Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, ‘‘Türkiye Yüzyılı’nda Yüzyılın Toplu Konut Projesi’’ni hazırladı. Projeyi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Arkasından üst makamlardan beyanatlar birbirini izledi.
Kampanya şimdi medyada haber, sosyal medyada paylaşım olarak köpürtüle köpürtüle döndürülüyor; nereye ne kadar konut yapılacağı, katılım koşulları, başvuru tarihleri…
Halkın hayrına, saydamlık (şeffaf) içinde yapılan, yapılacak olan işler sadece ve sadece alkışlanır. Bu proje için tek eleştiri, ‘‘Konut açığı büyürken, konut sahibi olanların oranı azalırken neden 1 milyon değil de 500 bin konut yapılıyor? Bu ülkenin gücü, her aileyi bir yuvaya kavuşturmaya yetmiyor mu?’’ olabilir.
Ancak…
Her seçimden önce topraklarımızın altından zenginlikler fışkırması, birbirinden iddialı projelerin açıklanması bir Türkiye klasiği olduğu için, insan ister istemez kuşkuyla bakıyor; ‘‘acaba’’ diyor.
Aynı kuşku ben de de oluştu, geriye dönük olarak toplu konut kampanyalarına şöyle bir göz attım. Nedense her seçim öncesinde benzer projeler patlatılmış. 2010’da 60-70 bin konut hedeflenmiş, aynı yıl Anayasa referandumu, ertesi yıl genel seçim yapılmış.
2016’da 64 bin, 2017’de 65 binlik proje açıklanmış. 2017’de referandum, ertesi yıl cumhurbaşkanı seçimi olmuş.
2022’de 250 bin sosyal konutluk ‘‘yüzyılın projesi’’ açıklanmış. Mayıs 2023’te genel seçim ve cumhurbaşkanı seçimi için sandığa gidilmiş.
Hangi kampanyadaki konutların ne kadarı, hangi sürede, hangi bedelle yapılıp teslim edildi bilmiyorum. Deprem mağduru binlerce ailenin hâlâ konteynırlarda yaşadığına ilişkin haberler okuyunca, ‘‘acaba’’nın ağırlığı artıyor ama…
Devlet halkını dolandıracak değil, ‘‘hiçbir şey yapılmadı’’ denilse bile bir şeyler yapılmıştır da…
‘‘500 bin konutluk kampanyadan sonra, baskın bir seçim gelir mi’’ sorusu takıldı kafama…
Petrol ve doğalgaz bulmak, onlara nadir element yatağı eklemek, çocuk oyunu sayılır ne de olsa.
mustaydn@gmail.com