CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, 26 Ağustos 2025’te TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Antalya Arkeoloji Müzesi’nin taşınması sürecine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a cevaplaması istemiyle, “Turizm sezonu ortasında müzenin kapatılması bölge turizmine olası etkileri değerlendirilmiş midir?” “2024 yılında müzeyi kaç kişi ziyaret etmiştir?” sorularını yöneltmişti.
Süreci şeffaf ve katılımcı yürütüldüğü iddiası
Bakan Ersoy 12 Eylül tarihinde müzenin yıkılmasının ardından aradan 1 ay geçtikten sonra Vekil Öztunç'un sorularını yanıtladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, önergeye verdiği yanıtta Antalya Arkeoloji Müzesi projesinin başından beri Antalya Kent Konseyi, Mimarlar Odası ve diğer ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılar yapıldığını belirtti.
Ersoy, sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:
-
İhale ve Yer Teslimi: “Antalya Yeni Müze Yapım İşi 1. Etap ve Eser Taşıma İşi” ihalesi 4 Haziran 2025’te yapılmış, sözleşme 1 Temmuz’da imzalanmış, yer teslimi 4 Temmuz’da gerçekleştirilmiştir.
-
Taşıma Süreci: Büyük boyutlu taş eserler için prefabrik depo yapıları, hassas ve küçük objeler için iklimlendirilmiş konteynerler hazırlanmış olup tüm işlemler konservasyon uzmanları, restoratörler ve müze yetkilileri denetiminde yürütülmektedir.
-
Şeffaflık ve Güvenlik: Geçici depolama alanları iklimlendirilmiş, güvenlik ve yangın önleme sistemleri ile donatılmıştır. Tüm eserler envanter sistemine göre kayıt altına alınarak izlenebilirlik sağlanmıştır.
-
Ziyaretçi Sayısı: Antalya Arkeoloji Müzesi, 2024 yılında 198 bin 375 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Ersoy, sürecin ulusal ve uluslararası müzecilik standartlarına uygun şekilde yürütüldüğünü ve kamuoyunun düzenli bilgilendirileceğini vaadetti.
Ne olmuştu?
20 Mart 2025’te, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin depreme dayanıklı olmadığı ve kapasitesinin yetersiz kaldığı gerekçesiyle yıkılacağı açıklanmış; herhangi bir yarışma düzenlemeye gerek görülmeksizin doğrudan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un otellerinin mimarı olan Baraka Mimarlık tarafından yeniden yapılacağı duyurulmuştu.
16 Temmuz’da, ön bilgilendirme yapılmadan müzenin aniden kapatılması ve ardından yıkım hazırlıklarının başlaması, aylardır tartışmalara konu olan süreci yeni bir evreye taşıdı.
Başta 50’yi aşkın sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Müze Çalışma Grubu olmak üzere birçok Antalyalı, yıkım kararına karşı çıktı.
Müzenin bir yarışma sonucu seçilmiş mimarisi, Avrupa Konseyi’nden ödüllü olması, kent belleğinde taşıdığı değer, güçlendirme seçeneğinin göz ardı edilmesi, deprem performans raporunun kamuoyuyla paylaşılmaması, sürecin şeffaf ve katılımcı yürütülmemesi ve eserlerin taşınması sırasında yaşanabilecek riskler, itirazların temel gerekçeleri arasında yer aldı.
Vatandaşlar, 5 Temmuz’dan itibaren her akşam müze önünde basın açıklamaları ve etkinlikler düzenleyerek tepkilerini dile getirdi. Kamuoyundaki baskı sonucu 9 Ağustos’ta Kaleiçi’nde Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'nde yapılan toplantıda, kamu temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ilk kez bir araya geldi.
Bu görüşme “diyalog kapısı açıldı” yorumlarına neden olsa da, sonraki süreçte yetkililer gelen sorulara yanıt vermedi.
Metal bariyerlerle çevrilen müzede son haftalarda eserlerin taşınması işlemleri, ihale süreci ve maliyeti kamuoyuna açıklanmayan bir şirket tarafından yürütülürken; Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımına, Türkiye siyaseti tarihinde önemli bir gün olan 12 Eylül’de başlanması, sürece sembolik bir boyut kattı. Yargı süreci henüz tamamlanmadan kepçelerin sahaya girmesi, kamuoyunda “Antalya’nın belleği 12 Eylül’de yıkıldı” yorumlarına yol açtı.



