Türkiye turizminde animasyonun önemini ve sektörde yaşanan sorunları Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneği Başkanı Tolga Barış Badur'la konuştuk. Badur, animasyonun sadece eğlence olmadığını, otelin ruhunu belirleyen, misafir memnuniyetini artıran stratejik bir departman olduğunu vurguladı. Son dönemde sosyal medyada tepki toplayan uygulamalara dikkat çeken Badur, “Animasyon turizmin kalbidir” diyerek, sektörün ancak profesyonelleşme ve eğitimle gelişebileceğini ifade etti. Sektörde yaşanan sorunlar ve ihtiyaçların giderilmesiyle ilgili de çözüm önerilerini paylaştı.
"Animasyon turizmin kalbindedir"
Beş yıldızlı otellerde animasyonun olmazsa olmaz olduğuna dikkat çeken Badur, animasyonun turizmin kalbi olduğunu belirtiyor. Animasyonun otellerden çıkarılması halinde misafirlerin tatil deneyiminin ciddi anlamda sıkıcı hale geleceğini ve müşteri memnuniyetinin düşeceğini söyleyen Badur, animasyonun otellerin merkezinde olması gerektiğini dile getiriyor.
Badur ayrıca, turizm sektöründe animasyonun misafirle bağ kurmada ve tekrar tercih edilmede büyük rol oynadığını belirterek, animasyonun sadece sahnede şov yapmak olmadığını, planlama, organizasyon, çocuk ve yetişkin iletişimi gibi birçok unsuru içinde barındıran bir departman olduğunu ifade ediyor. Türkiye’de turizmin “her şey dahil” sistemiyle geliştiğine dikkat çeken Badur, bu sistemin sürdürülebilir olması için deneyim sunumunun da güçlü olması gerektiğini söylüyor. Animasyonun kalitesi arttıkça, ülkemizin turistik cazibesinin de artacağını belirten Badur, deneyimli ekipler ve kültüre duyarlı organizasyonların Türkiye turizmine büyük katkı sağladığını vurguluyor.
"Turizm ve eğlence endüstrisinin profesyonellerle çalışması gerekiyor"
Animasyona yönelik yaygın yanlış anlamalara da dikkat çeken Badur, özellikle son zamanlarda sosyal medyada ve bazı işletmelerde ortaya çıkan görüntülerin sektöre ve mesleğe zarar verdiğini belirtiyor. Bu yanlış anlayışların, animasyonun değerini hiçe sayan amatörce düzenlenmiş şovlar, sahne disiplininden uzak kişilerin sahneye çıkarılması ve animasyonun sadece “göbek atmak” olarak tanımlanması gibi unsurlardan kaynaklandığını söyleyen Badur, bu durumun hem otelin kurumsal kimliğine hem de Türkiye turizminin kalitesine zarar verdiğini vurguluyor. Bu anlayışların değiştirilmesi için profesyonel kurum ve ekiplerle çalışılması, otel yönetimlerinin animasyonun stratejik önemini kavraması gerektiğinin altını çiziyor.
"Mühürlemek çözüm değil, animasyona ilgi duyanlara eğitim verilmeli"
Mekanların kapatılması konusunda ise Badur, kapıların kilitlenmesinin çözüm olmadığını, kötü animasyon hizmetinin bir suç değil hizmet kalitesi sorunu olduğunu söylüyor. PAYD’nin amacının cezalandırmak değil, sektörü eğitmek ve kaliteyi yükseltmek olduğunu belirten Badur, animasyon camiasının itibarının korunması için yapıcı yaklaşımların şart olduğunu ifade ediyor.
"Bakanlık ve yerel yönetimle animasyonu profesyonel zemine taşımak istiyoruz"
Ayrıca Badur, Bakanlık ve yerel yönetimlerle sürekli işbirliği içinde olduklarını ve animasyonun turizmdeki önemini bu kurumlarla düzenli olarak paylaştıklarını ifade ediyor. Kalite standartlarının yükseltilmesi, çalışan haklarının korunması ve animasyonun profesyonel zemine taşınması konularında karşılıklı iletişim ağları olduğunu vurguluyor.
"Animasyonda yabancı işgücüne bağımlı olduk, yeterli yerli personel bulamıyoruz"
stihdam konusunda ise, sayı olarak yeterli personel bulunmasına rağmen nitelikli ve eğitimli animatör bulmakta sıkıntı yaşandığını belirten Badur, dernek olarak eğitimler, seminerler ve atölye çalışmaları düzenleyerek sektöre nitelikli personel kazandırmayı hedeflediklerini söylüyor. Yerli personelin gelişimini destekleyerek yabancı istihdamına olan bağımlılığı dengelemeye çalıştıklarını da ekliyor.
Turizm fakültelerinin animasyon alanındaki farkındalığını olumlu bulan Badur, bazı üniversitelerde animasyonla ilgili özel bölümler ve derslerin açılmasının sektör için önemli olduğunu ifade ediyor. Üniversitelerle yapılan iş birlikleri sayesinde öğrencilerin sektörel tecrübe ve vizyon kazanmasının sağlandığını belirtiyor.
Eğitimli animasyon ekiplerinin bulunması noktasında zorluk yaşandığını fakat alaylı ve potansiyeli olanları kendi içlerinde eğiterek yetiştirdiklerini anlatan Badur, sezon dışı dönemlerde düzenledikleri seminer ve atölyelerle hem çocuk hem de yetişkin animasyonuna uygun ekipler oluşturmaya çalıştıklarını dile getiriyor.
"Turist profiline göre animasyon programı hazırlıyoruz"
Turistlerin beklentilerinin farklı olduğunu ve animasyonun her tesisin konseptine, misafir profilin göre farklılık göstermesi gerektiğini belirten Badur, programların esnek ve doğru planlanmasının başarıyı getirdiğini söylüyor. Alman, Rus, İngiliz gibi farklı ülkelerden gelen turistlerin farklı tempolarda animasyon talep ettiğini ve bu çeşitliliğin iyi analiz edilip karşılanmasının önemine işaret ediyor.
"Türk geceleri" oryantalist şovlara dönüştü"
Son olarak Türk geceleri konusundaki görüşlerini paylaşan Badur, günümüzdeki Türk gecelerinin çoğunun gerçek anlamda Türk kültürünü yansıtmadığını, aşırı abartılı ve oryantalist öğeler içerdiğini ifade ediyor. Kültürün zengin ve derin olduğunu, bu zenginliğin doğru, saygılı ve çağdaş bir şekilde yansıtılması gerektiğini vurgulayan Badur, Türk gecelerinin daha özgün, otantik ve modern dokunuşlarla tasarlanmasının turizme olumlu katkı sağlayacağını belirtiyor.
