Tele 1 televizyonunda Cumartesi günleri yayınlanan Akdeniz Saati programına konuk olan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Ak Parti’nin 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı başarının ardından muhalefet yapma tarzını ve biçimini üç aşamaya ayırarak değerlendirdi: Normalleşme, idari-finansal baskı ve yargı baskısı aşamaları. Kamacı, Ak Parti’nin muhalefet yapma biçimini şu sözlerle anlattı:
"Onlar da muhalefet yapmayı öğrenecek"
Onlar da muhalefet yapmayı öğrenecek. Sürekli iktidarda kalamazsın, bir gün gelir muhalefeti de görürsün. 31 Mart seçimlerinde halkımız CHP’ye Türkiye’yi yönetme hakkı verdi. Türkiye’deki 14 büyükşehir, 20 il belediyesini vererek Türkiye’nin yüzde 67’sine hizmet ediyoruz.
Ak Parti 31 Mart’tan sonraki üç tarz-ı muhalefeti
" İlk olarak 31 Mart sonrasında iktidar şaşkınlık yaşadı. Çok üzüldüler. O şaşkınlık içinde önce bir normalleşme yapmaya çalıştılar, sonra vazgeçtiler. İkinci aşamada Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerini sıkıştırmaya başladılar. Tasarruf tedbirleri, SGK borçları gibi konular öne sürüldü. Yıllardır AKP’li belediyelerden alınmayan borçlar CHP’den alınmaya çalışıldı. Bu baskıyı CHP belediyeleri göğüslemekle beraber halka dokunan gelişmeler yaşandı. Halk lokantaları açıldı. Yoksul insanlar o lokantalarda karınlarını doyurma fırsatı buldu. Semt evleri yapıldı, kreşler açıldı. Bugün kreş ücretlerinin ne kadar pahalı olduğunu biliyoruz. AKP hükümeti bunları görünce bunlarla baş edemedi. Bugünkü aşamada yargıyı kullanmaya başladılar. 19 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın diploması iptal edildi ve cezaevine gönderildi.
"Sahada siyasetçi kalmazsa Türel de yapar, Çetin de yapar"
Kamacı, Temmuz ayından itibaren eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeni AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel’in muhalif açıklamalarla sahalarda belirmesi sorulduğunda ise şu cevabı verdi:
Muhittin Böcek ikinci dönem başkanlığı kazanan, daha önce Konyaaltı’ndan tecrübesi olan biri. Hakkında geçmişte hiçbir soruşturma açılmamasına rağmen birden apar topar oğlu ile birlikte bir konudan dolayı gözaltına alınıp tutuklandı. Sahada siyasetçi bırakmazsanız Menderes Türel de siyaset yapar, Ali Çetin de yapar. Her parlayanı yargının sopasıyla aşağı çekerseniz boş alanda siyaset yapmaya çıkan olur. Antalya sahipsiz değil. Antalya il örgütü, milletvekillerimizle beraber siyaset yapmaya devam edeceğiz.
"Kimse kendini bölge valisi görmemeli"
"Menderes Türel ve Muhittin Böcek karşı karşıya geldi. Muhittin Böcek seçimi kazandı. Kendi içlerindeki durumu bilemem. Cumhurbaşkanı "yürü ya kulum" demiştir. Bizi kendi iç meselelerine karıştırmasınlar. Birine "Antalya’ya sahip çık" demiştir, ötekine dememiştir. Ancak kimse kendini bölge valisi olarak görmemeli"
"Tüm Türkiye’de mitinglerle kendimizi anlatıyoruz"
Kamacı, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile başlayan ve CHP yönetimindeki belediyelere art arda gelen yolsuzluk-rüşvet operasyonları sürecini partisinin nasıl yönettiği sorusuna şu cevabı verdi:
"Adana’daki çalışmaları milletvekillerimiz bitirdi. 12-13-14 Ağustos’ta Antalya’da çalışmaları yaptık. Türkiye’nin her yerinde Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri ile Türkiye’yi geziyoruz. Halkın gerçek gündemini ve uğradığımız haksızlıkları kamuoyuna anlatıyoruz. Genel Başkanımız her hafta iki mitingle bu konuyu gündemde tutuyor. Biz de vekillerimiz ile ayakta tuttuk"
"Belediyeleri AKP'ye kaptırmadık"
"Manavgat Belediyesi’ndeki operasyon da belli ölçüde güvenlik güçleri ile bahsedilen kişi üzerine yapılan bir çalışmaydı. AK Parti’nin Türkiye’de büyük bir belediyesi yok. Hatta şunu da söyleyelim: Gaziosmanpaşa’da meclis üyeleri arasında bir belediye başkanı seçildi, AK Partili. Sayın Cumhurbaşkanı arayıp kutladı. Böyle bir düşme görmedim. Aynısını Manavgat’ta yapmaya çalıştılar. Bu bir tiyatroydu. Tiyatroyu geliştirdiler, 7 meclis üyesini tutukladılar. 16’ya 14 oldu, AKP öne geçti. Biz yedeklerle tamamladık. Manavgat’ı AKP’ye kaptırmadık"
"Hata yapanı sistemin dışına atarız"
"Biz kitle partisiyiz. Kitle partisinde hata yapan da olur. Hata yapanlar bu sistemin dışında kalır. Tabii ki bizim için çok büyük ders oldu. Biz şunu diyebilecek cesaretteyiz: Bizim içimizde böyleleri varsa sistemin dışına atarız. AKP bunu diyebiliyor mu? AKP’nin dört bakanı 17-25 Aralık’ta istifa etti. Hiçbir şey olmamış gibi kenara çekildiler, yargılanmadılar. Erdoğan Bayraktar, “Tüm imzaları Erdoğan’ın talimatıyla attım” demesine rağmen"