Antalya’nın Serik ilçesinde bir öğrencinin akran zorbalığına ve fiziksel şiddete maruz kalması ile Ankara’da bir lisede öğretmene yönelik zorbalık girişiminin ülke gündemine taşınmasının ardından Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi kapsamlı bir açıklama yaptı. Baro, okul güvenliğinin yalnızca disiplin işlemleriyle çözülemeyeceğini, çocukların güvenli eğitim ortamına sahip olma hakkının ihlal edildiğini vurguladı.
Çocuk Hakları Merkezi, son yaşanan olayların ülke genelinde eğitim ortamlarının güvenliğinin ciddi şekilde risk altında olduğunu gösterdiğini belirterek, akran zorbalığının “çocuk davranışı” değil, bir hak ihlali olduğunun altını çizdi. Açıklamada, akran zorbalığının çocuğun kişilik gelişimini, psikolojik sağlığını ve sosyal uyumunu derinden etkileyen travmatik bir süreç olduğu ifade edildi.
Baro, zorbalığa maruz kalan çocuklarda yoğun kaygı, okula uzaklaşma, özgüven kaybı, öğrenme güçlükleri ve uzun vadeli psikolojik sorunların ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Bu nedenle akran zorbalığının sıradan bir olay değil, çocuğun üstün yarar ilkesini ihlal eden bir şiddet eylemi olduğu vurgulandı.
Eğitim kurumlarının sorumluluğuna da dikkat çeken açıklamada;
-
riskleri önleyici politikalar oluşturulması,
-
hızlı ve etkili müdahale mekanizmalarının işletilmesi,
-
mağdur öğrencinin psikolojik, sosyal ve hukuki olarak desteklenmesi,
-
zorbalık uygulayan çocuğun rehabilitasyon sürecinin başlatılması
gerektiği ifade edildi.
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi ayrıca, okul güvenliği ve akran zorbalığının önlenmesine yönelik ulusal ölçekte politika geliştirilmesi, zorunlu eğitim programları uygulanması ve okulların güvenli bir eğitim ortamı sağlamak için uzman desteğiyle düzenlemeler yapması talebinde bulundu.
Son olarak merkez, çocukların destekleyici, güvenli ve şiddetten arındırılmış bir eğitim ortamına sahip olmasının tartışmasız bir hak olduğunu hatırlatarak, “Bu hakkın korunması için sürecin takipçisi olacağız” açıklamasında bulundu.