Antalya Haber

Antalya’da toplu taşımada “300 otobüs” çıkışına yanıt geldi

Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yasin Arslan’ın, “Doğru planlama yapılırsa 300 otobüs kızağa çekilebilir” açıklamasına Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Nurettin Şengül’den yanıt geldi. Şengül, Arslan’ın değerlendirmesini gerçekçi bulmadığını belirterek, toplu ulaşımın kâr odaklı değil kamu hizmeti olduğunu vurguladı.

Antalya’da toplu taşıma sistemi üzerinden yeni bir tartışma başladı. Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yasin Arslan’ın, Antalya Körfez’den Ertuğrul Gün’e yaptığı “Doğru bir planlamayla 300 otobüs kızağa çekilebilir” açıklamasına Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Nurettin Şengül’den yanıt geldi. Şengül, Arslan’ın değerlendirmesini gerçekçi bulmadığını belirterek, toplu ulaşımın kârlılık değil kamu hizmeti esasına göre yürütüldüğünü vurguladı.

Arslan: “Bilimsel planlama yapılmıyor”

Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yasin Arslan, , kentte toplu taşıma sisteminin bilimsel verilerden uzak planlandığını savunmuş, kntte 440’ı esnafa, 300’ü belediyeye ait olmak üzere yaklaşık 740 otobüsle hizmet verildiğini, günlük yolculuk sayısının 230-250 bin seviyesinde kaldığını söyleyerek sistemin verimsiz çalıştığını dile savunmuştu.

Yanlış hat planlamaları ve bireysel talepler doğrultusunda açılan güzergâhların sistemi zayıflattığını öne süren Arslan, bilimsel ulaşım analizleri yapılmadan gerçekleştirilen 12 metrelik otobüs yatırımlarının kaynak israfına yol açtığını ifade ederek, güncel yolcu verilerine göre planlama yapılması halinde 350-400 araçlık bir filonun yeterli olacağını savunmuş, kamu israfı yapıldığını iddia etmişti.

"300 aracı çekme önerisini gerçekçi değil"

Yasin Arslan’ın açıklamalarına yanıt veren Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Nurettin Şengül, söz konusu değerlendirmeleri gerçekçi bulmadığını söyledi.

Antalya’da bugün 440 özel halk otobüsü ve 347 belediye otobüsü olmak üzere toplam 787 aracın hizmet verdiğini belirten Şengül, belediyenin kâr odaklı değil kamu hizmeti sunduğunu vurguladı.Şengül, “Otobüs boş da olsa, belli noktalardaki vatandaşlara hizmet vermek zorundayız. Bu bir şirket faaliyeti değil, kamusal bir görev” dedi.

“Verimsizliğin kökeni önceki dönem kararı”

Toplu ulaşımda verimliliğin düşmesinin nedenlerinden birinin, Menderes Türel döneminde küçük toplu taşıma araçlarının kaldırılarak tüm filonun 12 metreye çıkarılması olduğunu savunan Şengül, bu karar alındığında UKOME toplantılarında olumsuz görüş bildirdiğini söyledi.

Bugün Antalya’da yalnızca Döşemealtı ilçesi içinde ve merkezden Aksu’ya giden hatlarda küçük araçların çalıştığını, diğer tüm araçların 12 metre olduğunu aktaran Şengül, bu durumun esnekliği azalttığını dile getirdi.

"Küçük araçları yeniden sisteme almak gündemimizde"

Küçük toplu taşıma araçlarının yeniden sisteme dahil edilip edilmeyeceği sorusuna yanıt veren Şengül, mevcut filonun çok eski olduğunu belirterek, “Şu anda filoyu yeniliyoruz. Bu süreç tamamlandıktan sonra küçük araçları yeniden toplu taşımada kullanmayı planlıyoruz” dedi.

"Durak başı ücretlendirmeye geçmek istiyoruz"

Toplu taşımayı teşvik etmek amacıyla durak başı ücretlendirme sistemini gündemlerine aldıklarını ifade eden Şengül, geçmiş planlamalarda alınan yazılımda iniş verilerinin alınamadığını söyledi. Şengül, “Önce iniş verilerini toplayabileceğimiz yazılım altyapısını kuracağız. Sağlıklı veri elde ettikten sonra durak başına ücretlendirme sistemi planlanabilir” ifadelerini kullandı.

“Toplu taşıma kâr değil, kamusal bir zorunluluktur”

Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sevil Köfteci, Antalya’daki toplu taşıma tartışmasına akademik perspektiften yaklaşarak, toplu ulaşımın temel niteliğinin kamu hizmeti olduğunu vurguladı.

İstanbul örneğine dikkat çeken Köfteci, büyük şehirlerde toplu taşımanın her zaman kâr etmesinin mümkün olmadığını belirterek, “İstanbul’da toplu taşıma kamu ağırlıklıdır. Çünkü bu hizmet her zaman kârlı değildir. Ancak halkın ulaşım talebi mutlaka karşılanmalıdır. Bir insana ‘Burada kâr etmiyorum, sen işe, okula ya da çarşıya gitme’ diyemezsiniz” dedi.

Toplu taşımada filodan 300 aracın çıkarılabileceği yönündeki değerlendirmeleri abartılı bulduğunu ifade eden Köfteci, bu tür iddiaların mutlaka bilimsel yöntemlerle desteklenmesi gerektiğini söyledi. Köfteci, “Bu 300 rakamı hangi bilimsel hesaplamaya, hangi modellemeye dayanıyor, bunu bilmiyoruz. Ulaşım planlaması sezgilerle değil, veri ve analizle yapılır” diye konuştu. Şengül, Arslan'ın "Ücretsiz taşımacılık hizmetini yasal zorunluluk kapsamında sunan tek esnaf grubu biziz. Ancak bu büyük fedakârlık kamuoyunda yeterince görünür olmuyor.” sözleriyle ilgili de 'ücretsiz taşınan yolcuların ulaşım bedeli kendilerine ödeniyor' bilgisini verdi.

“Asıl sorun araç sayısı değil, hat uzunlukları”

Antalya’da temel sorunun araç fazlalığından çok hat planlaması olduğunu vurgulayan Köfteci, mevcut güzergâhların gereğinden uzun olmasının sistemi zorladığını söyledi. “Antalya’da hatlar çok uzun. Bu hem işletme maliyetlerini artırıyor hem de verimliliği düşürüyor. Uzun hatlar, özellikle büyük şehirlerde ciddi bir yük haline geliyor” diyen Köfteci, çözümün optimize edilmiş hat yapısı olduğunu belirtti.

Aktarmalı taşımacılık önerisi

Yıllarca İstanbul’da yaşadığını ve kentin bu konuda başarılı uygulamalara sahip olduğunu ifade eden Köfteci, Antalya’da da aktarmalı taşımacılık sisteminin geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Köfteci, “Ana aktarma merkezleri tasarlanmalı. Kısa hatlarla yolcu bu merkezlere taşınır, buradan raylı sisteme ya da ana omurgaya aktarma yapılır. İstanbul’da Mecidiyeköy gibi merkezler bu işlevi görür” ifadelerini kullandı.

Aktarmalı sistemin yalnızca teknik bir planlama meselesi olmadığını belirten Köfteci, bunun aynı zamanda toplumsal bir alışkanlık olduğuna dikkat çekti. “Vatandaş da artık büyük bir şehirde yaşadığını kabul etmeli ve aktarmayı psikolojik olarak benimsemeli. Doğru planlanmış aktarma merkezleriyle hem halk mağdur edilmez hem de sistem sürdürülebilir hale gelir” dedi.