Antalya Haber

“Türkiye’de futbolu eğitimsizlik yönetiyor!”

Corendon Sport Talks’a konuk olan teknik direktör Yılmaz Vural, Türk futbolundaki yönetim anlayışını hedef aldı: “Futbol bir milletin aynasıdır ama biz bu aynayı yönetenlere teslim etmişiz; futboldan zerre anlamayanlara…”

Corendon Airlines’ın spora desteğinin bir parçası olan Corendon Sport Talks programı, 35. bölümünde Türk futbolunun en renkli ve en eleştirel isimlerinden biri olan Yılmaz Vural’ı ağırladı. 343 Digital prodüksiyonuyla, Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü Mehmet Arslan’ın moderatörlüğünde yayınlanan programda Vural, Türk futbolunun yönetim krizinden tribün kültürüne, eğitim eksikliğinden 2002 Dünya Kupası anılarına kadar pek çok konuda dikkat çeken açıklamalar yaptı.

“Futbolu yönetenlerin çoğu futbolla ilgisi olmayan insanlar”

Programın en çok tartışılacak sözlerinden biri, Vural’ın Türk futbolundaki yönetim anlayışına dair yaptığı eleştiri oldu:
“Futbolu yöneten insanların çoğu futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler. Halbuki futbol, bir milletin aynasıdır. Tribünde herkes kimliğini dışarıda bırakır. Dünyada insanları bu kadar birleştiren başka bir alan yok.”

Vural, futbolun “eğlence sektörü” olduğunu vurgulayarak agresif tribün kültürüne de tepki gösterdi:
“Burası insanların agresif duygularını tatmin edeceği bir yer değil. Gel eğlen, deşarj ol, sonra işine git.”

“Türkiye’de futbolu eğitimsizlik yönetiyor”

Deneyimli teknik direktör, Türkiye’de teknik adamlık ve futbol yönetimi konularındaki en büyük problemin eğitim eksikliği olduğunu belirtti:
“Bu ülkede 600’den fazla teknik direktör var ama milli takımda bir tane bile Türk hoca yok. Bu sistemin eksikliğidir. Futbolu bilmeyenler futbolu yönetemez.”

Vural, antrenörlüğü yalnızca sistem öğretimi değil, “insana dokunma sanatı” olarak tanımladı:
“Ayağına top geldiğinde karakterin sahaya yansır. O yüzden oyuncuya sadece sistemi değil, insanlığı da öğretmek gerekir.”

Pandemi sonrası değişen hayat anlayışı: “Bir dakika sonrasını bilmediğimiz hayatı niye bu kadar ciddiye alıyoruz?”

Vural, pandemi döneminde yaşadığı ölüm kalım mücadelesinin hayat bakışını kökten değiştirdiğini anlattı:
“Bembeyaz bir yoldan geçerken aksakallı dedeler ‘hoş geldin’ dedi. ‘Bir yanlışınız var, benim bir dakikam daha var’ dedim. O andan sonra hayatı daha çok gülümseyerek yaşamaya başladım.”

İnsanların zaten ağır bir hayat yaşadığını belirten Vural, “Benim işim insanları güldürmek, çünkü herkes yeterince bunalmış” dedi.

2002 Dünya Kupası anısı: “Kahraman sensin, biz sadece oyun oynadık”

Türkiye’nin Dünya Kupası üçüncülüğü sonrası yaşanan karşılamayı anlatırken duygulanan Vural o günü şöyle aktardı:
“Uçak Yeşilköy’e iniyordu, pilot ‘kahramanlar ülkenize hoş geldiniz’ dedi. İçimden ‘Kahraman sensin, biz sadece bir oyun oynadık’ dedim.”

Taksim’deki tarihi kutlamaları ise “Her yer kırmızı-beyazdı, insanlar ağlıyordu… Allah’ım bana bu mesleği verdiğin için teşekkür ederim dedim” sözleriyle hatırladı.

“Futbol karakterin aynasıdır”

Vural, futbolun yalnızca taktik ve sistemle açıklanamayacağını, esas yarışın karakter üzerinde olduğunu söyledi:
“Top ayağına geldiğinde kim olduğunu gösterirsin. Cesaretini, korkunu, insanlığını… Futbol hayatın insanlaşmış bir biçimidir.”

Vural, Türkiye’deki genç teknik direktörlere ise şu sözlerle seslendi:
“Eğitim alın, sabırlı olun, popülerliğin değil emeğin peşinden gidin. Futbol insanın karakterini ortaya çıkarır.”