Ekonomi

Asgari ücretli bir yılda 50 bin TL, 2005’ten bu yana 22 altından oldu

DİSK-AR’ın 2026 Asgari Ücret Araştırması, Türkiye’nin bir asgari ücretliler ülkesine dönüştüğünü ortaya koydu. Rapor, enflasyon ve düşük ücret politikalarının milyonlarca çalışanı açlık sınırının altına ittiğini somut verilerle gösteriyor

Türkiye asgari ücret tartışmalarına kilitlenmişken yayımlanan yeni DİSK raporu, son 20 yılın en sert tabloyu gözler önüne serdi. Araştırma, asgari ücretin bir taban ücret olmaktan çıkarak “ülkenin ortalama maaşı” haline geldiğini belgeledi.

DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) TÜİK verilerine dayandırarak hazırladığı “2026 Asgari Ücret Araştırması”, asgari ücretlinin gerçekte ne kadar kaybettiğini çarpıcı verilerle ortaya koydu. Rapor, brüt asgari ücretin kişi başına düşen milli gelire oranının tarihsel dip seviyelere gerilediğini, çalışanların alım gücünün son 20 yılda dramatik biçimde çöktüğünü vurguluyor. Asgari ücretlinin 2005’ten bu yana 22 Cumhuriyet altınına denk gelen kayıpla karşı karşıya kalması, ücret politikalarının yarattığı tahribatı net biçimde ortaya koyuyor. Araştırmada, asgari ücretin açlık sınırının üzerinde kaldığı sürenin yalnızca dört ayla sınırlı olması ise tabloyu daha da ağırlaştırıyor.

Alım gücü tarihi çöküşte

Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, alım gücündeki sert erime oldu. 1974’te kişi başına GSYH’nin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan brüt asgari ücret, 2025 yılında yüzde 43,6’ya geriledi. Bu dramatik düşüş, gelir dağılımındaki bozulmanın boyutunu göstermesi açısından dikkat çekti.

Yıllık kayıp 50 bin tl, toplamda 22 altın buharlaştı

Asgari ücretlinin 2025 yılındaki alım gücü kaybı 50 bin TL’yi aştı. Raporda yer alan altın hesabı ise durumu daha da somutlaştırdı: Asgari ücretli, 2005'ten bu yana toplam 22 Cumhuriyet altını tutarında kayba uğradı.

Türkiye, asgari ücretliler ülkesine dönüştü

Verilere göre, işçilerin yarısı asgari ücret düzeyinde çalışıyor. Kayıt dışı çalışanların yaklaşık yarısı ise asgari ücretin bile altında bir ücrete mecbur bırakılıyor. Kadın işçilerde tablo daha karanlık; kadınların yüzde 60,1’i asgari ücret ve civarında gelir elde ediyor.

Avrupa’da listenin en altına geriledik

2015 yılında Avrupa’da Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip 14 ülke bulunurken, 2025’te bu sayı yalnızca 2’ye düştü. DİSK-AR, bu tabloyu “Türkiye’nin ucuz iş gücü cennetine dönüştürülmesi” olarak nitelendirdi.

Açlık sınırı karşısında eriyen ücret

2024 Ocak ile 2025 sonu arasındaki 24 aylık dönemde asgari ücret yalnızca dört ay boyunca açlık sınırının üzerinde kaldı. Kalan 20 ay boyunca asgari ücretli, temel gıdaya erişimin bile mümkün olmadığı bir düzeye mahkûm edildi.

“Bölgesel asgari ücret” uyarısı

Son günlerde iş dünyası tarafından gündeme getirilen “bölgesel asgari ücret” önerisine de raporda yer verildi. DİSK-AR, 1951–1974 arasında uygulanan bu modelin yeniden gündeme getirilmesini “emeğin daha da ucuzlatılması” olarak değerlendirdi.

Vergi dilimi, destekler ve gerçekler

Raporda öne çıkan diğer tespitler ise şöyle sıralandı:• 2000 yılında gelir vergisi ilk dilimi asgari ücretin 22 katıyken, 2025’te 6,1 kata düştü.
• Asgari ücret artışının enflasyonu tetiklediği iddiası, verilerle çürütüldü.
• 2025’in ilk 10 ayında işverene 207,6 milyar TL destek verilirken, işçi için verilen SGK prim desteği son derece yetersiz kaldı.

Talep ortak: “İnsanca yaşam ücreti”

DİSK-AR, asgari ücretin yalnızca işçinin değil ailesinin de geçimini sağlayacak bir düzeyde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Raporda, asgari ücretin pazarlık konusu olmaktan çıkarılması ve ülkenin büyümesi, reel enflasyon verileri ve toplu pazarlık mekanizmalarıyla belirlenmesi gerektiği ifade edildi.