Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan TİP Antalya İl Örgütü, MESEM'i protesto ettikleri için tutuklanan 16 üniversite öğrencisinin serbest bırakılmasını talep etti. Eylemde, gözaltıların hukuksuz olduğu, çocuk emeğinin sömürüldüğü ve MESEM'in bir “mesleki eğitim” değil, “ucuz iş gücü havuzu” olduğu vurgulandı.
Katiller dışarıda, üniversiteliler hapiste”
Basın açıklamasından önce konuşan TİP MYK üyesi Yunus Başaran, ülkede adaletin ters yüz edildiğini belirterek sözlerine başladı:“Dün 16 tane üniversite öğrencisi tutuklandı. Katiller dışarıda, kadın katilleri dışarıda, uyuşturucu tacirleri dışarıda ama çocuklar ölmesin diyen 16 üniversiteli tutuluyor. Bu şekilde mi memleketin bekası sağlanıyor?” dedi.
MESEM’de 552 bin çocuk çalışıyor, bu yıl 85 çocuk iş cinayetlerinde öldü
Başaran, MESEM sisteminin temelinde çocuk emeği sömürüsünün bulunduğunu belirtti:“14–15 yaşındaki çocukları en ağır işlere gönderiyorlar. 6600 lira ücretle. Bu parayı patronlar bile ödemiyor; işsizlik fonundan karşılıyorlar. Binlerce işsiz işsizlik maaşı alamazken, fon patrona iş gücü olarak aktarılıyor. Resmî kayıtlara göre MESEM’de 552 bin çocuk çalışıyor. Bu yıl 85 çocuk iş cinayetlerinde öldü.
MESEM’lerde çalışan gençlerin askerlikten muaf tutulması önerisini hatırlatarak bunun çocuk emeğini “ucuz iş gücü” olarak sürekli kılma planı olduğunu söyledi. Başaran, “Sigortasını devlet ödesin, maaşını işsizlik fonu versin, patronlar da bu çocukları sonsuza kadar sömürsün istiyorlar” dedi. Bu yaklaşımın devlet eliyle istismarı kurumsallaştırmak anlamına geldiğini belirtti.
“Bu çocukların ölümünün adı kaza değil, cinayettir”
Konuşmasında örnekler veren Başaran, iki MESEM’linin ölümüne değindi:“16 yaşındaki Eren elektrik kaçağını kontrol etmeye tek başına gönderildi ve öldü. Bu cinayettir. 15 yaşındaki Berk ‘Yaşama gücüm kalmadı’ diyerek intihar etti. Bundan büyük felaket olabilir mi?”
"Sizin çocuğunuz yok mu?"
MESEM’in “meslek eğitimi” adı altında ucuz iş gücü üretimi olduğunu söyleyen Başaran, “Kaynak yok” söylemlerini eleştirdi: “Okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek için bütçenin yüzde 1,5’u yeter diyoruz, ‘kaynak yok’ diyorlar. Ama itibar olmak üzere özel uçaklar, lüks oteller, patronlara teşvikler var. Kaynak var; sorun tercih.
Başaran sözlerini sert şekilde bitirdi:
“Çocuklar ölmesin dediğimiz için burada olmak zorundayız. Biz deli değiliz, siz görevlerinizi yapmadığınız için buradayız. Sizin hiç çocuğunuz yok mu? Etrafınızda hiç çocuk yok mu? Bu çocuklar ölürken kendi çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz?”
“Çocukları köleleştiren MESEM kaldırılmalıdır”
Konuşmanın ardından basın metni okundu. Basın açıklamasında, MESEM'in çocuk emeği sömürüsü yarattığı, iş cinayetlerini artırdığı ve öğrencilerin tutuklanmasının siyasi baskı olduğu vurgulandı:“Çocuklar okulda olması gerekirken ağır ve denetimsiz işlerde çalıştırılıyor. MESEM Zirvesi’ni protesto ettikleri için 16 üniversiteli tutuklandı; bu hukuksuzluktur. Çocukları köleleştiren MESEM kaldırılmalı, iş cinayetlerinin üzeri örtülmemeli, tutuklanan öğrenciler derhal serbest bırakılmalıdır.”
TİP'in açıklamasının ardından Halkevleri Antalya ve Veli Derneği Antalya temsilcileri MESEM'in kaldırılması yönünde taleplerini yineleyen konuşmalar yaptı.
Açıklamada emniyetin kadrosundaki polis kameramanlarının sayısının basın mensuplarının sayısından çok olması dikkat çekti.