Antalya Toptancı Hali’nde saat gece 03.00. Kapılar açıldı ancak hâl bomboş. Üretici ve ürün çok ama müşteri yok.

Alanya'dan salatalık getiren Ercan Erdem ile konuşuyoruz.

“Üretici ürününün kaderini beklemeye başladı. Ama baksana piyasaya kimse yok. Hiç kimse yok"

"Nerede bu müşteriler?"

"İşte bilebilsek."

"Ne zamandır böyle?"

"Bir aydır, bir buçuk ay, iki aydır bu şekilde yani. İşte çok ağır bir piyasa var şu an. Yani şu an herkes zararda. Yani kâr eden şu an hiç kimse yok.”

Sebze fiyatlarında Kasım ayında dip görüldü. Domates ve salatalıkta ihracatın durması fiyatları aşağı çekti. Ancak diğer sebzelerde de fiyat durumu çok parlak görünmüyor.

Kumluca’dan hale biber getiren Metin Genç, neden Antalya’ya kadar geldiğini şöyle açıklıyor:

“Şu an biber kaçtan gidiyor? Köy biberi galiba, üç burun sizdeki"

Köy biberi galiba piyasası yirmi, yirmi beş arası. Ama tamam çok ağırlık devam ediyor. Kumluca’da geliyorum." diyor. Kumluca'dan Antalya Hali'ne mazot yaktıranın ne olduğunu sorduğumuzda ise cevap " Oradaki pazarın çok ağır olduğunu gördük. Bir de burayı deneyelim dedik. Ama burada da ağırlık hâle devam ediyor.”

Genç, fiyatlar arasında fark olmadığını da ekliyor:


“Orada da aynı para. Orada da aynı yirmi lira, yirmi beş lira arası. Burada da aynı. Ama burası daha ağır orası. Bir de bugün burayı deneyelim dedik. Burada da aynı durum devam ediyor. Değmedi yani? Hiçbir şey göremedik, fark göremedik.”

Yol maliyeti ise ciddi yük:


“Buraya ne kadar benzin yaktınız?"

"Git gel bin iki yüz lira falan. Kaç kilo mal getirdiniz? İki ton. Peki kaçtan gidiyor? Beş lira. Git gel mazot parasını kurtarmıyor.”

Hâlde karnabahar ise zararına: Korkuteli'nden gelen üretici Ömer Ali Kemerci ile konuşuyoruz;


“Karnıbahar kaçtan gidiyor?

"Şu anda hâlde on lira. On lira? Evet, çay parası bile değil. Üretici bitti. Fidenin tanesi beş lira. On lirada masraf var, on beş lira. Komisyon, nakliyesi, buraya gelmesi, minimum yirmi lira maliyeti.”

Manavgat’ta yolsuzluk soruşturması: 3 isim daha tutuklandı
Manavgat’ta yolsuzluk soruşturması: 3 isim daha tutuklandı
İçeriği Görüntüle

“İşçi maliyeti?"

"İşçi sorma, yevmiye bir buçuk milyar. Saat onda geliyor, dörtte bırakıyor hava şartından dolayı. Küllüm zarar, hepsi şu anda.”

Satışlar geçen yıla göre dibe vurmuş durumda: Kemerci “Satışlar geçen gün, geçen yıl bugünler kırk elli liraydı bu kilosu. Bir yıl beş lira, on lira. Beş liraya versen alıyordum. Beş lira. Düşün yani. Bir kafede çay kaç para bugün?” diye soruyor.

"Seneye devam mı?" diye soruyoruz, işte cevap:


“Vallahi bilmiyorum. Sene bu şartlarda biraz zorlayacağız yani, zor.”

Fiyat düşüşünün boyutunu halde 50 yıldır komsiyonculuk yapan İsmail Erten şöyle ifade ediyor:


“Geçen seneye göre yüzde elli aşağıdayız. Geçen sene kırk lira, elli lira olan ürünler bu yıl on lira, on üç lira. Mesela kabak geçen yıl kırk lira bugün. Geçen yıl bugün on üç lira kabak piyasası. On üç liraya kabak mı olur? Yazık.”

Erten ekliyor:


“İnsanlar işçilik parasını, ilaç final parasını kazanamıyor. Hani çalışırken batıyor. Geçen sene elli lira patlıcan, on sekiz lira, on beş lira patlıcan. E olur mu? İnsanlar çok mağdur durumda. Salatalık keza öyle. Kokteyl domates geçen sene kırk, kırk beş lira. Bu sene yirmi, yirmi beş şu anda yürümüyor. Hani üretim fazla. E domates geçen sene otuz beş, kırk lira. Daha bugün yirmi ve üzerine çıktı. Daha bugün. Kasım ayı yarı yarıya düştü. On beş, on altıya domates sattı insanlar.”

Moraller bozuk:


“Allah çiftçimize kuvvet versin. İnşallah sabır versin. Üretime devam edeceğiz ama artık biraz zorlanıyoruz bu yıl.”

Üretici ürününü zarar etmesine rağmen hâle neden getirmeye devam ettiğini şöyle anlatıyor:
“Ne yapacağız? Harada kalsın mı? Yazık günah. Bu da yetiştirdik. Kokteylden geliyor bu her gün. Her gün. Altmış kilometreden geliyor her gün. Üretik malımızı mecburen kaldırmak zorundayız. Ekmekten toplaması, her şeyi kendimiz çalışıyoruz.”

Halin kıdemli esnafları durumu tarihe not düşüyor:
“Elli yıl içerisinde en kötü Kasım ayını yaşadık.”
40 yıllık başka bir esnaf ise şöyle diyor:
“Bu yıl ben şimdiye kadar bu kadar kötü bir yıl görmedim.”

Üretici tarafındaysa "Çiftçinin karnını yarmışlar, karnından elli sene çıkmış' deyimi boşa çıkacak gibi görünüyor. Brokoli ve karnabahar üreticisi Bilal Deniz üretimi bırakma noktasına gelenlerden:


“Bu sene sonlandırıyorum. Her sene bu son dediğiniz oluyor mu? Olmadı. Bu seneye gelirse olmadı. Ama bu sene sonu artık. Bitireceğim diyorsun. Evet.”

Son söz ise geleceğe dair büyük bir belirsizliği işaret ediyor:
“2026'da ne kadar çiftçi üretime devam edebilir bilmiyoruz.”

Muhabir: Ece Güneş- Güven Güneş