Kıdem tazminatı konusunda iş dünyasının ciddi sorunlar yaşadığını anlatan Başkan Ali Bahar, iş dünyası üzerindeki bu yükü alacak şekilde bir sistemin ivedilikle kurulması gerektiğini belirtti. 2016 yılından bu yana kıdem tazminatı konusunu gündeme getirdiklerini, o dönemde yapılan çalışmaları ve medyanın haber kupürlerinden oluşan “Kıdem Tazminatı Fonu Mücadelemiz” başlıklı raporunu meclise sunan Başkan Bahar, işçi haklarının devlet garantisi altına alınmasının hak kayıplarını ve mağduriyetleri sona erdireceğini söyledi. Kıdem tazminatı konusunun Türkiye’nin önünde duran büyük bir sorun olduğunu hatırlatan Başkan Ali Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Belki şu anda 2016'dan beri değişen çok şey yok ama bugün emek yoğun işlerde çalışan firmalarımızda, işçilerin tazminatını ödeyemeyecek durumda olan fabrikalarımız, sanayi işletmelerimiz bulunmaktadır. Kıdem tazminatında, en başta işçilerin hakkını koruyarak, çalışanların hakkının hiçbir şekilde heba olmaması suretiyle muhakkak bir çözüm getirilmelidir. Biz bunu 2016 yılında tespit etmişiz, çalışmaya başlamışız. Bakın yıl 2024, sekiz yıl geçmiş bugün tekrar konuşuluyor. İşletmelerimizin üzerindeki kıdem tazminatı bir şekilde üzerimizden yük olarak alınmalıdır. Bu alınırken işçilerimizin, çalışanlarımızın haklarına en ufak bir halel de gelmemelidir, bunu çok açık ifade ediyorum.”
Enflasyon için üç aylık sabır gerekiyor
İş dünyası olarak ekonominin normalleşmesinin en büyük beklentileri olduğunu dile getiren Başkan Ali Bahar sözlerini şöyle sürdürdü; “En büyük sorunumuz nedir? Enflasyon! Bu sorunu nasıl çözeriz? Sadece enflasyonu yaratan sebepleri ortadan kaldırarak çözebiliriz. Enflasyona sebep olan neydi? 2021’in Eylül’ünde başlayan negatif reel faiz politikası idi. Dikkat edin, faiz indirimi demiyorum. Faizi enflasyonun altına çekmek ve buna ısrarla devam etmekten bahsediyorum. Bu yanlış tercihin ülkemize ve milletimize nelere mal olduğuna değinip vaktinizi almak istemiyorum. Demek ki; bu sorundan çıkmanın yolu, enflasyonla eşdeğer fiyatlama ve politika faizine ulaşmaktır.”
Ekonomi yönetiminin genel seçimlerin ardından bir anda faizi artırmadığına işaret eden Başkan Bahar, “Kademeli bir şekilde yüzde 50’ye geldik. Hatta biz de bunu defalarca dile getirdik. “Aman bir anda şok faiz artışları ile reel ekonomiyi durdurmayın, iş dünyasını zora sokmayın” dedik. Yani iş dünyası da hükümet kanadı da, sorunun olası yan etkilerinden kaçınmak için zamana yayılan bir çözüm istedi. O yüzden, “Faiz yükseldi, neden enflasyon düşmüyor” maalesef diyemeyiz. Enflasyonla mücadele ederken uygulanan para politikası araçlarının etkileri, gecikmeli olarak hissedilir” dedi. Dünyanın her yerinde faiz politikasının aynı olduğunu belirten Bahar, “Bakın mevcut faiz düzeyi daha birkaç aydır, beklenen enflasyon düzeyinin üzerine çıkmış durumdadır. Şirketler de, insanlar da yavaş yavaş TL varlıklara, geçmeye başladı. Yabancı yatırımcılar kademeli olarak TL repo, TL tahvil ve hisse senetlerine yatırıma dönüyorlar. Önümüzde iki-üç ay kaldı. Temmuz-Ağustos toplantılarımızda enflasyonun hızla düşmeye başladığını, hep birlikte göreceğiz. Enflasyonu yenmek için ihtiyacımız olan üç şey sabır, disiplin ve tüm tarafların yükü paylaştığı bir dezenflasyon sürecidir” diye konuştu.