25 Kasım’ın hem Türkiye’de hem dünyada kadın mücadelesinin kritik bir günü olduğuna dikkat çeken Antalya Kent Konseyi ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı, yaptıkları açıklamalarda dijital şiddetin yükselişinden iktidarın kadın politikalarına, ekonomik krizin yarattığı eşitsizliklerden cezasızlık kültürüne kadar geniş bir çerçevede uyarılarda bulundu. İki kurumun ortaklaştığı temel vurgu ise net: “Kadına yönelik şiddet, bireysel bahanelerle değil, sistematik bir zihniyetle besleniyor.”
Dijital şiddet yeni bir suça alanına dönüşüyor
Antalya Kent Konseyi’nin açıklamasında özellikle dijital şiddetin görünmez ama büyüyen bir tehdit haline geldiği vurgulandı.
İzinsiz görüntü paylaşımı, deepfake, dijital şantaj, hesap ele geçirme, hedef gösterme ve nefret söylemi gibi eylemlerin kadınların sosyal hayatını, istihdamını ve güvenlik duygusunu doğrudan zedelediği belirtildi.
Kent Konseyi, dijital platformların sağladığı anonimlik nedeniyle nefret dilinin hızla yayıldığını, çevrimiçi şiddetin fiziksel şiddeti tetiklediğini, ekonomik koşulların ağırlaşmasının da kadınları daha savunmasız bıraktığını ifade etti.
Araştırmalara göre dünya genelinde 300 milyon kız çocuğunun dijital taciz ve istismara maruz kaldığı hatırlatılarak, şu tespit yapıldı: “Bir kadının güvenliği, bir toplumun güvenliğidir.”
CHP Kadın Kolları: Kadınları öldüren bahaneler değil, zihniyettir
CHP Kadın Kolları’nın ortak basın açıklaması ise Türkiye’deki şiddet tablosuna dair sert ifadeler içerdi. OECD verilerine göre Türkiye’nin kadına yönelik şiddette %38 ile ilk sırada yer aldığı belirtilerek, “Kadınlar sadece öldürülmüyor; yok sayılıyor, susturuluyor, yalnız bırakılıyor” denildi.
Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:
“Bu ülkede kadınları öldüren ekonomik kriz ya da kıskançlık değil; erkek egemen zihniyetin bizzat kendisidir.”
CHP Kadın Kolları, kadın cinayetlerinin üzerinin örtüldüğüne, tecavüz faillerinin korunduğuna, bazı cinayetlerin intihar gibi gösterildiğine işaret ederek sistematik bir cezasızlık mekanizmasına dikkat çekti.
“İktidarın kadın düşmanı dili şiddeti besliyor"
Açıklamada, çeşitli siyasetçilerin geçmiş yıllarda sarf ettiği kadınları hedef alan sözler hatırlatılarak, bu söylemlerin şiddet faillerine cesaret verdiği dile getirildi.
CHP Kadın Kolları bu noktada net bir mesaj verdi:
“Kadın katillerine cesaret veren şey, bu ülkenin yönetim kademesinden yükselen kadın düşmanı dildir.”
Kadın örgütlerinin ortak talepleri:
İki kurumun açıklamalarında kesişen talepler dikkat çekti:
-
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi
-
6284 sayılı yasanın eksiksiz ve etkili uygulanması
-
Dijital şiddete karşı yaptırım, denetim ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi
-
Sosyal medya platformlarının daha hızlı müdahale sorumluluğu üstlenmesi
-
Ekonomik şiddetle mücadele ve kadınların ekonomik bağımsızlığının desteklenmesi
-
Dijital okuryazarlık ve güvenlik eğitimlerinin yaygınlaştırılması
-
Cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi
Kent Konseyi, “Dijital güvenlik toplumsal güvenliğin bir parçasıdır” vurgusu yaparken; CHP Kadın Kolları ise “Gerçek adalet gelecek, kadınlar kazanacak” dedi.
Her iki kurumun açıklamaları, 25 Kasım’ın bir anma günü değil, politik bir mücadele günü olduğunun altını çizdi.