Antalya Haber

" ‘Mali düzenleme’ olarak açıklamak mümkün değil"

Muratpaşa Belediyesi, emlak vergisi değer artışının iki katla sınırlandırılmasına tepki göstererek, “Vatandaşın vergi yükü yükselirken belediye gelirini azaltmak mali değil, siyasi tercihtir” dedi.

Emlak vergisi değerlerine ilişkin son düzenlemeye tepki gösteren Muratpaşa Belediyesi, bu uygulamanın belediyeleri mali açıdan işlevsiz hale getireceğini savundu. Açıklamada, “Ülkenin gerçek sorunu vergi oranlarının yüksek ya da düşük olması değil, adaletsiz ve tutarsız vergi sistemidir” ifadelerine yer verildi.

Bir taşınmazın piyasa değerinin enflasyon nedeniyle 8–10 kat arttığı koşullarda, bu artışın yasal düzenlemeyle yalnızca iki katla sınırlandırılmasının “ekonomik gerekçeden yoksun” olduğu belirtildi. “Değer gerçekken vergi matrahının yapay biçimde düşük tutulması, vergiyi değil belediye gelirini hedef almaktadır” denildi.

Muratpaşa Belediyesi, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden pasaport ve ehliyet harçlarına, KDV ve ÖTV’den akaryakıt ve iletişim vergilerine kadar tüm kalemlerin arttığını hatırlatarak, “Vatandaşın yıllık vergi yükü yükselirken yalnızca belediye gelirinin azaltılması bir ‘mali düzenleme’ değildir. Bu açık bir siyasi tercihtir” değerlendirmesinde bulundu.

1. Mali sonuçlar

Emlak vergisinin belediyelerin öz gelirlerinin büyük bölümünü oluşturduğu vurgulanarak düzenlemenin:

  • Enflasyon karşısında eriyen bütçelerde reel gelir kaybı yaratacağı,

  • Yatırım programlarını daraltacağı,

  • Mevcut projelerin tamamlanmasını riske atacağı

belirtildi. Bu durumun “yerel yönetimleri görev yapamaz hale getiren bir yapısal tahribat” olduğu ifade edildi.

2. İstihdam etkileri

Belediyelerin kamu hizmeti ve istihdam açısından kritik rol üstlendiği hatırlatılarak düzenlemenin:

  • Zorunlu kadro daralmalarına,

  • Belediye şirketlerinde iş hacmi küçülmesine,

  • Buna bağlı istihdam kayıplarına

yol açacağı kaydedildi. Bunun tüm kent sakinlerini etkileyecek bir yerel hizmet krizinin habercisi olduğu vurgulandı.

3. Yönetimsel sonuçlar

Gelirlerin tek taraflı ve ekonomik temelden yoksun biçimde daraltılmasının, belediyeleri merkezi yönetime bağımlı hale getirdiği belirtilerek, “Bu yalnız muhalefet belediyelerini değil, iktidar partisine mensup belediyeleri de aynı ölçüde etkileyecektir” denildi.

Yerel hizmetlerin sürdürülebilirliği için mali çerçevenin ortak akılla yeniden oluşturulması gerektiği ifade edildi. Genel kamu iktidarının ekonomik kriz yükünü ilçe belediyelerinin bütçelerini ortadan kaldırarak telafi etmeye çalıştığı belirtilirken, muhalefet partilerinin de bu sürece dahil olmasının “kamu yararını tehdit eden popülist bir yaklaşım” olduğu kaydedildi.