Kültür ve sanat turizmi üzerine yaptığı değerlendirmelerle dikkat çeken turizmci Nizamettin Şen iki hafta önce gittiği Verona’dan izlenimlerini paylaşarak, Antalya’daki Aspendos ve Side antik tiyatrolarını kıyasladı.
Şen, Verona Arena’daki festival atmosferinin yalnızca antik tiyatroda değil, şehrin tamamında hissedildiğini vurguladı:
“Verona’da festival sadece arenada değil, şehrin her köşesinde yaşanıyor. Restoranlardan mağazalara kadar tüm kent bir kültür markasına dönüşüyor. Aspendos ise ihtişamıyla büyülüyor ama şehirden kopuk. Side Antik Tiyatrosu ise Verona ile aynı avantaja sahip olmasına rağmen hâlâ pasif durumda.”
“Side fırsatı değerlendirilmiyor”
Kültür ve Turizm Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde Side’yi ziyaret ederek müzenin gece de açık olacağını duyurmasını olumlu bulan Şen, buna rağmen tiyatro için hâlâ somut bir adım atılmadığını belirtti.
“Misafirlerin beklentisi sadece ziyaret değil, yaşanabilir bir deneyim. Side Antik Tiyatrosu, Antalya’nın kültür turizmi için büyük bir fırsat. Ama hâlâ etkinlik yapılmıyor” dedi.
Önerilerini sıraladı
Şen, Side’nin Verona gibi bir festival şehrine dönüşmesi için şu önerileri dile getirdi:
-
Yerel yönetim ve özel sektör iş birliği: Oteller, restoranlar ve organizatörlerin koordineli programlar oluşturması.
-
Kültür ve sanatın görünürlüğü: Opera, tiyatro ve konser etkinliklerinin teşvik edilmesi.
-
Dijital tanıtım ve deneyim paketleri: Online rezervasyon ve sosyal medya kampanyalarıyla Side’nin kültürel değerlerinin öne çıkarılması.
-
Yerel halkın katılımı: Festival sürecine toplulukların aktif dahil edilmesi.
“Aspendos yeterli değil”
Şen, yazısını şu çarpıcı soruyla bitirdi:
“Biz hâlâ sadece Aspendos’un ihtişamına güvenerek turist bekleyecek miyiz, yoksa Verona’nın yaptığı gibi şehirleri bir festival sahnesine dönüştürebilecek miyiz?”