metreden küçük yaklaşık 80 kadar tekne olduğu tahmin ediliyor. Mesajı ve kayyumun saygılarını alan tekne sahipleri gelen mesaj hakkında birbirleriyle konuştukları zamansa mesajın 7 metreden küçük tüm tekne sahiplerine gitmediğini sadece Rıhtım 3’te bulunanlara yani yaklaşık 40 tekne sahibine gönderildiğini idrak etti. Ve Rıhtım 3’teki 7 metreden küçük tekne sahipleri kendilerine cevapsız kalan şu soruyu sordular: Neden ben?
Şimdi 2 -3 ton tekneleri karaya çektirip karada deniz bağlama ücreti ödemeye devam etmeleri isteniyor. Bu ücret kulağa pek tuhaf geliyor, basit bir örnek verilecek olursa. Zeytin ekmeğe, pirzola ücreti vermek gibi.
“Tekneyi karada dursun diye değil, denize açılmak için almıştım”
Şimdi römorku, çekici aracı ve rampası olmayan tekne sahipleri kara kara teknelerini karaya nasıl çekeceklerini düşünüyor. Ve tekneyi karaya çekmek bir yana, denize her inmek istediklerinde aynı araç, ekipman ve insan emeğine ihtiyaç duyacaklar. Özel tekne sahiplerinden biri içine düşürüldüğü durumu “Ben bu tekneyi balığa çıkmak, denizle buluşmak için almıştım. Haftada 3 – 4 gün denize açılıyordum. Şimdi bu kararla denizle ilişkim kesilir. 2 ton ağırlığı var teknemin, ne römorkum ne çekici aracım var. Her gün nasıl indireyim bindireyim. Artık denize çıkamam. Sanki tekneyi karada dursun diye aldım” sözleriyle değerlendiriyor.
Barınak’ta diken üzerinde barınmak
Tabi sorun sadece kendilerine gönderilen bu mesaj da değil. Tekne sahipleri zaten sürekli diken üstündeler. Zira sözleşmeleri 3 aylık ve pek çoğunun Temmuz başında bitiyor. Yani teknelerini karaya çekmeseler zaten kendilerine kapı gösterilecek ya da gösterilebilir. Kayyum yönetiminin 2 dudağı, keyfiyeti arasındalar. Tabiri caizse ‘teknesinin ya da sahibinin tipi beğenilmeyen karadan denize ne zaman iner bilinmez. Bununla ilgili yazılı bir kural yok.
Tekne sahipleri ile yaptığımız görüşmelerden öğrendiğimiz bir başka bilgiyse şu: Bu küçük teknelerin barınaktan, limandan çıkartmak için yapılan ilk hamle değil. Bu talep Kayyum yönetimi barınağa atanmadan önce kooperatife de Bakanlık İl Müdürlüğü tarafından iletiliyor, lakin kooperatif yerine getirme konusunda direniyor.
Küçük tekneler çıkartılıp nüfuslu teknelere mi yer açılıyor?
Mesajı alan tekne sahipleri karaya çıkarma işlemi için römork desteği ve uygun taşıma koşullarının sağlanması teknik ve mali açıdan büyük zorluklar yaratması , kara park sahasında muhafaza edilecek tekneler için deniz bağlama tarifesinden ücretlendirme yapılacak olmasının getireceği maliyetle beraber, kendilerinden açılacak yere marinalardaki bağlama ve barınma ücretlerinden tasarruf etmek isteyen nüfuslu, yeni ve çok daha "sayın tekne sahipleri" ne verileceği endişesi taşıyorlar. Zira bir marinada tekne bağlama ücreti balıkçı barınağında tekne bağlama ücretinin neredeyse 10 katı. Antalya’daki x marinadaki ortalama bir motor yatın yıllık bağlama ücreti 600 bin ila 1 milyon TL arası değişirken, balıkçı barınağında aynı motor yatın yıllık bağlaması maksimum 150 bin TL’ye mal oluyor.
7 metreden küçük tekne sahiplerinden biri “Geldiğimden beri karada bekliyorum. Tekne fazlalığı diyorlar. Beni suya indirmeme sebebi olarak kapasite fazlalığı deniyor. Muhtemelen Setur’dan balıkçı barınağına girmek isteyen tekneler var. Madem kapasite fazlası var. Uzun zamandır denizde yer bekliyordum. Benden sonra gelenler denize indi, biliyorum, gözlüyorum. Kayyum ile konuştuğumda, benden sonra gelenler denizde diyorum, isim verin, diyorlar. Sen suya indirdiğin teknenin ismini bilmiyorsan orada durmanın anlamı yok zaten.” Diyor.
Bir diğer tekne sahibinin gelen mesaj üzerine kayyum yönetimine ‘barınaktaki yerim kalsın ben 9 metrelik tekne ile teknemi değiştireceğim olur mu’ önerisine hayır cevabı alması da , barınakta küçük tekne sahipleri arasında ‘yerimiz çoktan başkalarına rezerve edilmiş’ söylentilerinin güçlenmesine neden oluyor.
Kayyum yönetiminden telefonla Erkan Biçer’e Kayyum yönetimi başladığı günden itibaren denizden kaç tekne karaya çekildi ve karadaki kaç tekne denize indirildi, barınağa yeni kaç tekne geldi sorumuza, “yanıt veremeyiz” cevabını aldık.
Antalya Balıkçı Barınağı’nda özel tekne sahiplerinin çoğunluğunun profili marinadaki tekne sahiplerinin profilinden farklı. Antalya’da ikamet eden alt ve orta segment teknelere sahibi mütevazi deniz, balık tutkunlarından oluşuyor. Söyledikleri tek şey: bizi karaya ve sonra da balıkçı barınağının dışına aldıkları zaman gidecek başka yerimiz yok.
.