Örneğin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey aranarak, yeğeninin ataması geri çektirildi. Balıkesir’de CHP milletvekili Serkan Sarı’nın ağabeyi Gökhan Sarı’nın ataması da durduruldu. Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu kayınbiraderini ve bacanağını, Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ise kız kardeşinin oğlunu başkan yardımcısı olarak atamıştı. Bu başkanlara “Atamaları geri alın” diye haber verildi.

"Gözünün yaşına bakmam"

Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan Özel, atamalarla ilgili şunları söyledi:

“Milletvekilleri ya da belediye başkanlarının yakınları istediği kadar liyakatli olsunlar, AKP’nin bu kadar nepotizm (kayırmacılık) yaptığı bir yerde bu tip atamaları kimseye anlatamayız. Bu kadar işsizlik ve yoksulluğun olduğu yerde bu tip işler CHP’ye duyulan güveni kökten sarsar. Hiç tavizimiz yok. Asla kabul etmiyoruz. En sert tepkiyi ben gösteriyorum. Bundan sonra da asla izin vermeyeceğiz. Atamaların geri alınması gerekiyor. Aksi takdirde parti hukuku içinde ne yapmamız gerekirse onu yaparız. Bana yapılan her kusuru, partideki her hatayı affedebilirim. Ama belediyede akraba, eş, dost işi ve paralı pullu işlere bulaşanların gözüne yaşına bakamayız.

Geçmişte de yapmadım. Bursa’da üç belediyemiz var. Bugün de yapmam. Yapanın da gözünün yaşına bakmam.”

"Bu işlere sakın kalkışılmasın"

Bu tür atamaları takip edeceklerini ifade eden Özel, şöyle konuştu:

“Hatta ‘Alarma geçin’ dedim. WhatsApp grupları var başkanlara ait. ‘Oraya yazın’ dedim, ‘Genel başkan bizzat takip ediyor, bu işlere sakın kalkışılmasın’ diye.”

Özel’den Taha Hüseyin Karagöz açıklaması: ‘Evleniyorum’ dedi, davetiye verdi, oturduk, beş dakika sohbet ettik

Öte yandan Özgür Özel, iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’le görüşmesi hakkında da şunları kaydetti:

“Yıllar önce programa çağırdı, gittim. En sert sorularına en net cevapları vererek, karşı mahalleye iyi ulaştığımızı değerlendirdik. Bayramda seyranda arar. Bir kez meclisteydim. Aradı, kuliste merhabalaştık. Geçen aramış. ‘Özgür Beye uğramak istiyorum. Beş dakika işim var’ demiş. Salı günü tüm gruplara uğrarken bana da gelmiş. ‘Evleniyorum’ dedi. Davetiye verdi. Oturduk, beş dakika sohbet ettik, ayrıldı. Son derece insani bir şey. Bizim mahallede çok makbul ve çok sevilen bir gazeteci değil. Birçok görüşümüz taban tabana zıt. Programda bana en ağır eleştirileri yaptı ve en zor soruları sordu. Ama düğün davetiyesi vermeye geleni kapıdan çeviremezsin. ‘Seninle görüşmem’ diyemezsin ki.”

Editör: Cihan Oruçoğlu