Kültür-sanat

TÜİK: Müze sayısı yüzde 5 arttı

TÜİK verilerine göre müze sayısı 2024’te yüzde 5 artarken, son dönemde kapanan müzeler bu veri tablosunun yansıttığı ışığa gölge düşürüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı kültürel miras verilerine göre, müze sayısı önceki yıla göre yüzde 5 artarak 636’ya yükseldi. Bu müzelerin 217’si Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı, 401’i özel müze ve 18’i Milli Saraylar Başkanlığı’na ait. Eser sayısı yüzde 2,4 artarak yaklaşık 3.995.133 olarak kaydedilirken, ziyaretçi sayısı yüzde 10,6 artarak 61.687.726’ya ulaştı. 2024 itibariyle faaliyete başlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müze sayısı 9. Antalya'da Nekropol Müzesi olmak üzere İstanbul, İzmir, Adana Müzesi 3. etap, Afyonkarahisar, Kırşehir, Erzincan ve İznik Müzeleri ile müze işlevine dönüştürülmüş İstanbul Kız Kulesi.

Diğer taraftan 217 müzeden 35’i kapalı, bunların neredeyse tamamı restorasyon, güçlendirme veya yeni bina yapımı gerekçesiyle ziyarete kapalı tutuluyor; çoğunun açılacağı zaman ise belirsiz. Örneğin; Mersin Anamur Müzesi 13 yıldır, Isparta Müzesi 11 yıldır, Elazığ Müzesi 9 yıldır hâlâ kapalı kalmış durumda. Bakanlık kararıyla 16 Temmuz 2025 itibarıyla ziyarete kapatılan Antalya Arkeoloji Müzesi de bu listeye dahil oldu.

Özel müze sayısı geçtiğimiz yıl 376 iken bu yıl 401'ye yükseldi. Bir yandan özel müzeler açılırken, finansal ve idari sürdürülemezlik nedeniyle kapatılan müzeler de bulunuyor. Sözgelimi Antalya'da geçtiğimiz dönem belediyeye ait Fikret Otyam Sanat Galerisi, Soba Müzesi, Behlül Dal Sinema Müzesi, Deniz Biyolojisi Müzesi de kapatıldı

Kültür Bakanlığı verilerine göre İstanbul'da 47 özel müze bulunurken Antalya gibi turistik bir kentte sadece 7 özel müze bulunuyor. Bunlar: Antalya Oyuncak Müzesi, Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, Anadolu Oyuncak Müzesi, Bir Zamanlar Antalya Müzesi, Mustafa Kavasoğlu Etnografya Müzesi, Ormana Yeniçeri Müzesi, Side Müzesi.

Bu durum, TÜİK’in “müze sayısı artıyor ve miras gelişiyor” şeklindeki verileriyle, sahada yaşanan somut sorunlar arasındaki gerilimi gözler önüne seriyor: Artan sayıların, gerçek anlamda erişim, koruma ve sürdürülebilirlik ile paralel olmadığı yönündeki kaygılar derinleşiyor.