Kurulun hazırladığı, “Yerel yönetimlerde ilkesel kararlar ve etik değerler neler olmalı” başlıklı son raporda, yerel yönetimlerde temel ilkenin, merkezin üstlenmediği bazı kamu hizmetlerinin, özerk faaliyet gösteren ayrı bir mal varlığı ve bütçeye sahip kurumlarca yürütülmesi esasına dayalı olduğuna dikkat çekilerek şöyle devam ediyor;
Yerel yönetimlerin; ‘Ulusal sınırlar içerisindeki değişik büyüklükte ki topluluklarda yaşayan insanların ortak ve yerel nitelikteki gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan ve hukuk düzeni içerisinde oluşturulmuş anayasal kuruluşlardır’ tanımlamasının yapıldığı raporda, “Yerel topluluk üyelerinin kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ekonomik, sosyal, kültürel zenginliğe ve refaha ilişkin yerel hizmetleri genel yetkiyle, kendi sorumluluğu doğrultusunda yerine getiren, işleyişinde açıklığı, şeffaflığı çoğulcu ve katılımcı demokrasi ilkelerini hayata geçiren, yetkilerin yerel halka en yakın yönetim birimince kullanıldığı, kamu tüzel kişiliğe sahip özerk demokratik kuruluşlardır” deniliyor.
Antalya Kent Konseyi’nin tüm gruplarının üzerinde çalışarak almış olduğu kararların, tespitlerin ve raporların yerel yönetimlerin işleyişinde etkin olmasının sağlanması gerektiğine de dikkat çekilerek, şu önerilerde bulunuluyor:
Meclis üyelikleri için temel mesleklerin bir kotası olmalı ve her meslek grubundan (Esnaf, kırsal kesimde çalışanlar, çiftçiler, engelliler, mühendis, avukat, eğitimci, doktor, müteahhit v.b) kişilerin temsili sağlanmalıdır.
İşe alımlarda liyakata dikkat edilmeli, her türlü istismardan uzak, insana göre değil işe göre insan alınmalıdır. Yapılan her iş, açık bir şekilde vicdan, dürüstlük çerçevesinde kentin gereksinimlerine cevap verecek bir planlama dahilinde yapılmalıdır. Her türlü işleyiş hesap verilebilirlik çerçevesinde olmalıdır.
Arazi ve arsa rantlarını arttırmaya ve rantı paylaşmaya yönelik bir anlayıştan uzak, kimlikli bir kent, kendi yandaşını kayırmayan ilişki modeli, yolsuzlukla mücadele eden, kaçak yapılaşmaya asla göz yummayan yönetim olmasına dikkat çekilmiştir.
Cinsiyete Duyarlılığı da vurgu yapılan raporda kentte yaşayanların, kent yaşamına katılabilmesinin önündeki engellerin belirlenmesi, bu konuda çözüm üretilmesi, yerel hizmetlerin belirlenmesinden uygulanmasına kadar tüm basamaklarda cinsiyet farklılıklarının ve güç ilişkilerinin gözetilmesi hareket, cinsiyete dayalı ayırımcılığın önüne geçecek dengeli politikalar üretilmesi, hizmetlere erişimin dengeli dağılımının sağlanması şeklinde belirtilmiştir.
Altyapı çalışmaları ağaçlandırma faaliyetleri de dikkate alınarak bir planlama çerçevesinde yapılmalı, kentte gettolaşma engellenmeli, halka yönelik eğitim programlarına daha çok bütçe ayırarak kentlilik konusunda bilinçlenmeleri sağlanmalı, kentin ekonomik gelişimine katkı için kırsal kalkınma yatırımlarına destek olup alım garantisi ile kent ve köyleri birleştirme uzlaştırma çalışmaları yapılmalıdır.