Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, MESEM uygulamasını “çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması” olarak tanımlıyor ve yıllardır hem Antalya’da hem Türkiye genelinde yaşanan ölümlerin bu sistemin sonucu olduğunu vurguluyor. Okul çağındaki çocukların sabah 8’den akşam 7’ye kadar atölyelerde, otellerde, sanayide çalıştırıldığını belirten Öztürk, bu çocukların tacizden dayağa, ağır yaralanmalardan fıtığa kadar her türlü riskle baş başa bırakıldığını söylüyor. Öztürk’e göre asıl çarpıcı olan ise şu: “Bir tane bürokrat, bir tane milletvekili çocuğu MESEM’e gitmiyor. Çünkü onların çocukları özel okullarda. Bu sistem yoksulun çocuğunu ucuz işçi yapıyor"
Öğrenciler ucuz işçi oldu
Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “MESEM’ler çocuk işçiliğini yaygınlaştırdı. Bir gün okulda, beş gün iş yerinde çalıştırılan çocuklar ucuz işgücüne dönüştürüldü. Asgari ücretin üçte biri ödeniyor ve bunun çoğunu da devlet karşılıyor. Çocuklara her türlü iş veriliyor; dükkân temizlemekten ağır işlere kadar. Türkiye genelinde ve Antalya’da bu nedenle hayatını kaybeden çocuklar oldu. Bu uygulama eğitimi değil tamamen ucuz işçiyi amaçlıyor” dedi.
“Çocuklar sosyal hayattan kopuyor ve şiddete maruz kalıyor”
Öztürk, “Bu yaştaki çocuklar sosyalleşme ve oyun çağında. Ama MESEM’e gidenler sabah 8’den akşam kapanışa kadar çalıştırılıyor. Sosyal ilişkileri sıfırlanıyor. Sanayide kullanılan eril dil çocuklara da yansıyor; küfürlü konuşma, kötü alışkanlıklar orada öğreniliyor. Ustasından fırça yiyen, dayak yiyen, tacize uğrayan çocuklar var. Okula geldiklerinde yorgunluktan sadece uyumak istiyorlar” dedi.
“Denetim yok, iş güvenliği yok, şikâyet eden çocuk kalmıyor”
Öztürk, “Sanayide pedagojik eğitimi olan kimse yok. İş güvenliği uzmanı bile olmayan çok yer var. Çocuk yanlış yaptığında patron ‘kırdı, bozdu’ diye bağırıyor, dövüyor ve bir yaptırımı olmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı ceza uygulamıyor. Çocukların çok azı şikâyet edebiliyor, çünkü korkuyorlar. İş yerleri isterse bir günde öğrenciyi işten çıkarıp başka yere gönderebiliyor. Çalıştıkları ücrete bakın; 10. ve 11. sınıflar 6 bin 500 lira, 12. sınıflar ise 12 bin lira alıyor. İşveren bunun üstüne bir kuruş eklemiyor” dedi.
“Bu sistemin sorumlusu hükümettir; MESEM’ler Kapatılmalıdır”
Öztürk, “Bu sistemin tek sorumlusu hükümettir. MESEM’ler çocukları korumuyor; ucuz işçi yaratıyor. ‘Avrupa’nın Çin’i olacağız’ söyleminin yansımasıdır. Çocukların ölmesi, yaralanması, tacize uğraması kimsenin umurunda değil. Bürokraat, bakan, milletvekili çocuklarını MESEM’e göndermiyor; hepsi özel okullarda. MESEM’e gelen çocuklar ise maddi durumu kötü olan, ailesi dağılmış, yoksul ailelerin çocukları. Biz eğitimsel olarak MESEM’lerin kapatılmasını ve çocukların 18 yaşına kadar işçi olarak çalıştırılmamasını istiyoruz” dedi.